BESTEKÂR-YAPIMCI FIRAT GEN´LE KONUŞTUK
KÜLTÜR SANAT 14.05.2018 09:21:45 2179 0

BESTEKÂR-YAPIMCI FIRAT GEN´LE KONUŞTUK

?Söz Verip Gelmedin? adlı eseriyle tanınan Fırat Gen´in müziğe armağanı sadece eser düzeyinde kalmamış; İzzet Altınmeşe, Ferdi Tayfur ve Sabit Gürses gibi birçok sanatçının yetişmesine, plak ve kaset çıkarmasına katkı sağlayıp; İstanbul´a kadar uzanan şu

***Nerede doğdunuz? Müziğe ne zaman başladınız?

--- Sonradan adı Alidede mahallesi olan, Adana´nın Şeyh Mustafa mahallesinde doğdum.

***Müzik bilgisini nerde aldınız? Kimlerden destek gördünüz?

 /resimler/2018-5/14/0923426014560.jpg           ---İnkîlap Ortaokulu´nda mandolin çalmasını öğrendim. Daha sonra, Karasoku´daki Sipahi Pazarı´nda bulunan işyerimizin karşısında işyerleri olan ve daha sonraları Adana Radyosu´nun önemli bir sazı olan  Mithat Ateş´le birlikte kendi kendimize saz çalmasını öğrendik. Herhangibir ustamız olmadı. Bu konuda kimseden yararlanmadık. Mithat´ın sazı sağlamdı. Bitpazarında terziydi. Dört dörtlük bir sazdı.

            ***Saz çalmanın dışında herhangi bir ustadan yararlandınız mı?

            ---Hocamolmadı; yanımda çalışanlardan birşeyler öğrendim. Onlar da benden öğrendiler. Yanımda çalışan Kazım Karaörs´ün müzik bilgisinden yararlandım. Kazım Karaörs deyip geçme? Onun karşısında herkes bilgi ve mesleğinden dolayı düğmesini iliklerdi. Ailesinin yüzünden heder oldu adam.      

***Müzik konusunda genetik bir özellik var mı ailede?

---Rahmetli kardeşim Murat Gen de saz çalardı. Benim eserlerimi okurdu. Müziksever olan babam, Kuruköprü´deki Yüksek Kahve´yi müzikhol olarak çalıştırdığını hayal meyal hatırlıyorum. İşte oraya Adanalı ünlü THM ses sanatçısı Aziz Şenses´i getirmiş. Babam Aziz Şenses´i tanıyordu da? Evimizi at arabalarıyla baharda Kurttepe´deki bağa taşır, kışın da gelirdik. Yolda Aziz Şenses´e rastladığında selamlaşır, konuşurdu. Babam selamlaşıp konuştuğunda, ben:?Bu kim?? dediğimde ?Aziz Şenses? derdi.  Ali Şenozan da kebapçıydı. Arabaların çalışan sesine bile nota yazardı. Kazım Karaörs, bana göre en büyük müzik notistiydi. 

***Besteleri var mıydı Kazım Karaörs´ün?

/resimler/2018-5/14/0924059608748.jpg---Vardı, hem de büyük bestekârdı, öyle hello cello değildi. Kazım Karaörs, Gazipaşa Ortaokulu´nda çalışma yapan koroya ders verirdi. Çok, çok değerli bir insandı. Benim yanımda iki yıl kaldı. Ben öğle yemeklerini Eski Baraj ya da Yeni Baraj´da yerdim genelde. Bir gün eski Baraj´a gittiğimde, bir süre ortalarda görünmeyen Kazım Karaörs´ü orda gördüm. Boğmamı ne artık bir şey içiyordu. Kahrından içerdi, karısı bırakıp Almanya´ya gittiği için.  ?Nerdesin, niye gelmiyorsun?? dediğimde kızarak, ?Ya sana yük olmaya başladık.? dedi.  Dedim:?Olur mu öyle şey gel.? Yanıma geldi, hatta birkaç besteyi de notaya aldı. Sonra istanbul´a gitti. O da, Urfalı Yusuf da.

