Her 8 kadından birinde meme kanseri görülüyor
SAĞLIK 17.10.2018 10:56:36 538 0

Her 8 kadından birinde meme kanseri görülüyor

Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Orhan Demircan, meme kanserinin her 8 kadından birinde görüldüğünü, erken teşhisin hastalıkla mücadele edebilmenin en önemli unsuru olduğunu belirtti.

Prof. Dr. Orhan Demircan, toplumda meme kanseri farkındalığını artırmak ve bu konuya dikkat çekmek için merak edilenleri  gerçekleştiren etkinlikte izleyicilerle paylaştı. 
Gerçekleştirilen etkinlikte, meme kanserindeki belirtiler, risk grupları, erken tanı için yapılması gerekenler, tedavi yöntemleri ve yeni cerrahi uygulamalar konusunda aydınlatıcı bilgiler sunuldu. 

Erken teşhis çok önemli 
Yapılan çalışmalarda, dünyada her yıl 1.7 milyon kadına meme kanseri tanısı konulduğunu belirten Prof. Dr. Orhan Demircan, hastalığın her 8 kadından birisinde görüldüğünü söyledi. Erken teşhisin hastalıkla mücadele edebilmenin en önemli unsuru olduğunu belirten Prof. Dr. Demircan, bunu yapabilmenin en önemli yolunun, hastalık konusunda farkındalığı artırarak erken tanı alan hasta oranını yükseltmek olduğunu kaydederek şöyle devam etti: 
?Erken tanı sayesinde, meme kanseri sıklığının artmasına karşın yaşam kayıplarının önüne geçebilmektedir. Günümüzde erken tanı ve meme kanserinin tedavisindeki yeni yaklaşımlar, hastalığın tedavisindeki başarının yanında, meme alınmadan da hastalığın tedavisine olanak sağlamaktadır. Bu durum, aynı zamanda kadın için simgesel önemi olan memenin alınması kaygısını gidermektedir. Erken teşhisle gelen başarılı tedavi süreçleri, kadınların yaşam standartlarında iyileşme sağlayarak, sosyal yaşamını ve kimliğini koruyabilmesi açısından da çok büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle meme kanserine yönelik alınabilecek en önemli önlem ve temel hedef kadınları meme sağlığı konusunda eğitip, farkındalık oluşturmak? 

Bu belirtilere dikkat edin 
Memede ele gelen kitlenin kanserin en önemli belirtisi olduğunu anlatan Prof. Dr. Orhan Demircan, ?Meme başından kanlı akıntı, meme başında kaşıntılı bir lezyonun bulunması, meme cildinde veya meme başında çekinti de kanserin diğer belirtileri arasında yer alıyor. Ayrıca, koltuk altında şişlik, memede ödem ya da yaranın bulunması ise hastalığın ilerlediğine işaret ediyor? dedi. 
Bu noktada kadının kendine çok büyük görev düştüğünü belirten Demircan, ?Hiçbir meme yakınması olmayan kadınlara, 20-40 yaş arasında düzenli olarak kendi kendini muayene ve yıllık hekim kontrollerini ihmal etmemeleri gerekiyor. 40 yaşından sonra ise elle muayeneye, düzenli hekim kontrollerinin yanına yıllık mamografi ekleniyor. Risk grubunda yer alan kadınların ise, hekime başvurarak uygun takip periyodları belirlemesi önem taşıyor? ifadelerini kullandı. 

Erkekler de risk altında 
Diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri için de bazı risk faktörleri bulunduğunu söyleyen Demircan, ?Bunun başında da elbette kadın olmak geliyor. Çünkü her yüz kadın meme kanserine karşılık bir erkek meme kanseri görülüyor. Bununla birlikte, ailesinde ve özellikle birinci derece yakınlarında meme kanseri öyküsünün olması, çocuk doğurmamış olmak veya 30 yaşın üzerinde doğum yapmış olmak, erken adet görmek, geç adetten kesilmek, adet sonrası uzun süren hormon tedavisi görmek ve kilolu olmak da diğer risk faktörleri arasında yer alıyor. Özellikle BRCA 1 ve BRCA 2 gen mutasyonu bulunan kadınlar da risk oldukça artıyor. Bu kişiler de, yüksek riskli hasta grubu olarak farklı takip protokolleri uygulanıyor. Toplumda, risk faktörü bulunmayanların meme kanseri olmayacağına dair yanlış bir algı var. Meme kanseri teşhisi konmuş hastaların yüzde 80´inde bu sayılan risk faktörlerinin hiçbirisinin bulunmuyor? diye konuştu. 

Meme alınmadan da tedavi mümkün 
Meme ile özel uğraşan cerrahların temel hedefinin en iyi yaşam beklentisi ve yaşam olanağı sağlayan tedavi şeklini seçmek, olanaklı ise hastaya ameliyathaneden kendi memesi veya yerine yapılan bir meme ile çıkarmak olduğunu kaydeden Demircan, şunları söyledi: 
?Erken tanı alan hastalarda uyguladığımız sentinel lenf bezi biyopsisi (Bekçi lenf bezi biyopsisi) ile koltuk altındaki tüm lenf bezlerini çıkartmadan tedavi yapabilme şansının bulunuyor. Bu yöntemin uygulanabildiği hastalarda kolda şişme, ağrı, kolu kullanamama gibi olumsuzluklar yaşanmıyor, daha kaliteli ve sorunsuz bir yaşam sürdürebilme şansı elde edilebiliyor.? (CO)


Haber Kaynak : İhlas Haber Ajansı

ALZHEIMER’IN 10 ERKEN SİNYALİ!

Her 20 yaş dişi çekilmek zorunda değil, ama…

ANİDEN SİNİRLENME ŞEKER HASTALIĞI BELİRTİSİ OLABİLİR !

YEMEKTEN SONRA UYKUNUZ GELİYORSA DİKKAT !

Tozlu ortam farenjit riskini arttırıyor

AŞIRI C VİTAMİNİ VE PROTEİN BÖBREK TAŞINA YOL AÇIYOR

Uyku sorunlarının en yaygını: İnsomnia

“Çocukların ne derdi var ki diş gıcırdatsın” demeyin!

Adana yeni bir kültür sanat merkezi kazanıyor

DİZ KİREÇLENMESİNİ TETİKLEYEN FAKTÖRLER

PIERCING YAPTIRACAKLARA KÖTÜ HABER: ALERJİK REAKSİYONLARA YOL AÇABİLİR!

Dünya Doktorları: "İnsani Yardım Çalışanlarına Daha İyi Koruma Ve Güvenlik Ortamı Sağlanmalı"

Çocuklarda Diş Sıkma Neyin Habercisi?

“1 yaş altı bebekler ağır kızamık için risk altında!”

Yaş ilerlerken diş sağlığını korumak önemli

BEL VE KAS AĞRILARINDAN KORUNMANIN YOLLARI

D VİTAMİNİ HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKEN 9 ÖNEMLİ NOKTA!

Protezine Kavuşan Yağmur, Rektör Prof. Dr. Tuncel’i Ziyaret Etti

"COVID-19’un Eris varyantı kış aylarında yayılabilir"

CİLDE ZARARLI 8 ALIŞKANLIĞA DİKKAT !

EV YAPIMI YOĞURDUN FAYDALARI NELERDİR ?

  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli