Anlaşmayla ilgili iç hukuk süreci Cumhurbaşkanı’nın onaylayıp Resmi Gazete’de yayımlanması ile tamamlanmış olacak.
TBMM Dışişleri Komisyonu’nda sabah görüşülerek kabul edilen anlaşma öğleden sonra ise TBMM Genel Kurulu’nun gündemine geldi.
TBMM Genel Kurulu’nda yapılan görüşmelerin ardından da anlaşma HDP dışındaki partilerin desteği ile kabul edildi. 306 milletvekilinin katıldığı oylamada 293 kabul, 13 ret oyu kullanıldı.
Avrupa Birliği (AB), Türkiye ve Libya arasında imzalanan deniz yetki alanı sınırlandırma mutabakatıyla ilgili olarak Ankara’yı uluslararası hukuka uymaya ve komşularla barışçıl ilişkileri bozan eylemlerden kaçınmaya çağırmıştı.
KOMİSYON GÖRÜŞMELERİ
TBMM Dışişleri Komisyonu, AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır Başkanlığında toplandı. Toplantıda, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı ve Tekirdağ Milletvekili Mustafa Şentop'un; Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükûmeti Arasında Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi ele alındı.
Komisyon Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Volkan Bozkır, komisyonun dünkü toplantısında Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran ile Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdür Vekili Çağatay Erciyes'in muhtıra ile ilgili komisyonu kapsamlı şekilde bilgilendirdiğini söyledi.
Konunun aciliyetine binaen TBMM Danışma Kurulunun dün aldığı kararla söz konusu kanun teklifinin 48 saat beklemeden komisyonda görüşülmesinin uygun bulunduğunu belirten Bozkır, "Tüm parti gruplarına ve komisyonumuzun değerli üyelerine ülkemizin çıkarları ve güvenliği için bu çok önemli konuda gösterdikleri birlik ve beraberlik için komisyonumuz adına içten teşekkürlerimi sunuyorum." diye konuştu.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran da söz alarak, Meclisin Libya ile mutabakat muhtırasını sahiplenme iradesine müteşekkir olduklarını dile getirdi. Kıran, şöyle devam etti:
"Bu sahiplenme esasen bu anlaşmayı yanlış yönlü yorumlamaya tevessül eden birtakım ülkelere de en güzel mesaj. Bizim Doğu Akdeniz'de uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarımız var. Ülkemizin stratejik çıkarları var. Doğu Akdeniz'de tek taraflı oldubittilere hiçbir zaman müsaade etmedik, bundan sonra da etmeyeceğiz. Uluslararası hukuktan kaynaklanan gerek Uluslararası Adalet Divanı içtihatları gerekse BM Deniz Hukuku Sözleşmesi'nden kaynaklanan haklarımızın sonuna kadar takipçisi olacağız. Nitekim önce 2004 yılında, daha sonra geçtiğimiz kasım ayı itibarıyla Doğu Akdeniz'deki deniz yetki alanlarımızı kayda geçirdik. Sonrasında Libya ile ortak çıkarlarımızı ulusal mutabakat hükümetiyle birlikte istişare etmekteydik. 2009 yılından bu yana Libya ile bu yönde birtakım görüşmelerimiz olmuştu. Bu anlamda kayda geçirdiğimiz mutabakat ile uluslararası topluma önemli bir mesaj vermiş olduk."
Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdür Vekili Çağatay Erciyes ise muhtıranın önemine ilişkin dünkü sunumunu tekrarladı.
Gerçekleştirilen müzakereler sonrasında Türkiye ile Libya Devleti Ulusal Mutabakat Hükümeti Arasında Akdeniz'de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi komisyonda kabul edildi.