***Kazım Karaörs´ün besteleri var dediniz, bunlar hangileriydi?     

---Kendi üstüne kayıtlı bir bestesi olmadı ama birçok eserini başkaları üstüne aldı.

***Bunun adı da hırsızlık kim olursa olsun?

---Öyle.  

***Başka sanatçılarla da birlikte çalışmalarınız oldu mu?    

---İzzet Altınmeşe yanıma gelir giderdi. Benden ayrılmazdı. Bir eser yüzünden İstanbul Plak´la mahkemelik olsak da halen severiz birbirimizi. O olsun, kardeşi Sadık olsun iyiydi ilişkilerimiz. Bir gün İzzet´i aldım. Gazipaşa Ortaokulu´nda çalışma yapan Kazım Karaörs´ün yanına gittik. ?Gardaş hoş geldiniz, hayırdır.? dedi. ?Ya şu çocuğu bir dinle.? dedim. Çocuk dediğim İzzet de benim yaşımda vardı. O zamanlar Bekçi Bako´nun (Urfalı Baki Yurtsever) ?Buradan bir atlı geçti? adlı türküsü tanınmıştı. İzzet bunu okudu. Meyandan çıkınca odanın camları titremeye başladı sesinin gürlüğünden. Tam orada Kazım´la ben kıbleye döndük:?Allah´ım senin büyüklüğün tartışılmaz.? dedik ve şükür ettik. İzzet´de böyle bir ses vardı. Ondan sonra tavsiyelerle, çalışmalarla İzzet sanatçı oldu.

***İzzet Altınmeşe Adana Radyosu´nda çalışmadı sanırım?   

---Yok çalışmadı? Adana Radyosu´nun en büyük sanatçısı ise rahmetli Sadık İçlises´di.           

            ***Bayağı uzaklaştık röportaj seyrinden?. Başa dönelim. Doğduğunuz aile ortamına. Oradan başlayalım dilerseniz?

---Ferit, Türkan, Fırat, Özgen, Özcan ve Murat ismindeki abim, ablam ve kardeşlerimle birlikte altı çocuklu bir aileydi bizimkisi. İnkilap İlkokulu ve Tepebağ Ortaokulu´ndaki öğreniminden sonra Adana Erkek Lisesi 3. sınıfından ayrıldım.  Müziksever bir insan olan babamın Yağcamii karşısındaki, Ali Nasip Eczanesi´nin ilerisinde köşebaşında Hasan-Bekir Satar kardeşlerle birlikte açtığı müzik aletleri satan işyerinde iki yıl kadar çalıştım. Daha sonra babam, aynı yerde ortaklığını yürütmekle birlikte, Karasoku´nun girişinde, Onbaşıların tam arkasında, Sipahi Pazarı´nda alım-satım üzerine bir işyeri açınca  orda çalışmaya başladım.

***Adana´da kasetçilik yaparak müziği sevdirmenin yanı sıra; önemli bir müzik yapımcısı olarak da yeriniz var. En büyüğü olduğu düşünülen ilk müzik yapımcılarından biriydiniz sanırım. Nasıl oldu bu işler? O günlere dönerek detaylı bir anlatabilir misiniz?  

---On sekiz yaşına kadar babamın işyerinde çalıştım. Ondan sonra Saydam caddesinde, daha sonra yıkılıp Akkapı dolmuş durağı olarak kullanılan yerde 1960 yılında Gen Plak´ı kurdum, açtım?. Şarkı sözü yazarlığım, besteciliğim, saz ve yapımcılığım hepsi birleşti bu Gen Plak olayında? Yapımcılığımın yanı sıra da plak ve kaset de satmaya başladım. Gen Plak´ın ayrıca Adana ve İstanbul´da şubeleri vardı? Adana´da, Kanalköprü´de, Vakıflar Sarayı´nın altında ve Çakmak Caddesi´yle birlikte İstanbul´da Sirkeci Doğubank´taydı Gen Plak´ın şubeleri. Doğubank´tan sonra Unkapanı, İMÇ 6. bloğa taşındık.  Ayrıca, Mehmet Zerentürk´le birlikte açtığımız Zeren Plak´ı sonradan ben devir almıştım.  Askere gittiğimde de işyerini, kardeşim Murat idare etti. Askerden sonra 90´lı yılların başına kadar devam etti yapımcılığım.  Eskiistasyon´da ise yapımcılığı bırakıp, kaset satmaya başladım. Sonra yapımcılığı ve kasetçiliği tamamen bırakıp, aynı yerde kot dükkânı açtığında da Gen Plak adını kullandım.

***Yani bu Gen Plak adı içinize işlemiş; kotçuluk yaparken de aynı adı kullanıyorsunuz?           

---Müzikten kopamadım bir türlü, böyle bir yansıması var hayatımdabugün dünyanın en büyük fabrikasını da kursam yine de adını Gen Plak diye kurarım.

***Çok emek verdiğiniz belli? Kimlere plak, kaset yaptınız?

--- Adana´da yetişmiş sanatçıların yüzde sekseninde emeğim var.  Sabit Gürses´in ilk plağını 17 yaşında ben çıkardım. Fevzi Süslü sanatçımdı, besteleri yoktu. İki plak yaptım ona. Ayrıca şimdi Avustralya´da olan Abdi Eraslan ile besteleri de olan Mehmet Eraslan vardı. Hülya Avcı vardı. Adanalı sanatçıydı. Mirzaçelebi´de otururdu. İki bestemi üstüne yazdım tutulsun diye. İbrahim Şenay Yürek´e kaset yaptırdım Harika Plak´tan. Gazelhan Ziya Adanalı Fırat Gen ona iki kaset çıkardı. Sedat Gazozcu (Kız Lisesi Md.) plak yaptım, bestelerimi verdim. Hilmi Çaykurt´a Çağlayan Plak ve Serenil Plak´tan plak çıkarttım. Şükrü Kara´nın benim eseri okuduğu plağı Harika Plak´tan çıktı.  Daha çok olsa da ilk anda aklıma gelenler bunlar. Ayrıca Ferdi Tayfur´a ?Sen Benim Kaderimsin? adlı plağı Gen Plak-Zeren Plak´tan çıkarttım.

***Eskilere baktığınızda daha kimler geliyor gözünüzün önüne?

---Pire İsmet´in eserleri ve sazı vardı. Kadir Ergeç´in besteleri vardı, çöplükte öldü. Bir gün evlenmek isteyen ama evlenemeyen bir genç yanıma gelince Görgün Düğün sahibi Garip Boğa´ya telefon ederek ona düğün yaptım. Evini de kurdum. Yine bir gün? Fevzi Süslü´yle gelirken baktım biri elinde saz, kaldırıma uzanmış yatıyor. ?Gel Fevzi?? dedim ?bu adamı kaldıralım.? Kaldırdık, sorduk, kimsin, nesin diye? Dedi:?Sen beni tanıyor musun??, ?Yok? dedim.   Dedi ben Kadir Delikanlı´yım. Ruhumda bir sıkıntı var? adlı türküm var. Adana´ya geldim parasız kaldım. Otelde yer bulduk, yatmasını sağladık. Bir de? Benim düğünüme gelen bir akrabam Badeli Nahsen´in fotoğrafını hediye etti bana. O zamanın Kilisli kaçakçılarındandır bu Badeli Nahsen, Suriye´den gelirken vurulup öldürülüyor.  Hatta bir ağıt gibi de türküsü vardır:

 

        BADELİ  NAHSEN

Suriye´den çıktım beş gün vadeli

Adıma derler de Nahsen Badeli.

Vurma zalim vurma da Badeli Nahsen´im.

                Zincirlere bağlanmayan aslanım.

 

***Şiir mi yazıyorsunuz, şarkı sözü mü?

---Hem şiir, hem de şarkı sözü yazıyorum.

***Bir fark var mı peki size göre?

----Farkı şu bana göre: Şiir anlatım, şarkı sözü dinletimdir. Şiir hece vezni oluyor, diğeri müziğe uyuyor.   

***Şarkı sözü ve bestelerinizi hâlen devam ediyor mu?

---Yapıyorum evet. MSG asıl üyesiyim...

            ***Plaklara okunan ilk besteniz hangisi? 

            **Plaklara alınan ilk bestem ?Yumurcak?tır.

            ***Ne kadar şiir ve beste yaptınız?

            ---50-60 kadar var.  

***Bestelerinizi ne zaman ve nasıl yapıyorsunuz? Beste yaparken özel bir zaman ve mekân gerekiyor mu?

---Yalnız kalınca beste yapıyorum. Herhangi bir yerde beste, güfte geliyor. Konuşurken etkileniyorum bazen?

***Nasıl yani?

---Konuşurken güzel bir kelime geçiyor konuşmam arasında hemen not alıyorum. Bunun üzerine kuruyorum şarkımı, türkümün güftesini.

***Beste yaparken kullandığınız bir saz oluyor mu?

            ---Bazen kullanıyorum, bazen kullanmıyorum. Gözlerimden dolayı, şu an eskisi gibi saz çalamıyorum.

            ***Bestelerinizi siz mi notaya alıyordunuz?

            ---Gözüm böyle olana kadar alıyordum. Eksiğim oluyordu ama Allah gani gani rahmet eylesin, nur içinde yatsın; onun da aldığı oluyordu. Aldığım notayı çalıp, bilgisinden yararlanıyordum. Kazım Karaörs´dü bu? O adamı inkâr edemem. Hiç kimse de inkâr edemez Adana´da. Mesela, ?Söz Verip Gelmedin?i yaptığımda dinledi. Gülerek başını salladı. ?Seni benim gibi yapacam, yapacam?? dedi. 

            ***Birkaç bestenizi söyleyebilir misiniz?

            -Ay ışığı güneş..

            -Yumurcak

            -Söz verip gelmemiştin.

           

             SÖZ VERİP GELMEDİN

 

                Söz verip gelmedin, söyle sebep ne.

                Zehirli bir ok muydu vurduğun/attığın kalbe?

                Seni melek sanmıştım olmuşsun kahpe.

                Zehirli bir yılan gibi girdin koynuma.

                Aşkın zalim hançerini vurdun bağrıma. 

                Hele zalim vurdun bağrıma.

                               *** 

                Çok bekledim seni ben o mahut yerde.

                Sen düştün, bir de beni düşürdün derde.

                Seni melek sanmıştım olmuşsun kahpe.

Zehirli bir yılan gibi girdin koynuma.

                Aşkın zalim hançerini vurdun bağrıma. 

                Hele zalim vurdun bağrıma.

                               ***

                Kör olaydı gözüm görmez olaydım.

                Kırılsaydı dizim gelmez olaydım.

                Nerden sevdim seni sevmez olaydım.

                Zehirli bir yılan gibi girdin koynuma.

                Aşkın zalim hançerini vurdun bağrıma. 

                Hele zalim vurdun bağrıma.

 Söz-Beste: Fırat Gen

***Şiir yazmaya ne zaman başladınız?

            ---Ortaokul´da iken şiir ve kompozisyon yarışmalarına katılır, ödüller kazanırdım. Bir defasında Kıbrıs için yazdığım şiirle ödül almıştım. Kanımla Kıbrıs haritasını da çizmiştim. Ufacık çocukken Kıbrıs´a gönüllü yazılmıştım. Vatandaş gazetesinde haberim çıkmıştı. Kore için de şiir yazmıştım.

