ERKEN SEÇİM ÖNERGESİ İLE İLGİLİ  TBMM  GENEL KURULUNDAKİ GÖRÜŞMELERDE NELER OLDU?
SİYASET 20.04.2018 21:36:48 552 0

ERKEN SEÇİM ÖNERGESİ İLE İLGİLİ TBMM GENEL KURULUNDAKİ GÖRÜŞMELERDE NELER OLDU?

TBMM Genel Kurulu Meclis Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplandı. Genel Kurulda, AK Parti ve MHP´nin, cumhurbaşkanlığı ve milletvekili genel seçiminin 24 Haziran 2018´de yapılmasına ilişkin ortak seçim önergesi kabul edildi

TBMM Genel Kurulu Meclis Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında toplandı. 

Genel Kurulda MHP, HDP, CHP ve AK Parti Grup Başkanvekilleri yerlerinden söz aldılar. 

MHP Grup Başkanvekili Erhan Usta, Fenerbahçe - Beşiktaş maçında yaşananları kınadı ve yaralanan Beşiktaş Teknik Direktör Şenol Güneş´e geçmiş olsun dileğinde bulundu. 

Seçimlerin erkene alınmasına değinen Usta, bunun Türkiye´nin önünü açacak bir karar olacağını söyledi. 

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, seçimlerin demokratik ve eşit koşullarda yapılmasının önemine değinerek, "Erken seçim aslında bir kumpas." ifadesini kullandı. 

İktidarın erken seçimi gündeme getirerek bir dayatma içine girdiğini ileri süren Kerestecioğlu, "Gerçek, adil bir seçim hepimizin kabuludur. Ama dayatmaya hayır diyoruz." diye konuştu. 

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay da Fenerbahçe - Beşiktaş derbisinde yaşanan olayları kabul edilemez olarak nitelendirdi. Bu tarz olayların sıklaşmasının, toplumdaki gerilim ve kutuplaşmanın, ekonomik sorunların bir sonucu olduğunu ifade eden Altay, sporun bir centilmenlik mantığı içinde yapılmasını istedi. 

Altay, "Milletin içinde bulunduğu gerilim halinin inşallah bugün alacağımız kararla 24 Haziran´da son bulacağına inanıyorum." dedi. 

AK Parti Grup başkanvekili Mehmet Muş, Fenerbahçe - Beşiktaş futbol maçında yaşananları kabul etmediklerini belirterek, Güneş´e geçmiş olsun dileğinde bulundu. 

Muş, "Gerekli soruşturmalar yapılacaktır. Olayları çıkarmaya çalışanlar ilgili birimler tarafından gerekli çalışmalar yapılarak tespit edilecektir." diye konuştu. 

HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, AK Parti ve MHP´nin ortak seçim önergesinin TBMM Genel Kurulundaki görüşmelerinde yaptığı konuşmada, Türkiye´nin son birkaç yıl içinde hiç hak etmediği olaylar yaşandığını ifade ederek, "İkbalini barışta değil savaşta ve herkesi birbirine düşman etmekte görenler birden söylem değiştirdiler. 2011´deki Diyarbakır mitinginde, ´Kürt sorunu benim sorunumdur´ diyen Erdoğan, 2015´te ´Kürt sorunu yoktur. Ne Kürt sorunu´ demeye başladı." ifadesini kullandı. 

7 Haziran 2015 seçimlerinde AK Parti´nin büyük bir düşüş yaşadığını, HDP´nin ise önemli bir başarı sağladığını savunan Kerestecioğlu, sonrasında çok acı birçok olay yaşandığını belirtti. Seçimler sonrasında yaşanan gelişmeleri anlatan Kerestecioğlu, OHAL´in yedinci kez uzatıldığını, HDP´nin toplam 11 milletvekilinin tutuklandığını ve halen 9 milletvekilinin tutuklu olduğunu söyledi. 

