Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


BU SAVAŞ BİTMELİ


            Tam 32 yıldır devam eden bir savaş.

            Hiçbir millet böyle bir savaşa dayanamaz. Böyle bir savaşın devam etmesi için, tarafların, kin, nefret ve isyan içinde olması gerekir. Yâda bu savaşı maddi olarak dışarıdan destekleyen büyük güçlerin bulunması şart.

           Ne yazık ki bütün veriler ve parametreler bu savaşta her ikisinin de var olduğunu göstermektedir. Yani dışarıdan maddi güç vererek destekleyenler ile içeride kin dolu bir halk yığının varlığı. Biri dışarıdan, diğeri içeriden bu anlamsız savaşın devam etmesini savlamaktadırlar.

            Sizlere terörle savaştan bahsediyorum.

           Doğuda Kürt kardeşlerimizi temsil ettiklerini sanan, ama hep onlara zarar veren, bir illegal örgütten.Ayrıca onlara gizli ve açık destek veren dış güçlerden, Kürt halkının devamlı kin beslemesini sağlayan gizli projelerden bahsetmek istiyorum.

           Kim oldukları az çok bilinse de (ABD,ALMANYA,BELÇİKA, İNGİLTERE, FRANSA, İTALYA VE RUSYA) onlar bu savaşı devam ettirmek istiyorlar.

          Bu savaşı durdurmak için aşağıdaki soruların cevabını bilmek ve çözüm üretmek hükümetler için artık zaruridir.

         Bu eli kanlı örgütleri kim destekliyor?

         Kim bunları finanse ediyor?

         Silah ve cephaneleri kimler nasıl veriyor?        

         Bütün bunları çözmek başarmanın yarısıdır. Çözmeye çalışırken, önce bataklığı kurutmanın önlemini almamız şart.Yoksa hiç bir millet asırlar boyu böyle bir kirli savaşa dayanamaz.

         Ben altmış  iki  yaşındayım.

         Yaklaşık otuz beş yıldır bu savaşı takip ediyorum. Takip ediyorum derken, yaptıkları eylemleri, katlettikleri askerleri, polisleri ve kendi halklarının, çocuklarını, yaşlılarını, kadınlarını, erkeklerini  nasıl öldürdüklerini çok iyi  biliyorum. Her olaydan sonra onlar için sokaklara çıkıp, bağırıp, çağırdığımızı, yürüyüşlere katıldığımızı anımsıyorum.Hatta şöyle bir şiir bile yazmıştım.Yıl 1986

         Bir ses duydum doğu illerinde

         Üç beş çocuk,

         Üç beş yaşlı,

         Üç beş kadın

         Bir dinsizin hoşuna gitmemiş anlaşılan

         Cesetleri darma dağın

 

         Bunlar insan değil mi diyorum bazen,

         Dağda aç kalmış çakallar gibi

         Topla, tüfekle, roketle,

          Saldırmışlar bir kuytuda bir eve

          Beş on çocuk,

          Beş on yaşlı,

          Beş on kadın,

          Bir ses duydum doğu illerinde

          Yandım anam yandım

          Zaten hiç birimiz bundan öteye gidemedik.

          Karşımıza kendi canımızı, ciğerimizi, askerimizi, polislerimizi çıkardılar. Bizlere d e,

         ?Siz karışmayın.?  dediler.

          Hatta üzerimize copla, biber gazıyla müdahale ettiler. Susturdular hepimizi. Acımızı içimize gömdük. İçimizden,karşı tarafa kin nefret ve isyan tohumları yükselttik.Sonra da acılarımızla baş başa kaldık.

          Doğudan şehitlerimiz geldikçe, isyanımız doruklara çıktı.Hala da çıkmaya devam ediyor. Dağları, taşları, sokakları, ovaları inlettik. Dedik ki;

          ?Şehitler ölmez.?

          ?Vatan bölünmez?

           Şiirin devamında olduğu gibi;

           Sen benim tacımsın ey çocuk,

           Sen benim bacımsın ey kadın,

           Sen benim dedemsin ey yaşlı

           Sen benim canımsın, ciğerimsin ey asker

           Bu caniler sizlerden ne ister

           Hepsi o kadar.

