Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


FİL EFSANESİ


                 Sevgili okuyucu kardeşlerim

       Bu günden itibaren Ramazan ayına giriyoruz. Ramazan boyunca sizlere İslamiyet´teki önemli savaşların hikâyesini anlatmak istiyorum. İlkyazımız; İslamiyet öncesinde meydana gelen FİL EFSANESİDİR.

          Yemen diyarında Zu-Nuvas adlı bir kral müşrik bir kişiymiş. Bölgede Hıristiyan olan yirmibin civarındaki Uhdut ahalisini yok etmiş. İçlerinden Zu-Sa denen bir kişi kurtulmuş. Bu şahıs da kendilerine en yakın ve Hıristiyan olan Şam kralı Kayser´den yardım istemiş. Kayser ona bir mektup vererek, Habeş Kralı Necaşi´ye yollamış.

             Kral Necaşi; Eryat ve Sabraha oğlu Ebrehe adında iki komutanını büyük bir ordu ile o bölgeye, Yemen bölgesine göndermiş. Yemen, büyük bir savaş sonunda bu iki komutanın egemenliğine girmiş. Ancak, Eryat ve Ebrehe yönetim konusunda birbiriyle ihtilafa girmişler. Karşılıklı mücadele edip birbirleriyle savaşmışlar. İçlerinden biri demiş ki;

            ?İki ordunun savaşmasına gerek yok. İkimiz karşılıklı dövüşelim. Hangimiz yenerse ordunun başına o geçsin. Ve yönetimi ele alsın.?

            Anlaşmışlar ve meydana çıkmışlar. İkisinde de bol miktarda ok ve kılıç varmış. Eryat Ebrehe´ya saldırmış ve kılıçla burnunu ve ağzını ikiye parçalamış. Ebrehe´nin kölesi de Eryat´a saldırmış ve onu öldürmüş. Ebrehe daha sonra tedavi olmuş ve kurtulmuş. Kurtulunca da Ordunun başına geçmiş ve egemenliğini ilan etmiş.

          Habeş Kralı Necaşi; Ebrehe´ye bir mektup yazmış ve egemenlik ilan etmesini kınamış. Ayrıca ülkeye geleceğini ve burnunu topraklara sürterek ezeceğine yemin etmiş.

         Ebrehe de Kral´a yaranmak maksadıyla büyük bir kilise yapmış. Bir kap içerisinde bulunan toprağa yüzünü sürmüş ve Kral Necaşi´ye göndermiş. Ona ayrıca demiş ki;

         ?Kral´ım bu toprağa alnımı sürdüm senin yeminin yerine gelsin istedim.?

         Necaşi; Ebrehe´nin bu davranışından memnun kalmış. Onu ülkenin başında bırakmış.

         Ebrehe çok büyük bir kilise yaptırmış. Kilise´nin dibine gelen birinin yukarı baktığında başındaki takkesi düşermiş. Araplar bu kiliseye ?Kuleyyis.? İsmini vermişler. Bu arada Ebrehe Araplara haber yollayarak, artık hac için Mekke ye değil, bu kiliseye gelmelerini emretmiş.

           Kâbe´de oturan Kureyşliler ve bazı Arap toplumları, bu emre karşı çıkmışlar. Ebrehe´nin davranışına çok kızmışlar. Gizlice Adam gönderip kilisenin içine pisletmişler. Ayrıca içeri ateş yakıp koca binayı yakmışlar. Orada çalışan hizmetliler bunu Kureyşlilerin yaptığını Ebrehe´ye söylemişler. Bu şikâyeti dinleyen Ebrehe çok kızmış. Kureyşlilerin Kâbe´sini yerle bir etmek düşüncesiyle onlara savaş ilan etmiş.

          Hiç kimsenin engel olamayacağı büyüklükte bir ordu hazırlatmış. Orduya onlarca fil getirmişler. Bu fillerin birine? Mahdut? ismini vermişler.

           Kureyşliler Ebrehe´nin Kâbe´yi yıkmak üzere geleceği haberini ciddiye alarak toplantılar yapmışlar. Kendilerinin Beytullah´ın koruyucusu olduklarını ima edip, Kâbe´ye hile ile gelenleri geri çevirme haklarının olduğunu bildirmişler. Bunların yanına Yemenden Zu Nefr adlı biri gelerek;

         ? Kabe´yi korumaları gerektiğini.? söylemiş.

           Birlikte Ebrehe´ye karşı savaş açmışlar. Yapılan savaşta Ebrehe onları yenmiş. Nufeyr esir alınmış. Ebrehe onu önce öldürmek istemiş sonradan, kendilerine rehberlik etme şartıyla canını bağışlamış.

           Ordu Mekke yakınlarındaki Muğammes´e gelince orada konaklamışlar.

Askerlerini Mekke halkının üzerine göndererek ne kadar develeri ve koyunları varsa toplamalarını emretmiş. Askerler topladıkları deve ve koyunları alıp Ebrehe´ye getirmişler. Gelen sürünün içerisinde Mekke´nin lideri ve Peygamberimizin dedesi Abdulmutalib´in iki yüz adet devesi de varmış.