Kerestecioğlu, şöyle devam etti: 

"Ziraat Bankası medya patronuna 700 milyon dolar kredi verirken, çiftçi borcunu ödeyemediği için sütünü yerlere dökerek protesto edecek hale geldi. Man Adası, Panama gibi dünya üzerindeki birçok kişinin yolsuzluklarını ortaya çıkaran belgelerde, yurttaşlardan kuruşu kuruşuna vergi alanların, bütün mal varlıklarını vergi cennetlerine taşıdıkları, bizzat bu ülkenin başbakanının oğullarının, cumhurbaşkanının akrabalarının vergi ödemediği, hatta IŞİD ile petrol ticaretleri ortaya çıktı. 

Ülkeyi bir yıl daha yönetemeyecek duruma düşen hükümet, 5 yıl, 10 yıl hatta bir kez başkan olduktan sonra gitmemecesine ülkeyi yönetmek istiyor. Panik seçime gidilmesinin nedeni ülkedeki bütün bu saydığımız gidişattır. Bu ekonomik tablo devam ederse Erdoğan´ın asla o koltuğa oturamayacağını da biliyor olmasıdır. Biz bu ülke için ne istiyoruz, nasıl bir ülke istiyoruz, bunun kararını verme zamanıdır. Biz seçime karşı değiliz, dayatmalara karşıyız ama 24 Haziran şimdi bunun kararını da vermenin zamanıdır." 

Kerestecioğlu´nun konuşmasının ardından sataşma olduğu gerekçesiyle söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Muş, "Hatip, öyle şeyler ifade etti ki ´Sayın Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın akrabalarının, DEAŞ terör örgütüyle petrol ticareti varmış.´ Bunu çıkacaksınız ispat edeceksiniz. Öyle yalan konuşarak, Meclis kürsüsünden atarak bu işler olmuyor. Bunu ispatlamadığınız müddetçe siz bir müfterisiniz." dedi. 

Türkiye´de hukuk içinde kalındığı müddetçe herkesin siyaset yapabildiğini, bu noktada kimseye bir kısıtlama olmadığını vurgulayan Muş, "Bölücü terör örgütünün propagandasını yapacaksınız, ´öyle bir gücü var ki sizi tükürüğüyle boğar´ diyeceksiniz, tehditler savuracaksınız ondan sonra hapishaneyi boyladığınız zaman, ´rehin alındı, siyaset yapacaktı, yapamadı.´ diyeceksiniz. Yok öyle bir dünya." diye konuştu. 

MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, TBMM Genel Kurulunda, AK Parti ve MHP´nin ortak seçim önergesinin görüşmelerinde yaptığı konuşmada, siyasetin bir bakıma gerçekleri görmek, geleceği öngörmek ve tutum almak olduğunu belirtti. 

"Önce ülkem ve milletim" diyerek hareket ettiklerini anlatan Akçay, bugün de aynı ilkelerle 24 Haziran´da kurulacak sandığın, Türkiye´nin önünü açacağına inandıklarını ifade etti. 

Erken seçim kararının alınmasının altında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´ni bir an önce hayata geçirmenin olduğunu vurgulayan Akçay, "Türkiye hedeftedir. İç ve dış güvenlik sorunları karmaşık bir hal almakta, vatanımızı içine alan husumet çemberi daralmaktadır. Ülkemizin huzuruna, güvenliğine kastedenlere cevap vermek, ülkemizin geleceğini planlamak zorundayız. Geleceğe daha güçlü adımlarla yürümek zorundayız." diye konuştu. 

Türkiye´nin bekasının sarılmak istendiği bu dönemde gündemin sürekli seçim tartışmalarıyla meşgul edilemeyeceğini dile getiren Akçay, bu seçimin, ülkenin temel konularını demokrasi içinde çözme gayreti olduğunu belirtti. 

Yurt içi ve dışında terörle mücadelede önemli bir dönemin içinde bulunulduğuna dikkati çeken Akçay, terörle mücadelenin milli bir mesele olduğunu ve bu konuşulurken diğer konuların tali kaldığını söyledi. 

Erkan Akçay, "İşte bu nedenle seçim tartışmalarıyla geçirilecek 562 günümüz yoktur. 16 Nisan Anayasa referandumuyla kabul edilen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´ne, herhangi bir tavsama ve gecikme olmaksızın geçilmelidir. Milletimizin talep ve beklentisi de bu yöndedir." değerlendirmesinde bulundu. 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´nin, Türkiye´nin demokrasi yolunda ilerleyişinin doğal bir neticesi olduğunu ifade eden Akçay, demokrasinin gereği olarak her siyasi partinin 16 Nisan Anayasa referandumuna saygı göstermesini istedi. 

Sistemin temel omurgasının "Güçlü devlet, güçlü yönetim ve demokratik istikrar" olduğunu hatırlatan Akçay, bu gerçek karşısında kriz ve kaos lobisinin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi üzerinde faal olduğunu ve fitne odaklarına karşı harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. 

Akçay, "Siyasetimizin amacı milletin birliği, devletin dirliği, vatanın bütünlüğü içinde Türkiye Cumhuriyeti´nin ilelebet yükselmesi, muhafaza ve müdafaasıdır." dedi. 

15 Temmuzdaki hain darbe girişimi sonrasında siyasi kilitlenmeye ve krize sürüklenmek istenen ülkemizde, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´yle yönetim sorunlarına son verildiğini aktaran Akçay, "Bundan sonra esas olan Türk siyasetinin bu mecrada yol almasını sağlamaktır." ifadesini kullandı. 

Yaklaşık bir yıldır devam eden ve son iki ayda yoğunlaşan erken seçim tartışmalarını kendilerinin başlatmadığını belirten Erkan Akçay, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Ne MHP, ne de Adalet ve Kalkınma Partisi bu tartışmalara hiç girmedik. Bazı çevrelerin gündeminde 16 Nisan Anayasa referandumundan beri sürekli erken seçim vardır. Her fırsatta erken seçim çağrılarıyla ´hodri meydan´ deniliyor. Bütün bu çevrelere ve kaos çıkarma gayretlerine rağmen Cumhur İttifakı, seçimlerin zamanında yapılması gerektiği kanaatini çeşitli vesilelerle dile getirmiştir. Sayın Genel Başkanımızın ve Sayın Cumhurbaşkanının, 3 Kasım 2019´u defalarca işaret etmesine rağmen malum çevreler seçim tartışmalarıyla kamuoyunu meşgul etmeye devam etmiştir. 

Bugün itibarıyla 3 Kasım 2019´a 563 gün gibi uzun bir süre vardır. Fitne, dedikodu ve kriz mekanizması, kaosa kapı aralamak için faaliyetlerini hızlandırırken, bölgesel risk ve tehlikelere zamanında ön alınması gerekirken, emperyalizm sınırlarımızın hemen ötesinde işgal ve savaş planları yaparken, ülkemiz aleyhine siyasi ve ekonomik operasyonlar derinlik kazanırken, Türkiye döviz, faiz, sıcak para sarmalında ekonomik ambargoya alınmak istenirken, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi daha fiilen hayata geçmeden karalanmak istenirken, bütün bu olanları görüp de seyirci kalamazdık. Terörle mücadele, ekonomik canlanma, sosyal huzur ve topyekun kalkınma hamlesi yapmak zorundayız. İç ve dış tehditlerin yoğunlaştığı bir dönemde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´ne geçiş tamamlanarak, taşlar yerine oturtulmalıdır." 

Sorumlu siyasetin temsilcileri olarak bu işin daha fazla uzatılmaması gerektiğine ilişkin görüşlerini ortaya koyduklarını aktaran Erkan Akçay, seçime ilişkin polemiklerin ve tartışmaların sona erdirilmesi gerektiğini belirtti. 

Bir kısım zevatın, yine memnun olmadığına, "Baskın seçim, acele seçim, yangından mal kaçırma" gibi bir takım ifadelerle eleştirilerde bulunduklarına dikkati çeken Akçay, "Kendi sanrılarını millete mal etmek için erken seçim kararı hakkında akla hayale gelmeyecek spekülasyonlar, komplo teorileri üretmekte yine çok mahirler." şeklinde konuştu. 

MHP Grup Başkanvekili Akçay, sözlerine şöyle devam etti: 

"(Baskın seçim) deniliyor. Allah aşkına kime baskın bu seçim? Tüm partiler ´Hodri meydan, hazırız.´ diyor. Hatta erken seçim çağrısını da neredeyse bir yıldır onların başlattığını tekrar hatırlatmak isterim. Sık sık erken seçim çağrısı yapanlara ´Madem öyle, buyurun sandığa.´ denilmiştir. Öte yandan Yüksek Seçim Kurulu ´Hazırız´ diyor. Cumhur ittifakı da hazır. O halde bu seçim kime baskın? 

Söyleyelim: Bu seçim Türkiye üzerinde operasyon yapmak isteyenlere, proje örgütlerle birleşik cephe halinde Türkiye Cumhuriyeti´ni hedef alanlara baskın seçim olabilir. Bu karar, Türkiye´nin Zeytin Dalı´ndan, Fırat Kalkanı ve El Bab Operasyonu´ndan rahatsız olanlara baskındır. Bu karar FETÖ´yle, PKK´yla mücadeleden rahatsız olanlara baskındır. Bu karar turuncu devrimcilere, etnik bölücülere, 15 Temmuzculara, PKK muhiplerine, Sevr sevdalılarına, sokak sevdalılarına baskındır. Bu karar küresel emperyalizmin sözcülerine baskındır. Daha dün ABD sözcüsü ´Kaygılarımız var.´ diyor, İngiliz gazeteleri hazımsızlıklarını yansıtıyor. Neticede Türkiye düşmanları hazırlıksız yakalanmış, onların 2019´a ayarlı bütün müdahale senaryoları ellerinde kalmıştır." 

Seçimlerin tıkanan veya tehdit altında olan siyasi, sosyal, ekonomik ve dış politika meselelerine çözüm için atılacak bir adım ve nefes olduğunun altını çizen Akçay, "Demokrasiye bağlıysanız millete gitmekte sakınca görülmemelidir. Erken seçim çağrısı karşı karşıya bulunduğumuz durumlara karşı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´ne geçiş suretiyle milletin hakemliğine başvurma çağrısıdır. Biz milli iradeye sadakatle bağlıyız. Milletimizin kararını duymaktan rahatsız olmayız. 16 Nisanda milletimiz hukuki çerçeveyi çizmiştir, 24 Haziranda da milli devlet-güçlü iktidar istikametinde yürütmeyi ve yasamayı belirleyecektir." dedi. 

Akçay, erken seçim kararının doğru ve zaruri bir karar olduğunu belirterek, "OHAL´de seçim mi olur?" bahanesine sığınanların bulunduğunu anımsattı. Türkiye´nin belli bölgelerinde bugüne kadar pek çok defa OHAL´le, hatta sıkıyönetim altında seçime gidildiğini aktaran. Erkan Akçay, şunları kaydetti: 

"Türkiye hepimizindir, hepimizin vatanıdır. Bir an önce ülkemizin temel konularına odaklanmalıyız. Yönümüzü, istikametimizi belirlemeli, ülkemizi bir an önce her türlü risk ve krizden uzak tutmalıyız. Sözü ve iradeyi asıl sahibi olan millete vermenin zamanı gelmiştir. İstikbal ve istiklal Türk milletinindir. Milli devlet, güçlü iktidar için istikametimiz milli iradedir. Milletimiz, bu seçimi demokratik olgunluk içinde gerçekleştirecek, demokrasi şölenine dönüştürecektir; milletimiz, ihanete göz açtırmayacak, iradesini cumhurun yükseltilmesi istikametinde ortaya koyacaktır. 24 Haziran 2018 Pazar günü, cumhurun dirilişine, Türkiye Cumhuriyeti´nin şahlanışına sahne olacaktır. Millet iradesi 24 Haziran´da tecelli edecek, milletsiz siyaset yapanlar gereken dersi alacaklardır." 