          Bütün bu naralardan sonra dağıldık. Şehit´in anasını, babasını, karısını, çocuğunu yalnız bıraktık. Onlar acılarını ciğerlerine gömdüler. Şehidin mezarı başında saçlarını yoldular. Gözyaşlarını akıttılar. Mezar taşını sildiler her gün.

       Belki hükümetler acısını paylaşmak umuduyla ev verdiler onlara. İş verdiler. Çocuklarını okuttular. Maaşa bağladılar.

           Belki birkaç gün teselli buldular bunlarla.

           Ama bitmedi.

           Diğer gün başka bir ailenin ocağına ateş düştü. Onlarda yandılar gün gün. Bir kaç gün sonra daha büyük acılar yaşandı. Bir kaç gün sonra yine bir başka acı. Tam otuz iki yıldır devam edip geldi bu felaketler. Onlar vurdu biz baktık. Onlar vurdu biz bağırdık. Onlar vurdu biz namazını kıldık. Bakanlar, Başbakanlar, Cumhurbaşkanları hep o namazdaydı. Muhalefet bile bu acılara ortak olmaya çalıştı. Cenaze namazını kılmaya geldi.

           Ama  yine bitmedi.

           Belki bir gün, belki de bir ay sürmedi aramızdaki sessizlik. Yine boşaltıldı kurşunlar, yine şehitler gelmeye başladı. Analar, babalar, bacılar kardeşler, ağlamaya devam ettiler. Çocuklar yine öksüz kaldı. Yetim kaldı. Kimsesiz kaldı.

          Ama yine bitmedi.

          Savaş sinsi sinsi ,gün be gün devam etti.

          Biz ağlarken, o satılmış canilerin,analarının babalarının kardeşlerinin  ne yaptıklarını hiç görmedik. Aramıza bir intikam perdesi çektiler. Onarın ölüsüne ?leşler,?dedik. İnsan gözüyle bile bakmadık yüzlerine.Bakamadık..

          Onların anaları babaları yok muydu?

          O vahşiler öldükçe analar ağlamıyor muydu? Onlarda gözyaşı yok muydu yoksa? Hiç sormadık. Sormaya kalkanları da yerle bir ettik. ?Vatan haini.?dedik.

            Ama yine bitmedi.

            Dış güçler topla tüfekle, füzeyle yine yardım ettiler onlara. İçerdeki küçücük çocuklar  polisimize, askerimize yine ateş püskürdü. Sokakları birbirine kattılar. Molotof attılar, otobüs, iş makinesi yaktılar. Yol kestiler.Daha sonra  gencecik insanlar yine öldü. Yine tutuklandı. Yine analar bacılar kardeşler ağladı.

            Savaş yine bitmedi.

            Hatta bizim televizyonlar;

           ?Şu kadar terörist etkisiz hale getirildi.? derken, bizler göbek  atıyorduk. Atmasak bile içimizdeki taraf olma duygusu kabarıyordu. Onların cesetlerini teşhir ediyorduk. 

           Yine bitmedi.

            Bitiremedik bu savaşı.

             Bu memlekette yaşayan seksen milyon insanımıza bağırıyorum. Bu böyle gitmemeli. Analar babalar, kardeşler bacılar sesli yâda sessiz ağlamamalı. Mezarlıklar kardeşin kardeşi gömdüğü yerler olmamalı.

             Gençlerimiz bir birlerine sarılmalı. Doğulu, batılı, kuzeyli, güneyli ayırımları yapılmamalı. Bir ağaç gibi hür ve kardeşçe yaşanmalı.Şiirin devamında olduğu gibi;

             Kürt demedik ümmet dedik,

             Ümmet olmak sünnet dedik

             Sünneti terk etsen de

             Bizden biri yurttaş dedik

 

             Onlar bizim baş tacımız,

             Onlar bizim kardeşimiz

             Onlar bizim yurttaşımız

             Biz onlarla çok can verdik

             Gelecek yazıda çözümden bahsetmek istiyorum.

            Sirçü lisan ettik ise af ola.İsterim ki insan önce insan ola.

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00