            Mekkeliler bu askerleri hicvetmişler. Ebrehe de Mekke´ye Hinatayı göndererek, onların ileri gelenlerini yanına getirmelerini emretmiş. Hinata Mekke´ye gelince Abdulmuttalip ona demiş ki;

            ?Allah´a andolsun ki; bizde onunla savaşmak istemeyiz. Gücümüz de yetmez. Burası Allah´ın haram olan evidir ve dostu İbrahim´in makamıdır. Eğer onu korursak burası Allah´ın evi ve Haremidir. Eğer bırakacak olursak, bu onunla Allah arasındadır.?

             Hinate demiş ki;

             ?Benimle beraber Ebreheye gel.?

             Abdulmuttalip, Hinata  ile birlikte Ebrehe´nin yanına gelmişler. Ebrehe onu görünce saygı ile karşılamış. Çünkü Abdulmuttalip; Görünüşü güzel, saygın bir kişiymiş. Onu güzel bir yere oturtmuş ve Tercümanına;

         ?Ona istediğin nedir diye sor.?demiş.

          Abdulmuttalip ona demiş ki;

          ?Benim istediğim askerlerin getirmiş olduğu iki yüz devemi geri vermesidir.?

           ?Ebrehe tercümanı vasıtasıyla demiş ki;

          ?Seni gördüğüm zaman benim hayretimi çekmiştin. Fakat seninle konuşunca buna gerek duymadım. Aldırdığım iki yüz deve için mi konuşuyorsun?  Fakat gerek senin, gerek Atalarının dininin mabedi olan, mukaddes evi yıkmak istediğimi unutuyorsun. Halbuki ben onu yerle bir etmek amacıyla gelmiştim. Sen ise bu konuda bana bir şey söylemiyorsun.?

          Abdulmuttalip demiş ki;

         ?Develerin sahibi benim. Evin sahibi ise Allah´tır Allah kendi evini kendi korur.?

          Ebrehe demiş ki;

         ?Onu benden koruyamaz.?

          Abdulmuttalip demiş ki;

         ?Sen onunla baş başasın.?

           Denilir ki;

          Abdulmuttalip Arapların seçkinleriyle Ebrehe´nin yanına gitmiş. Ona Kâbe´ye karşılık mallarının üçte birini vermeyi teklif etmiş. Ebrehe bunu kabul etmemiş. Daha sonra Abdulmuttalibin develerini geri vermiş. O da Mekke ye geri gelmiş ve Kureyşlilerin dağlara çekilmesini, askerlerin saldırılarından korunmalarını bildirmiş.

           Daha sonra Abdulmuttalip ve Kureyşliler Kâbe´ye gelerek dua etmişler. Ebrehe ve ordularına karşı kendilerine yardımcı olmasını Allah´tan istemişler. Kâbe´nin kapısındaki halkayı tutarak şöyle demişler.

            ?Allah´ım. Adam kendi kafilesini koruyor. Sende Kabe halkını koru. Onların haçı ve kuvvetleri yarın Senin kuvvetlerini yenmesinler.?

              İbni İshak der ki;

             ?Sonra Abdulmuttalip kapının halkasını bırakmış ve dağların başına çekilmişler.?

              Mukatil İbni Süleyman da der ki;

              ?Mekkeliler Kâbe´nin yanına boynu gerdanlıklı yüz deve bırakıp gitmişler ki, askerlerden bir kısmı haksız yere develere dokunur da, Allahutelâ onlardan intikamını alır.?

               Ertesi gün Ebrehe; Mekke´ye girmek üzere hazırlanmış. Filleri de hazırlatmış. Adı Mahmut olan Filin önüne Nufeyl denen şahıs çıkmış. Filin kulağına eğilerek demiş ki;

              ?Koş ey Mahmut. Geldiğin yere doğru koş. Çünkü sen; Allah´ın haram olan beldesindesin.?

                 Fil çökmüş. Nufeyl de dağın tepesine varıncaya kadar koşarak oradan ayrılmış.

                Daha sonra fil yerinden kalkmamış. Başına demir çomaklarla vurmuşlar. Karnının altına ucu eğri çomaklarla vurup kanatmışlar. Fil yine kalkmamış. Yemen tarafına döndüklerinde kalkıp koşmuş. Şam tarafına döndüklerinde ise yine aynısını yapmış. Allahutelâ da onların üzerine denizden kırlangıca ve belesan´a benzer binlerce kuşlar göndermiş. Her kuşta üç taş varmış. Biri gagasında, ikisi ayaklarındaymış. Her taş Leblebi ve mercimek büyüklüğündeymiş. Onlar kime isabet ederse o helak oluyormuş.           Ancak bu taşlar herkese isabet etmezmiş. Askerlerin birçokları Nüfeyl´den kaçacak yol soruyorlarmış. Kureyşliler ise Hicazlı Araplarla birlikte, dağın tepesinde Allah´ın fil ashabına indirdiği intikamı seyrediyorlarmış.

            Kuşların yere attığı taşlar askerlerin etlerini lime lime parçalıyormuş.

            İlk defa Mekke de kızamık ve çiçek hastalığı yayılmış.

            Askerlerin komutanı Ebrehe yaralı olarak Yemen´e kadar gelmiş. Yemen´ de etleri parça parça dökülmüş.Kalbi de vücudundan ayrılmış ve  orada ölmüş.

 

             Bu olayla ilgili olarak Kur´an Fil suresinde şöyle der;

 

      ? RABBININ FİL SAHİPLERİNE NE ETTİĞİNİ GÖRMEDİN Mİ?-FİL-1 S.8658?

 

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22