Esat Yavuzturk


FİLENİN SULTANLARI


      Değerli Okurlarım. Büyük Atatürk, “Türk Milleti, çalışkan ve zekidir,” demişti. Bu gerçeği altın kızlarımız; “Filenin Sultanları” atasına laik olduklarını filen ve resmen gösterdiler. 

        Bebeklikten başlayarak ilmik ilmik örülen ağa düşerek “mantık tutsağı” olan bu Orta Çağ kalıntıları, anasının öğretisiyle yetinerek yaşadığı çağa bile ne yazık ki uyamıyorlar.

        Tanrı, kadın-erkeği eşit ve eşli yaratmış ama bu ayrımcılık, dünya kurulduğu zamandan başlamış, halen de devam ediyor. Bu konuyu 24 Haziran 2023’de Yeni Adana gazetesinde “KADININ GÜCÜ” isimli yazımda detaylı olarak anlatmıştım. Okuyamamış veya merak edenler için ekte gazeteye tekrar gönderiyorum. Uygun görüp de yayınlanırsa sevinirim. Saygılarımla

                                                                                                                             

        KADININ GÜCÜ

        Kadın haklarının eskiden beri nasıl gasp edildiğini birçok okur bilir. Olayın geçmişini ve gelişimini göz önüne getirirsek konuyu daha iyi anlayabiliriz. Tüm canlılar nesillerinin devamı için eşleşmek zorundadırlar. Bu canlılar arasında en akıllı ve en vahşisi olan insan da eşleşmek zorundaydı. İlkel dönemde de olsa hamile kadının avlanması, hatta kendini koruması bile zorlaşır. Doğumdan sonra da biricik yavrusunu korumak zorunda kalan dişi, fizikçe daha güçlü olan erkeğinin yardımına muhtaçtır. Bu yardımdan dolayı da bir minnet borcu olarak saygılı olması kendiliğinden oluşur. Eşine yardım eden erkek de, dolaylı olarak bir üstünlük duygusuna kapılarak egemenlik kurmuş!..

         Bu konuda iki bin yıl önce yaşamış olan Sokrates’in öğrencisi Platon: “…Erkekler kadar kadınların da devlet yönetebileceğini. Çünkü yöneticilerin şehir devletini akla dayanarak yönetmesi gerekliydi. Kadınların erkeklerle aynı eğitimi alıp çocuk bakımı ve ev işlerinden kurtulmaları halinde aynı akla sahip alabileceğini. Üstelik devletin yöneticileri ve muhafızları arasında aile ve özel mülkiyeti de kaldırmak niyetindeydi. Çocuk yetiştirmek zaten tek kişilere bırakılmayacak kadar önemlidir. Devletin sorumluluğunda olmalı,” diyor. (x)   Değerli okurlarım, başka söze gerek var mı?.. 

         Bu girişten sonra geri dönüp ilkel dönemin oluşumuna ve gelişmelere bir bakalım. İlkel dönemdeki insanlar da diğer canlılar gibi sürüler halinde yaşarlarmış. O dönemde insanlar akıllarının ermediği doğal olaylardan korkmuşlar ve bu olayları gizemli bir gücün yaptığına inanmışlar. Zamanla da çeşitli tanrıların olduğunu kabul etmişler. Hatta yapma tanrılara da tapmaya başlamışlar. Dolayısıyla bu döneme çok tanrılı dinler dönem deniyor. Zaman ilerledikçe insanlar kabileler halinde toplanıp, reis seçmişler (her sürüde olduğu gibi). Seçilen reis, genellikle güçlü olan erkekten olurmuş. Yerleşik düzene geçen insan topluluğunda, yönetim şekli de oluşmuş. İnsanlar gelişince böyle yapma tanrı olmaz demeye başlamışlar. Çok tanrılı dönemden sonra; İsrailli (Yahudi) Musa Peygamber zamanında tek tanrılı dinler dönem başlamış.

          Tek tanrılı dönemdeki din kurucuları (Peygamberler) aslında bir yönetici ve ahlak öğretmenidir. Ortaçağ döneminde fiziksel güç yeterli olmayınca, ruhları el atarak inanç gücünü devreye sokup, “korku” kılıcını kullanmışlar. Devamlı horlanan kadına tek tanrılı dinler döneminde de eşitlik hakkı tanımamışlar. Basit bir örnek; zina yapan erkeğe sade kınama cezası verilirken; kadına “Recim” (taşlanarak öldürme) uygulanmış. Ne yazık ki, beyinleri tutsak edip, özellikle kadınları kula kulluk ettirmişler. Bu haksızlık yüzyıllardır devam etmiş halen de devam ediyor. Bu durumdan yararlanan becerikli yöneticiler (bazı inançlılar bile) mevki, servet ve özel çıkarları uğruna vicdanlarını çengele asıp, bir lokma fazlalık için her şeyi yapmışlar ve yapıyorlar. 

         Geçmişe bir nokta koyup günümüze bakalım. Böyle çıkarcı ve bozuk düzende evin erkeği her ne kadar maddi imkânı sağlasa da güncel işiyle meşgul olduğu için ki çocuğuyla anne kadar ilgilenemiyor. Çocuğu yetiştiren, yönlendiren genellikle anne oluyor. Anne bilinçliyse çocuk da bilinçli yetişiyor. Herkes bilir ki okuyup yazması olmayan anne bile çocuğuna: “Yavrum, oku da adam ol” der, der ama fikirsel ve bilimsel bir katkıda bulunamaz. Çünkü kendinde yok ki çocuğuna da versin. Tekrar ediyorum. Aslında akıllı ve mantıklı anneleri bile gelenek, görenek deyip; ayrıca “inanç” şartlanması ile susturup, gönüllü tutsak yapıp, yaşamını kısıtlayıp, bilim ve kültürden uzaklaştırıp, bir lokmaya muhtaç hale getirip, köle gibi hizmet etmeye zorluyorlar.  Böyle saf ve temiz anneleri suçlamıyorum. Hanımları bu duruma getirenleri kınıyorum! Herkes bilir ki bir ülkenin kalkınması, gelişmesi ancak bilinçli ve kültürlü insanlarla sağlanır. İşte bunun için ki bilinç ve kültüre sahip çıkmak gerekiyor. Bu da ancak mevcut olan çarpık yönetime dur demekle olur.

          Ülke nüfusunun yarıdan çoğunun kadın olduğu biliniyor. Değerli hanımlar, lütfen beni hoş karşılasın. Bu fedakâr anaların çoğu erozyona uğrayıp (susturulup), kişiliğini kaybedip, dünyalı olduğunun farkına bile varmadan ömrünü tüketiyor. Özlenen bilgi ve genel kültür evvela yuvada başlar; okullarda devam eder. Ne yazık ki, bizim okullarda ise genellikle öğrenim değil; ezbercilik ağırlıkta. “O da ayrı bir sorun?” Kanımca verimsiz çekişme ve yanıltıcı öğretilerden ziyade; beyinleri tutsak eden ‘yozlaşmadan’ kurtulup mantıksal özgürlüğe kavuşturduktan sonra beklenen gelişme olabilir. Bunun için de öncelikle kültürlü annelere ihtiyaç var. Annenin kültürlü olabilmesi için de tüm kızlarımızı okutup (gerekirse yasal olarak) kültürlü anneler yetiştirmeliyiz. İşte o zaman “Kadının Gücü” kendiliğinden ortaya çıkacaktır. O kültürlü ve korkuyu yenmiş anneler bir medeni insan olarak özgürlüğüne kavuşacak, çocuklarını da ‘çıkarcılara rağmen’ kültürlü yetiştirecektir. Aydın olarak yetişen insanın önünü de kimse kesemez. Gene tekrar ediyorum. Bir ülkeyi de ancak bilinçli, kültürlü ve aydın insanlar kalkındırır. Öyleyse tüm kızlar okulaaaa!...            Esat Yavuztürk

        (x) Jostein Gaarder: Sofi’nin Dünyası; PLATON bölümü (Filozoflar kısmı)

YAZARLAR

  • Çarşamba 26.7 ° / 14.1 ° Güneşli
  • Perşembe 28.6 ° / 15.6 ° Güneşli
  • Cuma 30.8 ° / 18.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    10264,01%-0,70
  • DOLAR

    32,25% 0,00
  • EURO

    34,70% -0,03
  • GRAM ALTIN

    2396,18% -0,16
  • Ç. ALTIN

    3891,70% -0,29