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, TBMM Genel Kurulunda AK Parti ile MHP´nin seçimlerin 24 Haziran´da yapılacağına dair seçim önergesi üzerinde partisi adına söz aldı. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu´nun üç hafta önce "Düşün bu milletin yakasından." açıklamasında bulunarak, "Ya istifa edin ya seçime gidin." dediğini belirten Altay, "Bu milletin sizi yakasından düşürmesine fırsat verdiğiniz için çok teşekkürler, Allah razı olsun." diye konuştu. 

Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli´nin TSK içindeki 3 bin kripto FETÖ´cünün ihraç edileceği açıklamasını anımsatan Altay, milletin de siyasetteki kripto FETÖ´cüleri 24 Haziran´da tasfiye edeceğini öne sürdü. 

Engin Altay, OHAL şartları içinde seçime gitmenin etik olmadığını savunarak, dünyanın en katı, en sıkıyönetimi de ilan edilip seçime gidilse akıbetin kaçınılmaz olduğunu, etkinin tepki doğurduğunu söyledi. Altay, "Milletin temel hak ve özgürlük aşkı, demokrasi sevdası sizi buradan indirmeye yeter. OHAL şartlarındaki bir seçimi etik, ahlaki bulmamakla birlikte, dünya milletler ailesine Türkiye için kara leke olarak geçmesine rağmen CHP, bu seçimlerden çok şükür birinci parti olarak çıkacaktır. Bunu gönül rahatlığıyla Meclisten ilan etmekten mutluluk duyuyorum." değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye´nin 68 yıldır demokrasi mücadelesi verdiğini dile getiren Altay, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 15 Temmuz´un, milletin demokrasiye olan sadakat ve aşkını kıramadığını vurguladı. Altay, OHAL ile Türkiye´ye verilen zararın, beş darbeyle verilen zarardan fazla olduğunu savundu. 

CHP Grup Başkanvekili Altay, 24 Haziran´a giderken Türkiye´de beş temel sorunun can yakıcı hale geldiğini, demokrasi, ekonomi, eğitim politikası, dış politika ve toplumsal barış, huzur ortamı konularında Türkiye´nin taşınabilir noktada olmadığını öne sürdü. Altay, ekonominin pert, demokrasinin komada, eğitimin kanser, dış politikanın felç olduğunu, toplumsal barış ve huzur ortamının yok edildiğini ileri sürdü. Altay, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"İnanç farklılıkları üzerinden önce insanları, sonra toplumu böldünüz. İnsanların etek boyuyla, başlarının açık, kapalı olmasıyla uğraştınız. Toplumu böldünüz, işkence yaptınız, işkencelere göz yumdunuz, gazeteci ve milletvekillerini hapse attınız, sanatçıları fişlediniz, sanatı sansürlediniz, belediye başkanlarını hukuksuz yere görevden uzaklaştırdınız, sarayın avukatları hakim ve savcılara talimat verir oldu, keseceği cezayı söyler oldu, eğitimi bilimsellikten kopardınız. Afrika´daki en az gelişmiş kabile devletlerinde bile Türkiye´den daha bilimsel, laik ve parasız eğitim yapılıyor. Türkiye´yi meczuplar ve sapkınların kol gezdiği ülke haline getirdiniz. Türkiye´yi, Atatürk´e hakaretin özendirildiği ortama taşıdınız. Yüce dinimizi tartışmaların göbeğine oturttunuz. Kürt sorununu, siyasi malzeme olarak gördünüz. Sayın Erdoğan, Sayın Kılıçdaroğlu´nun FETÖ, PKK, PYD, DAEŞ´e yardım ve yataklık yaptığı iddiası için bir tane ceza davası açmadı. TBMM yerine Oslo, Kandil, Dolmabahçe, İmralı´da güya çözüm aradınız. Sizin sorumsuzluğunuzun, basiretsizliğinizin bedelini askerimiz, polisimiz ve vatandaşımız canı, kanıyla ödedi. Dış politikada Türkiye´nin itibarını yerle yeksan ettiniz. Danışılan Türkiye´yi, didişilen Türkiye´ye çevirdiniz. " 

Altay, daha şimdiden dünyada Türkiye´deki seçimlerle ilgili olumsuz demeçlerin seslendirilmeye başlandığına işaret ederek, ne ABD ne Rusya´nın kendilerine ayar veremeyeceğini belirtti. Altay, ancak Türkiye´yi itibarsızlaştırmaya, beşinci sınıf ülke gibi göstermeye de kimsenin hakkı olmadığını dile getirdi. 

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsünün seçimlerle ilgili endişesini dile getirdiğine değinen Altay, "Ey sözcü endişelenme CHP var, demokrasiye aşık 70 milyon insan var." dedi. 

Türkiye´nin bir felakete sürüklendiği konusunda fikir birliği bulunduğunu öne süren Altay, "Seçim kararını alanlardan Allah razı olsun. Bu kararı Meclise getirme noktasında ilk girişimi yapanlara teşekkür ediyoruz." diye konuştu. 

"Keşke AK Parti, 2002-2008 ayarlarına geri dönebileydi. O zaman belki bu seçimde bir şansınız vardı." görüşünü savunan Altay, AK Parti´nin bu dönem dişe dokunur şeyler yaptığını söyledi. 

Altay, şunları kaydetti: 

"Keşke mağdur kalaydınız. Mağdurdunuz, kendinizi millete öyle yutturdunuz. Ekonomik olarak palazlandınız, palazlandıkça mağrurlaştınız. Bir AK Parti milletvekilinin dediği gibi palazlandıkça şımarıp, yoksuldan uzak düştünüz, sırtınızı zengine dayadınız. Onun için bu millet sizi yakasından, Taşköprü kebabını sallar gibi sallayıp düşürecek. 

AK Parti Grup Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım, seçimlerin 24 Haziran´da yapılmasına yönelik AK Parti ile MHP´nin ortak imzalı önergesinin üzerinde TBMM Genel Kurulunda yaptığı konuşmada, bugünün, tarihi bir gün olduğuna işaret etti. 

Bir dönüm noktasında olduklarını ifade eden Yıldırım, cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler için Meclisin karar alacağını anımsattı. Yıldırım, seçimlerin Türkiye ve millet için hayırlı olmasını temenni etti. 

Yıldırım, milletin, 16 Nisan halk oylamasıyla mevcut siyasal sistemde bir değişikliğe gittiğine işaret ederek, halkın doğrudan iradesiyle oluşan, demokratik ve hukuk devletine bağlı, denge, denetleme mekanizmasıyla donatılmış, daha güçlü bir Meclis ve istikrarlı bir yürütme için cumhurbaşkanlığı sistemine 16 Nisanda "evet" dediklerini anımsattı. 

Başbakan Yıldırım, parlamenter sistemde geçen yıllara bakıldığında vesayet odaklarının, sürekli olarak milli iradeyi baskı altına almaya gayret ettiğini, zaman zaman doğrudan, zaman zaman da dolaylı müdahalelerle, darbelerle demokratik işleyişin kesintiye uğradığını anlattı. 

