?Arazi rantı, siyasal ve ekonomik ranta dönüşüyor?
GÜNDEM 11.01.2019 10:41:01 418 0

?Arazi rantı, siyasal ve ekonomik ranta dönüşüyor?

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, doğal afetlerin sonucu ortaya çıkan tahribat ve can kayıplarının yüksek olmasının temelinde yatan en önemli gerçekliğin ülkemizdeki yapılaşmanın sağlıklı kentleşme ilkelerine aykırı, plansız, denetimsiz bir süre

?Yaşamak için yaşatalım?

?Türkiye´de kaçak ve depreme dayanıksız binaların önü açılıyor?

?Arazi rantı, siyasal ve ekonomik ranta dönüşüyor?

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili, Jeoloji Yüksek Mühendisi Dr. Müzeyyen Şevkin, Adana´daki nüfus artışıyla birlikte şehirdeki kontrolsüz genişlemenin, tarım alanları işgalini, çevre ve görsel kirliliği, sağlıksız, niteliksiz ve kaçak yapı yoğunluğunu beraberinde getirdiği gibi sosyal ve kültürel alan dengesinin yetersiz kalmasını da kaçınılmaz kıldığını vurguladı.

Gerek merkezi gerekse yerel karar mekanizmalarımızın planlama hiyerarşisi yönünde somut adımlar atması gerektiğinin bilinci ile gelecek nesillere sağlıklı kentler bırakma isteğini Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) kürsüsünden dile getiren Dr. Şevkin, ?Yaşamak için yaşatalım? dedi.

Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde değişiklik yapılmasına dair kanun teklifinin 1. Maddesi üzerine parti grubu adına söz alan Dr. Şevkin,Türk Silahlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü kullanımındaki kadastral yolların hazine adına tescilini öngören madde içeriğinin amacına uygun olarak hayata geçirilmesini diledi.

Ülkemizin temel sorunlarının başında çarpık kentleşmenin geldiğini belirten Dr Şevkin, Türkiye´deki tüm planlama ve uygulama süreçlerinde "mülkiyet olgusuna" önem verilmesi gerektiğini belirtti.

ARAZİ RANTINA DİKKAT ÇEKTİ?

Özellikle son 16 yılda İmar Kanunu, Yapı Denetim, Planlı Alanlar, Büyükşehir, Bütünşehir, kentsel dönüşüm gibi kanun ve yönetmeliklerin sıkça ele alındığını ve normal ölçülerin oldukça üzerinde değişikliğe uğratıldığını ifade eden Dr. Şevkin, ?Tüm bu değişiklikler günü kurtarma düşüncesiyle yapıldığı için çözüm getirmemiştir. 3194 sayılı İmar kanunu ve Yönetmeliklerinin eksiklikleri bir yana; yanlış uygulanması ile yaşanılamaz hale getirdiğimiz kentlerimizi şimdi "Kentsel Dönüşüm" yaparak kurtarmaya çalışıyoruz. Ancak burada da bakış açımız değişmediği sürece çözüm yerine daha çok sorun yaşayabiliriz. Esasen sorunun nedeni planlama ve uygulama süreçlerinde ortaya çıkan arazi rantının siyasal ve ekonomik ranta dönüşmesidir? dedi.

EĞİTİMLİ KADROLARIN ÖNEMİ

Gelinen süreçte kentlerimizin geleneksel yöntemlerle yönetilmesinin artık imkânsızlaştığını, kentlerimizde "Kent Bilgi Sisteminin" kurulması ve yaşatılması sürecinin de yanlış yürütüldüğünü ifade eden Dr. Şevkin, bu sürecin ana nüvesinin doğru bilgi, güncel sayısal harita, sistemi kullanacak ve veri güncellemesi yapacak eğitimli kadrolar olduğunu vurguladı.

Doğal afetlerin sonucu ortaya çıkan tahribat ve can kayıplarının yüksek olmasının temelinde yatan en önemli gerçekliğin ülkemizdeki yapılaşmanın sağlıklı kentleşme ilkelerine aykırı, plansız, denetimsiz bir süreçle üretilmiş olmasından kaynaklandığını dile getiren Dr. Şevkin, şunları söyledi:

?Bu sürecin neticesinde ülkemizin mevcut yapı stokunun çoğunluğu maalesef ki depreme dayanıksız kaçak yapılardan oluşmaktadır. Son olarak İmar barışı adında yürürlüğe konulan imar affı da bu özelliktedir. İşin acı yanlarından biri başvurular yeterli görülmeyip, başvuru tarihi iki kez uzatılmıştır. Hazırlanan yasa, adına ?imar barışı´ denilerek, af sözcüğü gizlenmeye ve ?barış´ sözcüğünün erdemliliği kullanılarak kamuoyunda yasa sempatik hale getirilmek istenmektedir. Bu düpedüz bir imar affıdır. Yasanın çıkış gerekçeleri arasında afet risklerinin azaltılması denilmesine rağmen, kayıt altına alınacak olan kaçak yapıların afete karşı nasıl hazırlanacağı ile ilgili tek kelime düzenleme yapılmamaktadır. Yasanın özü; kaçak yapı, hormonlu bina, hazine arazisi gaspı vb. gibi her türlü usulsüzlüğün ücret karşılığında affını içermektedir. Yani vatandaşa imar suçu işle ama parasını verdiğin sürece sorunun ortadan kalkacak denilmektedir. Yasada af ile toplanacak paraların kentsel dönüşüm projelerinde kullanılacağı ifade edilmiş olsa dahi, hükümetin daha önce deprem için kullanılmak üzere topladığı ÖTV bedellerinin yol yapımlarında kullanıldığı düşünüldüğünde, af ile elde edilen gelirin nereye aktarılacağı konusunda önemli ipuçları vermektedir. Yasa ile yapı kayıt belgesi alan binalar için daha önce düzenlenmiş idari para cezalarının affedileceği öngörülmektedir. Bu durum daha önce söz konusu cezaları ödemiş vatandaşın vicdanlarını sızlatacak düzeydedir. Bu imar affı da daha önceki aflar gibi çarpık kentleşme ve kaçak binaların sayısını arttıracak, nasılsa bir gün af gelecek beklentisi ile ruhsatlı bina sayılarının azalmasına neden olacaktır. İmar barışı ile imar kirliliğine neden olan yapı sahipleri ve müteahhitlerin suçları affedildi ve ceza davaları düşürüldü, aynı davalarda sorumluluğu bulunan teknik elemanların ise davaları devam ettirildi, bu durum Anayasanın eşitlik ilkesine aykırılık teşkil etmektedir.

ADANA´YI ÖRNEK GÖSTERDİ

Yapı kayıt belgesi alarak yasallaşan yapı denetimli hormonlu binalarda; müteahhit firma imar affına başvurarak durumu kurtarırken, yapı denetim firması kaderi ile baş başa bırakılmaktadır. Vatandaşın beyanını esas alan ve yapı süreçlerinin tüm aktörlerini devre dışı bırakan bir imar affı anlayışı ileride telafisi imkansız sonuçlar doğuracaktır. Zaten kentlerin en önemli sorunu içinden çıkılmaz hale dönüşmektedir. Bu af ile mevzuata uygun yapılmış bina ile kaçak bina eş değer sayılmıştır. Örneğin Adana´daki nüfus artışıyla birlikte şehirdeki kontrolsüz genişleme, tarım alanları işgalini, çevre ve görsel kirliliği, sağlıksız, niteliksiz ve kaçak yapı yoğunluğunu beraberinde getirdiği gibi sosyal ve kültürel alan dengesinin yetersiz kalmasını da kaçınılmaz kılmıştır. Gerek merkezi gerekse yerel karar mekanizmalarımızın planlama hiyerarşisi yönünde somut adımlar atması gerektiğinin bilinci ile gelecek nesillere sağlıklı kentler bırakma isteğimizi bir kez daha vurguluyorum. Yaşamak için yaşatalım.?(Fİ)

Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Gaziantep'te Gezilmesi Gereken Tarihi Mekanlar

30 Ağustos coşkusu Çukurova’da yaşandı

TMMOB İKK,‘Ülkede, Bölgede, Dünyada Barış’ Her Zaman Şiarımız Olacaktır"

ÇGC,‘Bağımsızlık tutkumuz hiç bitmeyecek’

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“Basılı gazeteciliğin bittiğini ilan etmek durumundayız”

“30 AĞUSTOS; DÜŞMAN DEVLETLERE ŞAPKA ÇIKARTTIRAN BÜYÜK ZAFER”

TGF "30 Ağustos, Türk Milleti için varlık nedenidir"

ÇGC,“Hür doğup hür yaşamak çok önemli”

30 AĞUSTOS ZAFERİNİ KAZANAN BAŞKOMUTAN DEMOKRATTIR; O'NUN CUMHURİYETİNİ YIKMAK İSTEYENLERİN DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ YOKTUR

ÇYDD Türkiye Cumhuriyeti'nin 100., Büyük Taarruz'un 101. yılını Afyonkarahisar'da Kutladı

ULUSAL VE YEREL MEDYADA ZAFER BAYRAMI SERGİSİ DÜZENLENİYOR

26-30 AĞUSTOS 1922 BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ:KUTSAL SAVAŞ

Ankara'dan Uçakla Günübirlik Ziyaret Edebileceğiniz Şehirler

KAYMAKAM ATAMALARI GERÇEKLEŞTİ

ÇYDD'DEN AFYON BULUŞMASI

Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan deprem açıklaması

JMO’dan “17 Ağustos 1999 Depremi” Açıklaması

ÇGC’de kaynaşma yemeği

TGC: "Gazetecilik tutukluluk nedeni olmaktan çıkarılmalıdır"

ADANA BAROSU’NDAN ‘HAK İHLALİ’ İDDİASI

Enerjisa Enerji ve TEMSA’nın Oyungezer Otobüsü Deprem Bölgesinde

  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli