13 Mayıs 2014´de Kütahya´nın Soma ilçesindeki, 301 madenci yurttaşımızın yaşamına mal olan tarihimizin en ağır bedelli maden ocağı felaketinin 5. yıl dönümünde, geliriyle Somalı bir öğrencinin üniversite öğrenimini sürdürdüğü, 72 yazarın madenci öyküsünden oluşan ?Ölüm Vardiyası-1? ve ?Ölüm Vardiyası-2? adlı, Hande Baba´nın derlemesi olan kitapların da incelendiği, şiirli, yazılı dört sayıyla anıyoruz? Kurgu Yayınları´nın destek verdiği ?Ölüm Vardiyası? kitabının yayına çıktığı günden bugüne çeşitli yerlerde yapılan etkinliklerle yazarların duyarlılıkları sürerken, son olarak, TÜYAP 24. İzmir Kitap Fuarı´nın Onur Konuğu olan şair-yazar Hidayet Karakuş da ?Ölüm Vardiyası? kitaplarını ve etkinliklerini desteklemektedir.
13 Mayıs 2014 tarihinde Kütahya´nın Soma ilçesindeki kömür madeni ocağında 301 madenci yurttaşımızı yaşamına mal olan tarihi felaketin 5. yıl dönümü olan 13 Mayıs 2019 tarihi zamanlamasını sanat gündemi ile karşılayıp, ardından ?Ölüm Vardiyası?-1 ve ?Ölüm Vardiyası-2 kitapları hakkındaki inceleme yazılarına yer vermek istiyordum. Gelin görün ki, zaman nedeniyle tam tersi oldu? Her iki kitap hakkındaki yazılarımdan sonra sanat gündemine giriş yapmam gerekiyordu ki, zaman nedeniyle önce kitap yazılarıyla ilk iki sayıyı yayımladıktan sonra, sanat gündemine yönelmek zorunda kaldık.
Tarihimizin en ağır bedelli iş kazası olarak yerini alacak olan Soma felaketi, uzun daha uzun yıllar sıcaklığını koruyacak olan, ulusça toplumsal derin acılarımızdan biridir kuşkusuz. Ardında derin izler bırakan, sonuçları itibarıyla vicdan yaralayan, sosyo/ekonomik nedenlerden dolayı da yörenin adeta kaderi olan maden ocağında toprağa verilen madenci canların, çağın sağladığı teknik ve teknolojik olanaklardan yararlanarak artık yitirmememiz gerekmektedir.
Soma´daki bu maden kazası felaketi unutulacağa benzemediği gibi, unutturulmamaya da çalışılmaktadır. Unutulmamasına çabalayanların bir bölümü de Soma öykücüleridir? Yayımlanan ?Ölüm Vardiyası-? ve ?Ölüm Vardiyası-2? adlı öykü seçkilerini derleyen Hande Baba, konuyu şöyle özetlemektedir: ?Mayıs 2014´te sözcüklerin gücüne sırtımızı dayayarak indiğimiz karanlık tünellerde çok taşa takıldık, çok tökezledik, çok duvara çarptık? Edebiyatın ışığıyla çıktığımız yolda an geldi uzanan yeni ellerle güneşi, yıldızları kıskandırdık, an geldi karanlığa gömüldük. Ancak her ne olursa olsun geri dönmeyi aklımızın ucundan dahi geçirmeksizin baretlerden yayılan cılız, titrek ışığa sığınarak yolumuza devam ettik.? Diyen Hande Baba da, konuya duyarsız kalmayan Kurgu Kültür Merkezi Yayınları´nın ?Ölüm Vardiyası? adlı kitabıyla 35 yazarın Soma öyküleriyle bir araya geldiği bir seçki hazırlamış. 6 Nisan 2019´da İzmir Kitap Fuarı´nda, ikinci baskısıyla okurla buluşan ?Ölüm Vardiyası?-2 adlı kitapta ise 37 yazarın madenci öyküleri bir araya getirilmiş. Her iki kitabın geliriyle ise, Somalı bir madenci olan kızının yüksek öğrenim görmesi sağlanmış.
