Adana Barosu Başkanlığı İnsan Hakları Komisyonu´ndan ?İnsan Hakları Günü´ mesajı
GÜNDEM 10.12.2018 15:42:51 746 0

Adana Barosu Başkanlığı İnsan Hakları Komisyonu´ndan ?İnsan Hakları Günü´ mesajı

Adana Barosu Başkanlığı İnsan Hakları Komisyonu tarafından, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi´nin 70. yıldönümü nedeniyle yapılan basın açıklamasında, OHAL ve KHK süreçlerinden, kadın ve çocuklara yönelik şiddet ve istismar vakalarına, iş kazalarından, ba

Adana Adliyesi Mahmut Esat Bozkurt Avukatlar Salonumuzda gerçekleştirilen basın açıklaması Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Nurettin Tanış tarafından okundu.

Basın açıklamasını baro yönetim kurulu üyeleri, avukatlar ve Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencileri de izledi.

Adana Baro Başkanı Av. Veli Küçük, açıklama sonrası yaptığı değerlendirmede, günün anlam ve önemini anlattı. 3 yıl önce katledilen Diyarbakır Baro Başkanı Av. Tahir Elçi´yi andı.

"AV. TAHİR ELÇİ´Yİ SAYGIYLA ANIYORUM"

Yaşanan tüm zorlukların hukuk ve insan hakları mücadelesinden kendilerini hiçbir zaman alıkoymadığını belirten  Baro Başkanımız Av. Veli Küçük, şöyle seslendi:

"Bugün hak ve özgürlükler denildiğinde ilk akla gelen isim; ´barış elçisi´ olarak anılan  ve 3 yıldır hala katillerinin bulunması noktasında bir yol alınmayan Av. Tahir Elçi´dir. Şiddete karşı göğsünü siper ettiği sırada, ?Burada silah istemiyoruz, şiddet istemiyoruz´ cümlesini tamamladığı anda hain bir kurşunla katledilen, dostum demekten mutluluk duyduğum Diyarbakır Baro Başkanımız Avukat Tahir Elçi´yi rahmet ve özlemle anıyorum. 4 ayaklı minarenin önünde göz göre göre basın açıklaması yaptığı sırada güpegündüz katledilmesi ve katillerinin hala bulanamaması utanç vericidir. Diliyorum ki, katilleri bir an evvel ortaya çıkartılır."

"SOSYAL VE TOPLUMSAL OLAYLARI TAKİP EDİYORUZ"

Dünya ve ülke genelinde yaşam hakkı ihlal edilen insan sayısının her geçen artmasından duyduğum rahatsızlığı da ifade eden Av. Küçük, "Adana Barosu olarak Avukatlık Yasasının 76. ve 95. maddesi uyarınca hak ve özgürlükler ve demokrasi kavramını savunmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz hafta İstanbul´da 3. Havalimanında çalışan işçiler ile mesleklerini ifa ederken hedef haline gelen Çağdaş Hukukçular Derneği mensubu meslektaşlarımızın Silivri´deki duruşmalarını da sonuna kadar takip ediyoruz.

Fakat, siyasi iktidarının, tek adam iktidarının, polis devleti bakış açısının en ağır koşulları ile yaşama geçirilmeye çalışıldığı, otorirer-totaliter uygulamalarının en üst düzeyde göründüğü günümüzde bilinçli bir şekilde, topyekün mücadele ile bu karanlıktan çıkabiliriz." dedi.

"SARI YELEKLİ"LERİ ÖRNEK GÖSTERDİ

Av. Küçük,  konuşmasında Fransa´daki toplumsal olaya da değinerek, "Son olarak Fransa´da ´sarı yelekli´ler mücadelesini örnek olarak göstermek istiyorum.  Avrupa´nın göbeğinde yaşanan bu olay karşısında kısa süre içerisinde, siyasi iktidarın, devlet başkanıın duyarsız kalamadığı boyutlara vardı. Bu durum, gösterilerin, hak ve özgürlüklerin yerinde kullanıldığında nasıl etkili sonuçlar verdiğini ortaya koyan çarpıcı bir örnektir.

Biz yönünü Avrupa´ya, çağdaş ülkelere, çağdaş medeniyetlere çevrirmiş bir ülke olduğumuzu iddia etmekle beraber, 5 yıl öncesinin hesaplaşmaları ile, Gezi Parkı eylemlerinin, protestolarının cadı avcılığı yaparak bu süreçleri siyasi iktidar anlamında devlet yönetimi olarak olumsuz bir şekilde yaşıyoruz ve ne yazık ki kötü bir sınav vermekteyiz. 5 yıl öncesinde yaşananların hesabının aradan geçen bunca zamana rağmen, karşıtlıklar ve kendi düşmanını yaratmak suretiyle ısıtılarak devam ettiğini görmek üzücüdür.

Cumhuriyetimizin 95 yıllık kazanımları ile birlikte hak ve özgürlükleri en üst düzeyde yaşama geçirebileceğimiz, bireyin devlet karşısında kendisini güçlü hissedebileceği, şeffaf, denetlenebilir, devlet yönetimlerinin yaşama geçireleceğine inancım tamdır.

 Aydınlık, çağdaş günlere olan inancımı hala diri tutuyorum. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Gününün, farkındalığının, öneminin, siyasi iktidarın, Cumhurbaşkanının, görev, yetki ve sorumluluk makamında olanların da farkına varacağını ümit ediyorum."

BASINA VE KAMUOYUNA;

Günün anlam ve önemine binaen yapılan açıklaması Adana Barosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Av. Nurettin Tanış okudu.

"Bugün, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü. İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi´nin Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilişinin 70. yılını kutluyoruz. Bildirgede "bütün insanlar özgür, onur ve haklar bakımından eşit doğarlar. Herkes ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasal ya da başka türden kanaat, ulusal ya da toplumsal köken, mülkiyet, doğuş veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin, hak ve özgürlüklere sahiptir." denilmiştir. Ne yazık ki, Türkiye´de bu hakların korunması bir yana hak ihlalleri adeta günlük yaşamın bir parçası haline gelmiştir. Evrensel Bildirge´de yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzenin henüz olmadığı da açıktır. İşte bu nedenle, insanların ırkından, renginden, cinsinden, dilinden, inancından, etnik kimliğinden, siyasi-vicdani ve felsefi kanaatinden bağımsız olarak, insan olmaktan gelen hakları ve dokunulmazlıkları olduğu temel fikri, dünya çapında da henüz yeterli koruma bulamamaktadır.

Hak ve özgürlüklerin geliştirilmesi yönündeki çalışmalar ve yasal düzenlemeler, göstermelik olarak değil, hak ve özgürlüklerin tüm insanların ihtiyacı ve demokrasinin bir gereği olduğu için yapılmalıdır. Bu açıdan özgürlük-güvenlik ikilemi yaratılarak mevcut hak ve özgürlüklerden asla taviz verilmemelidir. Hak ve özgürlük alanını genişleten, insan hakları ihlallerine karşı temel bir güvence olan, çoğulcu, yeni ve demokratik bir Anayasa ihtiyacı önem arz etmektedir. Hak ihlalleri konusunda uluslararası temel belgeleri ve ölçütleri esas alan yasal düzenlemeler derhal hayata geçirilmelidir.

Türkiye´de yoğun olarak yaşanan hak ihlallerinin özet olarak şu şekilde belirtmek isteriz.

* Olağanüstü Hal Uygulamalarının devletin tüm kurumlarında fiili olarak kalıcı duruma gelmesi ve KHK´lar çerçevesinde hareket edilmesi,

* Milyonlarca mültecinin insani yaşam, barınma, beslenme, sağlık, eğitim ve en temel insani haklardan yeterinde yararlanamaması,

* Kadınlara karşı şiddettin her geçen gün artması ve kadın cinayetlerinin önlenmesi konusunda yeterli tedbirlerin alınmaması,

* Yargı üzerindeki baskıdan dolayı, yargının bağımsız ve tarafsız olamaması,

* Çocuk istismarcılarına karşı ağır ve caydırıcı önlemler alınmaması,

* Cezaevlerinde kötü muamelenin sistematik hale gelmesi ve hak ihlallerinin ciddi boyutlara ulaşması,

* Basın emekçileri üzerindeki baskının her geçen gün artarak, özgür basının yok edilmeye çalışılması,

* Siyasi baskılar neticesinde bir çok milletvekili, belediye başkanı ve politikacının keyfi ve hukuksuz şekilde gözaltına alınması ve tutuklanması,

* Halkın iradesi yok sayılarak belediyelere siyasi kayyumların atanması,

* Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi´nin kararlarının uygulanmayarak, hukuk normlarının yok sayılması ve yargı üzerindeki siyasi baskının yoğunlaşması,

* İnsan hakları savunucularının hukuksuz şekilde gözaltına alınması ve tutuklanması,

* Lgbt´li bireylerin ayırımcı uygulamalara maruz kalması,

Yukarıda Türkiye´deki insan hakları ihlallerinin sadece bir kısmını kısaca belirttik. Diyarbakır Baro Başkanı ve meslektaşımız sayın Avukat Tahir ELÇİ´nin kameralar önünde katledilişinin ve yaşam hakkının ihlal edilişinin acısını, halen içimizde yaşıyoruz. İnsan Hakları Günü´nde meslektaşımızı bir kez daha Rahmetle anıyoruz. Bu olayın katillerinin, sorumlularının ortaya çıkarılmamış olması ve etkin bir soruşturma yürütülmemesi bizleri vicdanen rahatsız etmektedir.

Adana Barosu olarak, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü vesilesiyle dünyada ve Türkiye´de insan hakları ihlallerinin olmadığı, insan onuruna saygının egemen olduğu, kalıcı barışın sağlanması için herkesin üzerine düşen sorumluluğunu yerine getirmesini ve toplumun tüm kesimlerini haklarına, özgürlüklerine ve geleceklerine sahip çıkmaya çağırıyoruz." (SB)


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

Gaziantep'te Gezilmesi Gereken Tarihi Mekanlar

30 Ağustos coşkusu Çukurova’da yaşandı

TMMOB İKK,‘Ülkede, Bölgede, Dünyada Barış’ Her Zaman Şiarımız Olacaktır"

ÇGC,‘Bağımsızlık tutkumuz hiç bitmeyecek’

Prof. Dr. Süleyman İrvan:“Basılı gazeteciliğin bittiğini ilan etmek durumundayız”

“30 AĞUSTOS; DÜŞMAN DEVLETLERE ŞAPKA ÇIKARTTIRAN BÜYÜK ZAFER”

TGF "30 Ağustos, Türk Milleti için varlık nedenidir"

ÇGC,“Hür doğup hür yaşamak çok önemli”

30 AĞUSTOS ZAFERİNİ KAZANAN BAŞKOMUTAN DEMOKRATTIR; O'NUN CUMHURİYETİNİ YIKMAK İSTEYENLERİN DEMOKRATİK MEŞRUİYETİ YOKTUR

ÇYDD Türkiye Cumhuriyeti'nin 100., Büyük Taarruz'un 101. yılını Afyonkarahisar'da Kutladı

ULUSAL VE YEREL MEDYADA ZAFER BAYRAMI SERGİSİ DÜZENLENİYOR

26-30 AĞUSTOS 1922 BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ:KUTSAL SAVAŞ

Ankara'dan Uçakla Günübirlik Ziyaret Edebileceğiniz Şehirler

KAYMAKAM ATAMALARI GERÇEKLEŞTİ

ÇYDD'DEN AFYON BULUŞMASI

Jeoloji Mühendisleri Odası'ndan deprem açıklaması

JMO’dan “17 Ağustos 1999 Depremi” Açıklaması

ÇGC’de kaynaşma yemeği

TGC: "Gazetecilik tutukluluk nedeni olmaktan çıkarılmalıdır"

ADANA BAROSU’NDAN ‘HAK İHLALİ’ İDDİASI

Enerjisa Enerji ve TEMSA’nın Oyungezer Otobüsü Deprem Bölgesinde

  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli