Değerli Okurlar, Gazetemiz 105. Yılına girerken, bugüne kadar Türk Basın tarihine adını altın harflerle yazdırmıştır. Biz de bu gazetenin yazarları olarak bununla gurur duymaktayız. Bana genellikle sorulan bir soru: Kuvay-ı Milliye nedir, Kuvay-ı Milliye ruhu nedir?
Aşağıda bunları sizlere açıklamaya çalışacağım.
Kuvayı Milliye Ruhunu anlayabilmek için sanırım önce Kuvayı Milliye Nedir? Sorusunu cevaplamak gerekir. Kuvayı Milliye, yazar Zeki Sarıhan’ın da belirttiği gibi Devlet Teslim Olsa da Millet Teslim Olmaz kuralında yatar. I. Dünya Savaşı’nda devlet yenilip, Mondros Mütarekesi’yle ordu devreden çıkınca, Kuvayı Milliye onun yerine harekete geçen halkın öz gücüdür.
Yeni Adana gazetesini çıkartan ruh; özünü Çanakkale’den alan ve vatan sevgisinin bir göstergesi olan Kuvayı Milliye Ruhu’ dur. Bu ruh hiçbir şekilde teslim olmayan ve alınamayan, istiklalini ve vatanını savunmak adına ölümü göze alan Ya İstiklal! Ya Ölüm! diyebilenlerin sarsılmaz inancıdır. Bu nedenle, hakkında verilen vur emrine rağmen teslim olmayan, Ahmet Remzi Yüregir’e, Toros dağlarının dondurucu soğuğunda ve yokluklarla vagon içerisinde gazetesini çıkarttıran bu inançtır.
Aydın Keleşoğlu’nun “İhanet Basını” adlı eserinde anlattığı gibi bölgede sadece Yeni Adana, Milli Mücadele Karşıtı basına karşı mücadelesini çok zor şartlar altında yürütmüştür. Bu nedenle; Yeni Adana tarihi, Ölümden korkmadan ölümü yenen hürriyet âşıklarının yazdığı destandır. Yeni Adana yazarları, Dr. İbrahim İslam’ın “Milli Mücadelede Yeni Adana Gazetesi” adlı doktora tezinde de belirttiği gibi düşmanlarla cephede savaşıp, gelip gazetelerini de çıkartmışlardır. Aynı konuyla ilgili olarak 2015 yılında birincisi yapılan “Tarihte Adana ve Çukurova Sempozyumu’nda”, “Milli Mücadelede Yeni Adana Gazetesinin Rolü” konulu bir bildiri de tarafımdan sunulmuştur.
Ömer Sami Coşar’ın “Milli Mücadele Basını” adlı eserinde; Bu vatan kurtulmaz kurban istiyor/ Bayraklar solmuş al kan istiyor? Şiirini yayınladığı gazete yazarlarından Yahya Nüzhet, Adana bölgesinde çarpıştıktan sonra, Adana’nın kurtuluşunu takiben gittiği Batı Cephesi’nde şehit olmuştur. Bu nedenle Yeni Adana hem gazi bir gazetedir hem de Türk Basın tarihine şehit vermiş bir gazete olarak geçmiştir.
İşte; biz Yeni Adana gazetesi yazarları, kurucumuz Ahmet Remzi Yüregir’in çizdiği yolda yazılarımızı 105 yıldır bu duygularla yazıyoruz.
Adanalı hemşerilerimin “Milli Emanet” olarak bu şanlı basın çınarına sahip çıkıp yaşatmaları dileklerimle, gazetemizin 105. yılını kutluyor ve gazetemizi bugünlere getiren Yüregir ailesine, Çetin Remzi Yüregir’in şahsında saygı ve şükranlarımı sunuyorum.