?İlk baskımızın Önsöz´ünde kitabımızın gelirini Soma´da mağdur olmuş çocukların yararı için kullanacağımızı belirtmiştik; öyle de yaptık. Bugün bir kızımız var;o artık aylnızca madenci bir babanın kızı değil, Ölüm Vardiyası´nın da yavrusu?? diyen Hande Baba; Soma´da yitirdiğimiz maden işçilerinin anısına ithaf edilen ?Ölüm Vardiyası?ndan sağlanan gelirle, üniversiteye başladığı günden bu yana her ay düzenli olarak kendisine burs verildiğinden söz etmekte, üniversite eğitimini tamamlayana kadar da verilen bursun sürdürüleceğini vurgulamaktadır. (İlk Baskıya Dair-s.217/218)
?Soma Vardiyası? adlı kitabın birinci baskısında 37, ikinci baskısında ise 35 yazarın öyküleriyle ?Soma Vardiyası? kitapları yayımlanmış. Sonuçta oldukça net ve güzel, bir yerde de çok şeylere de dolaylı yönden karşı duran bir duyarlılık dayanışmasıdır 72 genç yazarın güzel öykülerle antolojiden öteye bir seçkiye doğru yönlenmesi. Bu güzel birlikteliğin varlığını koruyacağını, yeni yayınlarla konumunu sürdüreceği düşünülebiliyor? Örneğin; neden bir Soma romanı, ya da Soma denemesi, daha yakını, bir Soma şiirleri antolojisi neden çıkmasın. Bu düşünülen sanatsal denek taşları içerisinde ?Madenci Şiirleri Antolojisi? konuya en yakın durmaktadır. Ayrıca da, naçizane, bizim gibi, Zonguldak, Soma gibi yerlerde yaşanan maden ocağı göçüğü ve grizu felaketleri duyarlılığından kaynaklanan yayımlanmış şiirler de bulunmaktadır. Kurgu Kültür Merkezi ve ?Ölüm Vardiyaları?nın derlemecisi Hande Baba´yı bu insancıl ve çoğulcu duyarlılığından kutlamak gerekir.
?Ölüm Vardiyası? kitabının yayımlandığı tarihten bu yana geçen süre zarfında çeşitli yerlerde yapılan sanat etkinlikleri de görülüyor. Son olarak, 06/14 Nisan tarihleri arasında gerçekleştirilen 24. İzmir Kitap Fuarı´nda, Kurgu Kültür Merkezi Yayınları tarafından mart ayında yayımlanan?Ölüm Vardiyası?-1´in ikinci baskısı ile ?Ölüm Vardiyası?nın ikinci kitabının ardından, kitapta yer alan bir bölüm yazarların toplu imza gününe katıldığı; kitabın derlemecisi Hande Baba´nın yönettiği ?Soma´nın Öyküsü? adlı panelde Yelda Karataş, Nevzat Süer Sezgin, Şaban Akbaba, Gönül Çatalcalı ve Deniz Moralıgil gibi ?Ölüm Vardiyası? yazarlarının konuşmacı olarak yer aldıkları görülüyor.
İZMİR KİTAP FUARI VE HİDAYET KARAKUŞ
TÜYAP 24. İzmir Kitap Fuarı´nın Onur Konuğu olan, TÜYAP tarafından, kendi adına ?Türkçem Adresimdir? adlı bir de armağan kitap hazırlanan ve kendisinin katılımıyla çeşitli etkinlikler gerçekleştirilen şair-yazar Hidayet Karakuş, İzmir Kitap Fuarı´nın onur konuğu olmaktan duyduğu mutluluğu belirtiyor? ?İlk şiirimden bugüne altmış yıl geçti. Bu onur konukluğu altmış yıllık bir yazı emeğinin değerlendirilmesi olarak hoş bir duygu verdi bana?? diyen Karakuş; bir fuarda onur konuğu olmanın sorumluluklarına değinerek, bundan sonra bu sorumlulukla daha çok çalışmak, üretmek zorunda kendini duyumsadığının altını çizmektedir. Gazetemizin sanat sayfasına verdiği özel demeçte; aşan bir yazar olarak ??Gerçekte İzmir´de Türk tiyatro edebiyatına gerek bilimsel, gerek sahneleme, gerek çevirdiği oyunlarla büyük katkıları olan Prof.Özdemir Nutku ile yine Türk Tiyatro suna yazdığı oyunlarla büyük bir izleyici kitlesi yaratan Hidayet Sayın´ın öncelikle düşünülmesi gerektiğini?? vurgulayan şair-yazar Hidayet Karakuş, sanatı ve onuru ne kadar hak ettiğinin de bir yerde altını çizmektedir.
Bugüne değin şiir, roman, radyo oyunu ve çocuk kitapları dalında yaklaşık 50 kitabı yayımlanan Sayın Hidayet Karakuş, Adana´da görev yaptığı yıllarda Beşocak Ortaokulu´nda öğretmenimizdi. Bendeniz de naçizane, o yıllarda destan yazıp, bastırıp, satan ve okulun edebiyat dergisi olan ?Beşocak?ta şiirleri yayınlanan bir öğrenciydim. Tabii bilmiyorduk galiba o yıllarda Hidayet öğretmenimizin şair ve yazarlığını. Sonraki yıllarda, ?Sana kitap bastıracağız? deyip duran bol tebessümlü edebiyat öğretmenimiz Nabi Alıcıgüzel´in destekleri de çemberi yarmamıza biraz neden oldu. Her neyse, güzel yıllarda o yıllar. O yıllardan bir öğretmenimizin son yıllarda çocuk öyküleri alanında da iddialı bir yazar hâline gelmesi, İzmir Kitap Fuarı´nın Onur Konuğu Yazarı olması, öğretmenime ilettiğim gibi, bizi oldukça mutlu etti.
?Ölüm Vardiyası? ile ilgili kitaplar hakkındaki çalışmamızı sevdiğini söyleyen Şair-Yazar Hidayet Karakuş, bu konuda kendinden de bir öykü istediklerini ama kendisinin bir şiiriyle katılabildiğini belirtmektedir. ?Arkadaşların, özellikle Hande Baba´nın bu konudaki çabalarını severek, hayranlıkla izledim?? diyen Karakuş; hukukun Soma konusunda gerekli dersi veremediğinden yakınırken;maden ocağında alınması gereken önlemlerin pahalı ya da gereksiz bulunduğu için yüzlerce işçinin ölmesine neden olanların geçenlerde serbest bırakılmasının vicdanları kanattığından söz etmektedir. Egemenlerin, insanımızı böcek gibi ruhsuz, her şeye boyun eğerek üç kuruşluk tazminatlara muhtaç hale getirdiğini sözlerine ekleyen Hidayet Karakuş; ??O analara, çocuklara yüreğim yanıyor ama yalnız yanıyor. Biz de elimizden geleni yazıyla dillendiriyoruz. Ötesini onlar bütün acılarıyla, yoksullukları, yoksunluklarıyla yaşıyorlar.? demektedir. Hande Baba ile arkadaşlarının hazırladığı ?Ölüm Vardiyası? kitapları, madenci yetimlerinin hepsinin değil ama belki birinin eğitimine katkı sağlayacağını dile getiren Karakuş, ??Denizyıldızı örneğinde olduğu gibi biri için yaşam değişecektir. Devletin yapmadığını yazarlar, şairler güzel yürekleriyle yapmaya çalışıyorlar. Bu kitaplar çok satılmalı, çok alıcı bulmalı, bütün yetimlerin yaşamı çağcıl bir eğitimle değişmelidir? diyerek sözlerini tamamlamıştır.
?Karakuş, yıllar önce Almanya´nın Sesi Radyosu Türkçe Edebiyat Ödülü´nde birincilik ödülünü kazanmıştı. O ödülün seçiciler kurulunda ben de vardım. Doğu ile Batı´yı birleştiren bir ince ustalık vardı o yapıtında? diyen Hürriyet gazetesi yazarı, eleştirmen Doğan Hızlan ?Bir kente kitap fuarlarının getirdiği havayı çok severim?? demektedir. ?Gelen ziyaretçi çeşitliliği, Türkiye´nin okuma haritasını tanımamda yararlı olur?? diyen Doğan Hızlan; fuarlarda çocuk yayınlarının artmasına dikkat çekerken, mutlaka stantlarının gezilmesini önermektedir. (Hürriyet-05/13.04.2019) 
