Güney Sudan görevime başlarken Juba Büyükelçiliğimiz kançılaryasına ilk adım attığım gün, giriş salonundaki panoya raptiyeyle tutturulmuş iki sayfalık, açıklamalı yılan fotoğrafı dikkatimi çekmişti.
Yaklaşıp ne olduğuna bakmaya çalışırken, Sekreterlerimiz Belma Hanım ve Betty ilk bilgilendirmeyi yapıverdiler; ‘Dünyanın en tehlikeli yılanı, panzehri yok, birkaç dakikada felç edip öldürüyor’ ‘Black Mamba, the most dangerous !..’
***
Bir yıl sonraydı, 2018 Şubatı bir akşamüstü, ana kapıdaki yerel güvenlikçilerimiz büyükçe bir kara mambanın karşı komşunun bahçesine süzüldüğünü görmüştü.
Sakin mahallemiz, düdük sesleri, uğultu ve koşuşturmalarla panik havasına girivermişti, Afrika efsanesi burnumuzun dibindeydi.
***
Ağzının içi siyah diye Kara Mamba ismi verilmiş.
Afrika’nın en zehirli, en saldırgan, en ölümcül yılanı, Avustralya’nın çöl taypanından sonra dünyanın en tehlikelisi,
Saldırgan ve çok hızlı. Görünce kovalıyor ve sokuyor, uçtuğu da söyleniyor, şehirlerarası yollarda otobüslerin açık camlarına ok gibi dalıp, el kol ısırabiliyor. Kuyruğu üzerinde yerden 2 metre dikilip insanı suratından sokabiliyor, boyu 5-6 metre kadar,
Panzehri yok, zehrini püskürterek de zerk edebiliyor, bir ısırığı 15 insanı öldürebilecek güçte, üst üste defalarca sokabiliyor, 15 dakikada felç ediyor, kalp ve nefes duruyor.
***
Çoluk, çocuk, tüm mahalle elde taş ve sopalarla kara mambalı bahçenin duvarlarını dışarıdan kuşatıverdi. Gözü pek birkaçı, tukul denilen, saz ve çamurdan yapılan kulübelerin yer aldığı avluda, mambanın yuvalandığı kovuğu tespit etti. Büyük bir uğultu ve sevinç nidalarıyla, mazot dökülerek birkaç tukul ateşe verildi.
Yılanın ölüp ölmediğine kanaat getiremeyen mahalleli, o gece yaktıkları ateşin başında saatlerce kara mamba hikayeleri anlatıp, nöbete durdu. Mambaya ne olduğu daha sonra da anlaşılmadı.
***
Afrika’da kara mambalı hikaye, hurafe ve efsaneler çok yaygın.
Kabileler, kara mamba giren tukulları uğursuz sayıyor, öldürülemez de kaçarsa yeniden gelip, yumurta bırakacağına inanılıyor. O mekanlar hemen yakılıyor veya tamamen terkediliyor.
Kara mamba soktuğunda ise yapılacak bir şey bulunmamaktadır. Toplu dua ritüeli ile ölüm beklenirken, son çare olarak mahalle büyücüsünden mucize beklenmekte.
En azından bu noktada çok şanslıydık, ülkenin en iyi ‘vudu’ yapan, popüler büyücüsü yan komşumuzdu.
***
Büyükelçilik mesaimize de heyecan katan kara mamba şokuna karşı tedbiri elden bırakmadık. Öncelikle el birliği ile kapı baca ilaçlandık, duvar çevrelerine mazot döküldü, pervazlara sarımsak sürüldü, komşu evlere, sağa sola serpmeleri için mazot ikramında bulunduk. Mambanın bizim cenaha yaklaşmasını zorlaştırmaya çalıştık.
En büyük endişemiz, kara mambanın mahallelinin de göreceği şekilde büyükelçilik yerleşkesine girme ihtimaliydi. Kara belayı defetmek için kendi evlerini yakabilen insanların, uğursuzluk sayarak büyükelçilik binalarını da ateşe vermesi işten bile değildi.
Böyle bir yangının Ankara’ya izahı ve diplomatik sonuçlarını düşündükçe soğuk endişe terleri dökmedik değil.
