Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


GÖRÜŞMEK ÜZERE İZMİR, HOŞ BULDUK ADANA, HOŞ GELDİN EYLÜL


Caddelerde dolaşan güler yüzlü ve zarif insanları, Adana´yı aratmayan sıcağı, ama yine de gölgeye geçildiğinde saçları okşayan rüzgârı,

Büyük bir çoğunlukla dinamik, pırıl pırıl üniversiteli gençlerin yaşadığı, neredeyse hiç uyumayan Bornova´yı, Küçükpark´ı, Büyükpark´ı, her sabah aşağıdaki fırından aldığımız boyozu ve gevreği, tertemiz tezgâhının üzerine sıraladığı tazecik midye dolmalarını kendi elleriyle açan esnafı,

Karşıyaka´dan bakınca karşı tepelerde dalgalanan Türk bayraklarını, Kordon´da gün boyu gezen güzel kızları, bembeyaz köpüklerin arasından denizi yararak ilerleyen vapurları,

Alsancak´taki parke taşlı, daracık yolları, Can Yücel´in adı verilmiş ara sokağı, o sokağa sıralanmış boylu boyunca ahşap masaları, kadehler geleceğe kalkarken çalan Zeki Müren ve Müzeyyen Senar şarkılarını, üç küçümencik çocuğun plastik kaplarla ritm tutarak söyledikleri İzmir Marşı´nı,

Antik çağda İyonyalılar tarafından kurulmuş, o zamanlar, denizdeki fokların çokluğu nedeniyle Phokaia adını almış, Tanrıça Kybele´ye ait kutsal yaşam alanının yanındaki bir kaleyle etrafı çevrilmiş, uzun yıllar boyunca farklı kültürlerle bütünleşmiş, eskiden kalma ve değişik mimarisiyle taş evlerden oluşmuş Foça´yı,

Babaannemizin ve teyzemizin yazlığının da bulunduğu Urla´yı, Seferihisar´ı. Yandaki köyden gelen horoz sesini, sessiz ve huzurlu bir ortamda yapılan kahvaltıyı, otuz beş yıllık mazisi olan sitedeki komşularla ortak bir alanda yapılan, içten, samimi, sıcak bayramlaşmayı, yemyeşil çimler üzerinde oturmayı, akşamüzeri denizi seyrederek güneşi batırmayı, mehtaplı gecede, iskeleye çıkıp kıpırtısız denizin sesini dinlemeyi,

Çeşmealtı´nda, uzaklarda bir yerlerde Tanju Okan, Kadınım derken, balıkçı teknelerinin ağları arasında yürümeyi, şahane koylarıyla Karaburun´u, Mordoğan´ı, Balıklıova´yı,

Çarşısı, kalesi, marinası, damla sakızlı dondurması, kumrusu ve tarçınlı, ballı lokma tatlısıyla Çeşme´yi, sokaklardan yayılan müziğiyle, duvarlardan sarkan begonviliyle, her sene artan kalabalığına rağmen bir türlü vazgeçemediğimiz Alaçatı´yı,

Ve güzeller güzeli İzmir´i, her köşe başında soluklanırken gelecek planları yaptığımız şahane bir yaz tatilini daha, tekrarı nicelerine olsun dilekleriyle geride bıraktık.

Sonunda, çok şükür ki ayrılmazdan önce içten içe vedalaştığım, selametle, tekrar kavuşmak için dua ettiğim evimle, doğduğum şehirle, beni ben yapan topraklarla, ailemle, dostlarımla, mahallemle, yatağımla, yastığımla, ocağımla, yuvamla, son kez sulayıp, emanet ettiğim çiçeklerimle kucaklaştık.

Şimdi artık sırada hayırlısıyla olmasını beklediğimiz, küçük kızımızın hayallerini süsleyen geleceğine atacağımız adımlar var. Üniversite kaydını yaptırmak üzere gideceğimiz İstanbul ve oldukça hareketli geçeceğini düşündüğüm bir Eylül ayı bizi bekliyor.

Zamanın hızla geçtiği, geçerken, tatlı yorgunlukların yaşandığı bu yazın ardı, dilerim tüm arzu ettiklerimizi karşımıza çıkarsın.

Bu kadar renk varken hayatta, Eylül´ün rengi gökkuşağı olsun. Umut dolu yenilenmeleri, güzel başlangıçları, yeni bir mevsimi getirsin. Kollarımızı açtığımızda kucakladığımız, iyilikler olsun, ağzımızı açtığımızda kelimelerimiz, sevgiyle coşsun. Uyandığımız her sabah, hayallerimizi, mucize olmaktan çıkartsın. Rengini kendimizin seçtiği hayatımızda, güzellikleri paylaşıp, yaşatsın.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00