Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği´ne (TMMOB) bağlı İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Adana Şube Başkanı Çağdaş Kaya, Adana´da afet ve deprem açısından riskli yapı stoğunun önemli bir kısmının yenilenmesi, kalanların da güçlendirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, mevcut yapı stoğunun envanterinin sağlıklı bir şekilde çıkartılmasının hayati önem taşıdığını söyledi. Kaya, bu çalışmaların yapılmasında İMO Adana Şubesi olarak destek vermeye hazır olduklarını bildirdi.
Son aylarda İstanbul´da yaşanan sel felaketlerine, Gökova Körfezi´ndeki 6.6 şiddetindeki deprem ve ardından gelişen küçük depremlere ve 17 Ağustos 1999´da 17 bin 480 kişinin hayatını kaybettiği Gölcük depremine değinen Kaya, Türkiye´de afetlerden ders çıkartılmadığını savundu.

?DÖNÜŞÜM RANTIN YÜKSEK OLDUĞU YERDEN BAŞLIYOR?
Van depremi sonrasında deprem tehlikesi gerekçesiyle ´Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun´ çıkartıldığını ve kentsel dönüşüm projelerinin hız kazandığını anlatan Kaya, ?Ancak uygulamalara baktığımızda rantın yüksek olduğu yerlerden başlandığını görmekteyiz. Deprem tehlikesi arka planda bırakılarak kentsel dönüşüm, inşaat sektörünün gelişimine ve sermaye artırma aracına dönüştürülmüş durumdadır? diye konuştu.

?YAĞAN YAĞMURUN HAYATI FELÇ ETTİĞİNE TANIK OLDUK?
Adana´nın önemli ölçüde göç aldığını, hızlı ve çarpık kentleşme, imar afları, kaçak yapılaşma nedeniyle sorunlu, can ve mal güvenliği olmayan bir yapılaşma süreci yaşadığını anlatan Çağdaş Kaya, ?Yine yağan yağmurun hayatı felç ettiğine Adana´da pek çok kez tanık olduk. Altyapı yetersizliği, dere yataklarının yapılaşmaya açılması, kentsel dönüşümle bina yoğunluklarının artırılmasıyla daha da sorunlu hale getirilen şehir yaşamı bir doğa olayı olan yağmurun boyutlarını afete dönüştürmektedir? ifadelerini kullandı.

?GERÇEKLEŞTİRME BİÇİMİ BÜYÜK SORUNLAR TAŞIMAKTADIR?
TMMOB´ye bağlı İMO Adana Şube Başkanı Çağdaş Kaya, kentte afet ve deprem açısından riskli yapı stoğunun önemli bir kısmının yenilenmesi, kalanların da güçlendirilmesi gerektiğine vurgu yaparak ?Şehrimizde mevcut yapı stoğunun envanterinin sağlıklı bir şekilde çıkarılması da hayati önemdedir. Ancak yenileme ve güçlendirme çalışmalarını gerçekleştirme biçimi büyük sorunlar taşımaktadır. Biz diyoruz ki kentsel dönüşüm projelerinde depreme dayanıklı ve vatandaşın hakkını hukukunu koruyan sağlıklı yaşam alanlarının yaratılması hedef alınmalıdır. Doğal afet olan depremlerde can ve mal kayıplarının azaltılması için mühendis, mimar ve şehir plancılarının yapı üretim sürecinin içinde olması ve barınma, kullanma amaçlı yaşam alanlarının deprem şartnamesine uygun projelendirilmesi ve yapım aşamasının denetiminin doğru yapılması gereklidir. Aynı zamanda deprem öncesi, sırası ve sonrasında yapılacak çalışmalarda kamu yararı ve ülke çıkarı bağlamında ulusal bir deprem politikası ve stratejisi belirlenerek ciddi programlar oluşturulmalı ve daha da önemlisi bunlar yaşama geçirilmelidir? diye konuştu.

?KENTİN DEPREME HAZIR OLMASI DA BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR?
Kaya, binaların güvenliğinin sağlanması kadar olası bir depremde kentin hazır olmasının da oldukça büyük önem taşıdığına dikkati çekerek sözlerini şöyle tamamladı:
?Bu açıdan Adana´da deprem toplanma alanlarının sayısı, niteliği, kamuoyu tarafından bilinmesi, bu alanların yakınında helikopter pistlerinin olması önemlidir. Aynı zamanda bu alanlarda altyapının oluşturulması, deprem anında toplananlar için yeterli seviyedeki ihtiyaçların karşılanmasını temin edecek çalışmaların önceden yürütülmesi gerekmektedir. Yine sağlık desteğinin de anında verilebilecek düzeyde örgütlü olması sağlanmalıdır. Tüm bu çalışmalar depreme dayanıklı yaşam alanları oluşturulmasında, doğa olaylarına karşı hazırlıklı olunmasında fayda sağlayacaktır. Yetkililerimizin bu konularda adım atmaları gerektiğini söylüyoruz. Başlatılmasını çok önemsediğimiz bu çalışmalarda İMO Adana Şubesi olarak her türlü desteği vermeye hazır olduğumuzu da belirtiriz.?