Ülke, millet olarak bu müdahalelerden çok çektiklerini, büyük bedeller ödediklerini anlatan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: 

"Milletimizin, sanayicimizin, esnafımızın, çiftçimizin alın teri dökerek oluşturduğu birikimler maalesef bu müdahalelerle yok olup gitti. Ülkemiz her seferinde ekonomik krize ve istikrarsızlığa sürüklendi. Vesayet odakları sürekli olarak siyaseti itibarsızlaştırma, devleti işlemez hale getirmeye çalıştılar. Vatandaşlar arasına ayrılık tohumları atarak, birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi bozmaya, milleti zayıf düşürerek mevzi kazanmaya, güç devşirmeye çalıştılar. Türkiye´nin itibarını, onurunu hiç düşünmediler. 15 Temmuz hain darbe girişimi ve arkasından yaşanan gelişmeler, Türkiye Cumhuriyeti´nin hem üniter devlet yapısını hem de milli birlik ve kardeşliğini muhafaza edebileceği sağlam bir anayasal yapıyı mecburi hale getirdi." 

Başbakan Yıldırım, milletin, 16 Nisan halk oylamasında anayasa değişikliğine "evet" diyerek, vesayeti bertaraf ettiğini, demokrasiyi, ülkenin geleceğini güvence altına aldığını vurguladı. Yıldırım, kesintisiz bir demokrasi, milli iradenin mutlak iktidarı, güçlü ve istikrarlı siyasal yönetime geçiş sürecinin başladığını dile getirdi. 

Türkiye´nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi´yle bundan böyle daha hızlı karar alma, kararları etkin şekilde uygulama kabiliyetine sahip olacağına dikkati çeken Yıldırım, "Sistemin tam olarak uygulamaya geçmesi şüphesiz önümüzde yapılacak seçimlerle mümkün hale gelecektir. 24 Haziran´da yapılacak bu seçim Türkiye´nin 100. yıl hedefleri açısından da son derece önemlidir. Bu seçimde Türkiye, geleceğini, istikrarını, istikbalini de onaylamış olacaktır." değerlendirmesinde bulundu. 

KAYNAK: TBMM İNTERNET SİTESİ


Haber Kaynak : HABER MERKEZİ

"TORBACI YAKALAMAKLA UYUŞTURUCU BELASI ÇÖZÜLMEZ"

CHP’Lİ TANAL, "MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI ATAMA SÖZÜNÜ TUTMADI!"

Tülay Hatimoğulları Hatay'daki hava kirliliğini sordu

BAE'den ithalata vergi muafiyeti

Kılıçdaroğlu, 'Filenin Sultanları'nı Kutladı

Erdoğan, 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programına katıldı

CHP Adana İl Örgütü Zafer Bayramını kutladı

Kılıçdaroğlu: "Milletimizin 30 Ağustos Zafer Bayramı'nı Yürekten Kutluyorum"

Ayhan Barut'tan narenciye üreticisi ve ihracatçısı için 3 bin lira destek talebi

Hasan Efe Uyar: "İktidar Vatandaşa 7 Ayda 22 Milyar Ceza Kesti"

Kılıçdaroğlu: “Türkiye Uyuşturucunun Pazarı Haline Geldi"

Emep'li Demir,"işçilere istifa baskısı uygulanıyor"

Mustafa Oğuz Yiğit: “AK Parti'nin Tarım Politikaları Çiftçiyi İflasa Sürüklüyor”

CHP’Lİ SÜMER,“ADANA’DA DEPREMİN YARALARI KAPANMIYOR”

CHP’li Bulut, “Ballı Maaşlara Devam “

“Malazgirt, Anadolu’daki siyasi hükümranlığımızın kapılarını açmıştır”

CHP'li Şevkin'den Hatay için, bakanlara soru yağmuru

Gürer: “Faiz artışı işsizliği tetiklerse, iş kötü…”

Ayhan Barut, anız yangınlarına kesin çözüm istedi

ERDİL DEDEOĞLU CHP CEYHAN İLÇE BAŞKANLIĞINA ADAYLIĞINI AÇIKLADI

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı