*Daha önce kurultay yaptık, tüzük kurultayı yaptık. Dedim ki, “İki şey yapalım. Aktif, pasif üye diye ayıralım üyelerimizi. Aktif üye her ay düzenli aidatını ödeyen üye olsun. Pasif üye partimizin üyesi, sempatizanı ama aidatını ödemiyor.”
*Dolayısıyla partinin milletvekilini seçecek olan kişi aktif üye olsun. Benim bu partiyle aidiyetim var, her ay gidiyorum aidatımı ödüyorum, o zaman gidip milletvekilini de seçiyorsan kardeşim bana danışacaksın. Bunu kurultaya kabul ettiremedin, reddetti. Kurultay reddettiği için ön seçim her zaman bizim anladığımız anlamda sağlıklı bir seçim olmuyor. “
Her zaman yakınılan konulardan birisidir, CHP’de üye yapısının sağlıklı olmadığı. 1999 seçimlerinde parti baraj altında kalınca, bir süre ayak direse de merhum Baykal istifa edecek, genel başkanlığa Altan Öymen seçilecekti. Göreve başladığında ilk işi, mevcut üyelikleri sıfırlayarak, yeniden kayıt işlemlerini başlatmak oldu sayın Öymen’in. Parti içi eğitimden geçmiş ve aidat yükümlülüğünü yerine getiren üyelerin aktif üye olarak, seçme ve seçilme hakkını kullanması da öneriler içindedir. Hem mensup olduğu partinin tarihi, ideolojisini öğrenmek hem de partiyle olan bağları genişletmek anlamında önem taşıyor. Bir de realite var. Zaten partisine sahip çıkıp, oyunu veren üyeden aidat isteyebilmenin zorlukları. Ayrıca bazı köy ve mahallelerde sayıca zaten az olan partiliye, eğitim/ aidat yükümlülüğünü yerine getirmediği için seçme- seçilme hakkını kullandırtmamanın doğuracağı sakıncalar da var. Ancak hep yakınılan bu konuda bir adım atılmalı, bir yerlerden başlanmalı.
Sayın genel başkan, sıfatını on üç yıldır taşıyor. Bir kez tüzükte değişiklik sağlanamayınca, pes etmemek gerekiyor. Yani üye yapısının sağlıklı hale getirilmesi için on üç yılda başka neler yapmış ya da hangi adımları atmış sayın genel başkan ?
Bir de samimiyet ve tutarlılık çok önemli. Arşivi taradığımızda Sayın Kılıçdaroğlu’nun önseçimden, milletin vekilini milletin seçmesi gerektiğine ilişkin çok konuşmasını görüyoruz. Ayrıca üye yapısının içinden seçilen kongre delegeleri önce ilçe başkan ve yönetimlerini, il delegelerini seçiyorlar. İl delegeleri de il yönetimini ve kurultay delegelerini seçiyorlar. Kurultay delegeleri de genel başkanı , parti meclisi üyelerini ve yüksek disiplin kurulu üyelerini seçiyorlar..Yani genel başkan ve parti meclisi üyeleri, yakınılan üye yapısı içinden belirlenen delegeler tarafından seçiliyor. Sayın genel başkanı ve parti meclisi üyelerini seçerken iyi, hele de onları seçerlerse çok iyi. Fakat yerelde emek verenlerin değerlendirilmesinin yine yereldeki üyelerle yapılacak bir ön seçimle belirlenmesini dile getirir, talep ederseniz yok, olmaz, yapı sağlıklı değil ve çeşitli nedenler dile getirilecektir.
Yukarıda açıkladığım gibi önce samimi ve tutarlı olacaksınız. Çoğulculuktan, katılımcılıktan korkmayacaksınız, parti içi demokrasiyi işletecek, ön açacak ve kurumsallaştıracaksınız. Beğenmediğiniz o üye yapısıyla yapılacak olan bir ön seçim, partiye dinamizm getirecek, üyeye sorumluluk yükleyecek, partiyle olan bağlarını arttıracaktır. Ve o beğenmediğiniz ön seçim, sizin hangi ölçütlere göre belirlediğiniz listelerinizden çok daha iyi olup, daha çok oy aldıracak bir yöntemdir.
Ülkeye demokrasiyi getirme iddiası taşıyorsunuz, tek adam yönetimini eleştiriyorsunuz ancak parti içinde demokrasi yok.
Size, kargalar bile güler