            ***Bir şiir kitabınız oldu mu?

            ---Şiir kitabım yok ama, hâlâ yeni bir şiir kitabı çıkarmayı düşünüyorum.

            ***Edebiyat olarak başka tür çalışmalarınız var mı?

            ---Maliye için hazırladığım özlü sözlerimden dolayı ödül aldım.    

            ***İlk şiiriniz, ilk besteniz hangisi? ?

            ---Kıbrıs´la ilgiliydi ilk şiirim. İlkokul 3. ya da 4. sınıfa giderken rüyamda bir kız görüp ona âşık olmuştum. Adını sorduğumda da, ?Fatma? demişti. Ona bir beste de yapmıştım. Öyle çocukluk bestesiydibu. ?Adın Fatma´ydı, aldattın beni? ismindeydi. Bu rüyamda gördüğüm kız gün geldi gitti hanımım çıktı. Bize kiracı gelmişlerdi.

***Telif hakkı olarak bir kazancınız oluyor mu?

            ---MSG üyesiyim. Birçok yerde kullanılan eserimden para alamıyorum. Seçimden önce 47 lira para geçti elime o kadar. O tarihlerde Orhan Gencebay´ın ?Bir Teselli Ver?i falan çıkıyordu aynı firmadan. Onlar dünya kadar para alırken ben para alamadığım gibi, borç para bile alamıyordum? O zamanlar ben İstanbul Plak´ın eniştesi olan Yaşar Kekeva´dan yüz, ikiyüz lira gibi borç para alıyor ve sonra da borcumu ödüyordum. Bir gün yine borç para isteyince, ?Eee borç vermiyorum.? dedi. ?Niye vermiyorsun? Bende paran kaldı mı?? dedim. ?Yok? dedi. Ben de İstanbul Plak´ı mahkemeye verdim. Mahkemeyi kazandım ama para elime geçmedi. Parayı alan avukatı bir daha göremedim.

            ***Sahne hayatınız oldu mu?

--- Sahnede okumadım. Profesyonel olarak sahneye çıkmadım. Ümit Şener isimli bir sanatçı Adana´ya gelip de (1963) Eskiistasyon´un karşı köşe başındaki Ada Bar´da potpori okuyor. Pire İsmet, Ben ve Türkiye Muhtarlar Derneği Genel Başkanı olan Ramazan Özünal´la birlikte üçümüz saz olarak çaldık.

***Günümüzün müziğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

---Ben bu günkü müziği kesinlikle iyi görüyorum telif hakkı yönünde. İnternet para getiriyor ama bize vermiyorlar. Ayrıca müzik eskisi gibi değil. Müziğin gerilemesi bilimden oldu. Herkes elektronikte beste yapıyor.

***Yani suni oldu, doğallık yok oldu diyorsunuz.

---Evet öyle oldu.   

***Sağlıklar dilerken şunu sormak istiyorum? Gözlerinizi sonradan mı kaybettiniz? Tedavi konusunda neler yapıyorsunuz?

---Kotçuluğum 5-6 yıl kadar devam etti. Sonra işim tersine gitti? Kardeşim Murat evde otururken dört kişi gelip kendisinden para istiyorlar; elinde silah olduğu halde kendisi kullanmıyor ama kendisini vuruyorlar. Bu olay üzerine yıkıldım. İşlerim bozuldu. Görme bozukluğum başladı. Daha sonra ameliyat olsam da gözüm görmedi. Kornear nakli gerekir dediler en son. 

            ***Müziğin, şarkının, şiirin dışında ilgilendiğiniz bir sanat dalı oldu mu?

---Başka bir sanatla ilgilenmedim.

***Bundan sonrası için yapmak istediğiniz bir şey var mı?

--- Müzik sonsuzdur,müzik ruhun gıdasıdr müzik olmazsa bir şey olmaz ama bazen bir şeyler düşünüyorum ama yanımda kimse olmadığı için duraklıyorum. Bir de dediğim gibi bir şiir kitabı çıkarmayı düşünüyorum.

***Etkilendiğiniz, örnek aldığınız sanatçılar kimlerdir?

---Kimseyi örnek almadım.

            ***Beğendiğin bestekâr ve ses sanatçıları var mıdır?

            ---Müzeyyen Senar, Hamiyet Yüceses, Ferdi Tayfur, Müslüm Gürses, Mustafa Keser ve Cengiz Kurtoğlu.

***Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mıdır?

            ---Debboy caddesinin isminin Müslüm Gürses caddesi olarak değiştirilmesini istiyoruz. Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Hüseyin Sözlü´den böyle bir talebimiz var semt sakinleri olarak.

            ***Zaman ayırdınız, teşekkür ederim. Son olarak sanatsal bir anınız varsa bizimle paylaşmak ister misiniz?

---Halit Arapoğlu bir gün koltuğunun altına horozu almış, dolmuş durağının ordaki işyerine geldi. ?On lira ver.? dedi.?Ne yapacan? dedim. ?Horoz dövüştürecem.? dedi. Neyse verdim ve daha sonra gelip, ?kazandık? diyerek 20 lira verdi. Daha sonra bir defa daha öyle gelerek 20 lira istediğinde yine verdim. Horoz dövüşünden sonra yanıma geldiğinde güle güle yerlere yıkılıyordu ?ütüldük? diye.

 


Haber Kaynak : ÖZEL HABER

“STOA FELSEFESİ VE TARSUS'TA STOACILIK”KİTABI ARATOS YAYINLARI’NDAN ÇIKTI

ADANA ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ KISA FİLM FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

ADANA’DA BAĞLAMA GÜNLERİ’NİN İKİNCİSİ GERÇEKLEŞTİRİLİYOR

Düş ve Gerçek Arasında Çareli Çaresiz Çizgiler Kitabı

Sanatçı Selva Özelli Solo Sergisi ile ABD’de

“Doktordan Az Kullanılmış” bu defa bir kitap adı

HÜSEYİN SÖZLÜ, "AĞUSTOS AYI TÜRK'ÜN ZAFER AYIDIR"

İZMİT ALTIN PİŞMANİYE ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNE VERİLDİ

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ‘’BELGESEL FİLM YARIŞMASI’’ FİNALİSTLERİ BELİRLENDİ

EMEKLİLERİN YENİ ADRESİ ‘EMEKLİ KÜTÜPHANESİ’

İZMİR KULLUK İLE TANIŞIYOR

ALTIN KOZA FİLM FESTİVALİ ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASI FİNALİSTLERİ BELLİ OLDU

“Soul Müziğin Diva”sı Imany, 7 Eylül’de Türkiye’de

‘ÇOK YAŞA CUMHURİYET’ ÖDÜLLÜ BESTE YARIŞMASI BAŞVURULARI İÇİN SON HAFTA!

TÜRK RESSAMLARIN LONDRA ÇIKARMASI!

YILDIZ TOZU KARAKTER ANALİZLERİ

"ZAFERİN RENGİ" GÜÇLÜ OYUNCU KADROSU İLE ÇEKİMLER İÇİN GERİ SAYIMA BAŞLADI!

Büyükşehir ve YEDAM’dan bağımlılıkla mücadelede iş birliği

AVRUPA HAREKETLİLİK HAFTASI’NDA TÜM TÜRKİYE "ŞEHRİNİ KEŞFEDECEK- GELECEK ENERJİSİNİ KORUYACAK!”

12. ULUSLARARASI İZMİT PİŞMANİYE, MÜZİK ve DANS FESTİVALİ,25-27 AĞUSTOS’TA

‘’20. GELECEĞİN SİNEMASI’’ YARIŞMASININ JÜRİ ÜYELERİ AÇIKLANDI

  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı