CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yabancı ülkelere iltica başvurusunda bulunan Türk vatandaşı sayısındaki artışı, Dışişleri Bakanlığına yönelttiği soru önergesiyle TBMM gündemine taşıdı. Ömer Fethi Gürer´in konuyla ilgili önergesine Bakanlıktan verilen yazılı yanıtta istatistiki bilgiler yer almadı. 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, önergesinde, "Yurtdışına 2016 ve 2017 yıllarında iltica talebinde bulunan TC vatandaşı sayısı kaçtır? Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapanlardan iltica için başvuru yapan sayısı kaçtır? Mesleklere göre iltica başvurusu yapanların dağılımı nedir? İltica talebi kabul edilen kişi sayısı kaçtır? Aynı döneme TC vatandaşlığından çıkarılan kişi sayısı kaçtır? Aynı dönemlerde ülkemize iltica başvurusunda bulunan kişi sayısı kaçtır? İltica başvurusu kabul edilen kişi sayısı kaçtır?" şeklindeki sorulara yanıt istedi. 

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu imzasıyla verilen yanıtta, Uluslar arası ve ulusal iltica mevzuatı uyarınca sığınma talep olunan ülke makamlarının, başvuru sahipleri hakkında menşe ülkesine bilgi vermedikleri belirtildi.

1951 tarihli Mültecilerin Statüsüne Dair Cenevre Sözleşmesinin iltica başvuruları bakımından temel teşkil ettiğine atıfta bulunulan yanrıtta, " Sözleşme uyarınca, Uluslar arası koruma başvuruları, kitlesel boyutta olmadığı sürece bireysel açıdan değerlendirilmektedir. Başvuru süreci devam ettiği müddetçe menşe ülkesine bilgi verilmemekte (uluslar arası insancıl hukukun özel hayatın korunması hakkı bağlamında Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tavsiyelerinde de yer almaktadır), ayrıca sınır dışı veya iade de sözkonusu olmamaktadır" ifadeleri kullanıldı. 

Açıklamada, "Bu nedenle, yurtdışında iltica başvurusunda bulunan vatandaşlarımız hakkında ilgili ülkelerden resmi kanallar üzerinden bilgi temimi mümkün olmamaktadır" denildi. 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise vatandaşlıktan çıkarılanların, Türk vatandaşlığına kabul edilenlerin ya da başka ülkelere iltica edenlerin sayısının, Dışişleri Bakanlığı tarafından bilinmiyor olmasının düşünülemeyeceğini belirtti. 

GÜRER: "NEYİ SAKLIYORSUNUZ?"

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "Ülkemize iltica başvurusunda bulunanlar ya da başka ülkelere iltica etmek isteyen Türk vatandaşlarının istatistiki bilgilerini sormaktaki amacımız, bunların sadece rakam olarak bilmek istememizden değil, ayni zamanda son yıllardaki durumun görülmesi içindir, Dışişleri Bakanlığı sorumuza net bir cevap vermemiş olsa da Türk vatandaşlarının başka ülkelere iltica talebindeki artış bilinmektedir. bireylerin kendi ülkelerinden iltica etmelerini gerektiren sebeplerin belirlenmesi, bu sebeplerin araştırılması, ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yapılması da ülkelerin ve ülkeyi yönetenlerin görevidir" dedi. 

 ?ORMAN VASFINI KAYBETMİŞL ARAZİLERLE İLGİLİ DÜZENLEME NE OLACAK??

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer,  Tarım Orman ve Köy İşleri Komisyonu toplantısında, orman vasfını kaybetmiş arazilerin Milli Emlak ile takas edilmesini içeren tasarıyı eleştirdi. Ömer Fethi Gürer, orman vasfından çıkarılacak arazilerin imara açılacağından endişe ettiklerini söyledi. CHP Grubu tasarı  da orman alanları kullanımı, orman köylüsü durumu, sulama birlikleri, orman vasfını yitiren alanlar, su bedeli tahsili  ile ilgili maddelerde olumsuz düzenlemeler nedeni ile karşı çıktı.

TBMM´de, Tarım Orman ve Köy işleri Komisyonu toplantısı, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ve komisyon üyelerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı üzerinde yapılan toplantıda orman vasfından çıkarılacak arazilerle ilgili madde, Bakan Veysel Eroğlu ve muhalefet Komisyon üyeleri arasında tartışmalar yaşandı.

Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, halen orman vasfında olan ancak kayalık olan arazilerin, Milli Emlak´a devredileceğini, karşılığında da orman olabilecek yerlerden, iki katından az olmamak üzere arazi alınacağını ifade etti. Bakan Eroğlu, Muğla ilindeki denize bakan bölgede kayalık arazilerin orman vasfında olmasını örnek göstererek, "... tamamen orman vasfını kaybetmiş yerler ama bunun dışında hakikat en bazı yerler var ki taşlık, kayalık,  ot bitmiyor. Mesela Muğla ´da, biz taşlık, kayalık, ot bitmeyen yere biz demiş iz ki: "Bura orman. " Hiç k imse bir şey yapamıyor. Bizde çok sıkı takip ediyoruz. Şu ana kadar şunu gururla ifade ediyorum: 1 metrekare yer işgal ettirmedim. Bakın, bunu inkâr eden varsa buyursun çünkü hem uydudan hem karadan çok sıkı denetliyoruz, ayrıca ormanların tapusunu aldık ki artık girmesi mümkün değil. Daha önce ormanların tapusu yoktu, dolayısıyla şimdi diyoruz ki: Değerli milletvekillerim, Sayın Başkanım; bu gibi yerler de vatandaş artık münbit tarım arazilerine yapı yapıyor çünkü yer yok. Hâlbuki yamaçta ki, depreme dayanıklı, sağlıklı, ot bitmeyen taşlık, kayalık yerler boş duruyor. Biz diyoruz ki: Ya, burada ot bitmiyor, ağaç bitmiyor; burayı Millî Emlak´a verelim, o da bize daha uygun yerde en, orman olabilecek yerden, iki katından an az olmamak üzere böyle bir alanı bize versin ve orayı ağaçlandıralım. Böylece hem tarım arazilerin i işgal etmekten kurtaralım..." ifadelerini kullandı. 

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise  tasarının; orman vasfını kaybeden arazilerin imara açılıp, inşaat yapılmasına zemin hazırlayabileceği yönündeki kaygılarını dile getirdi. Ömer Fethi Gürer, bu alanlara inşaat yapılacağını, kaçak imara açılacağını vurguladı. 

CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer de "Muğla ´da denize bakan, orman olmayan arazi ne olur Sayın Bakan?" diye sordu. 

Bakan Eroğlu´nun "Burası imara açılmayacak" demesine rağmen, "Depreme dayanıklı arazi" sözündeki çelişkiye dikkat çeken Ömer Fethi Gürer, "Buralar, kullanılmayan araziler el değiştirdiğinde değerlerini karşılayarak imara açılabilecek yerlerse mevcut hâlinin üzerinde değerle satılıp daha sonra buraları imar alanı olarak kullanılabilir. Bu anda duruşuyla bir soluklanma noktası hiçbir şey olmazsa. Yani, oraya dikeceğiniz iki üç bitkiyle oranın havasını değiştirebilirsiniz ama anladığım kadarıyla, sizin ifadenizle örtüşmüyor. Yer bulabilecek arazilerin birilerine verilmesi demek bu araziyi imara açtırmak demek..." şeklinde konuştu.