PROF. DR. FİKRİ AKDENİZ - BİLİM DÜNYASI


RÖNESANS, HÜMANİZMA ve GÜNÜMÜZE KADAR UZANAN ETKİLERİ


Tarih kitaplarında Rönesans hareketi 13. yüzyılda İtalya’nın Floransa şehrinde başladı biçiminde bir bilgiye sahiptik. 

1. RÖNESANS ÖNCESİ
Önce Rönesans öncesini inceleyerek Rönesans›ın ne anlama geldiğini öğrenelim. Bu dönemde sanat; kilise ve dine hizmet eden, dinin yayılmasını sağlayan dinsel bir amaca hizmet etmekteydi. Kilise pencerelerindeki dini içerikli ve kutsal kitaptan alınan sahneleri temsil eden vitraylardan bunu anlıyoruz.  Dönemin önemli bir özelliği kiliselerde ilk kez heykellere yer verilmesidir. Fakat bu heykeller de tahmin edileceği gibi dini konuları anlatan kompozisyonlar olarak işleve sahiptir. Bu dönemin mimari anlayışına uygun olarak Almanya’da Ulm Katedrali, Fransa’da Notre Dame Katedrali ile ChartresKatedrali ve İngiltere’deki Canterbury Katedrali ni söyleyebiliriz. Ortaçağ  Gotik sanatı canlandırdı. Ortaçağda kilisenin gücü zirvede idi. Kilisenin bireylerin yaşamları üzerinde güçlü bir etkisi vardı
Tarihsel süreçte Ortaçağ, tarım ekonomisine ve kültürüne dayanan bir inanç dönemidir. Bu niteliği nedeniyle, bilime ve bilimsel düşünmeye bir yönelme olmamıştır. Bu dönemde bilimle ilgilenen insan sayısı yok denecek kadar azdır. Dönemin entelektüelleri ilgi ve çalışmalarını inanç dünyasında ve onun değerleri içinde yapmışlardır. İnanç dünyası varken yorucu ve sıkıntılı bir bilimsel çalışmanın onlar için hiçbir çekiciliği yoktu. Aradıkları her şey Kutsal Kitap’ta ve  Yunanlı filozof Aristo (MÖ 384-322)’nun eserlerinde vardı. Bu nedenden ötürü bilimsel düşüncelerinden yargılanan pek az kimse vardı. Kişilerin ilgisi bilimden çok sözde bilim olan simya, astroloji ve büyü gibi uğraşlara yönelikti.
Ortaçağda teknik gelişmeler son derece yavaş ve yetersizdi. Ekonomik etkinlikler sıkı bürokratik kurallara bağlıydı. Var olan kural ve yasalar, bilim ve teknik gelişmeleri engelliyor yeni buluşlara ve gelişmelere olanak tanımıyordu. Her işkolunda teknik bilgi ve yöntemler tam bir gizlilik içinde tutuluyordu.Bilginin bir giz olarak loncalarca saklanması, bilim ve tekniğe dayalı gelişimi bu süreçte engelledi. Ancak Ortaçağın, klasik dönemin bilimsel birikimini daha sonraki dönemlerin kullanımı için koruduğu da bir gerçektir.
Tüm bu olumsuz koşullara rağmen, Kutsal Roma-Germen İmparatorluğu’nun ilk hükümdarıŞarlman(742-814) ve Kutsal Roma İmparatoru II. Friedrich (1194-1250)’in çabalarıyla laik eğitim, sanat, edebiyat ve bilimde bir erken Rönesans yaşandı.Bu dönemin en önemli bilim adamı Roger Bacon (1214-1294) skolastik (inanç ve bilgiyi, bilimi, özellikle de Aristo’nun bilimsel dizgesini kiliseyle uyumlu bir biçimde birleştirmeye çalışan ortaçağ felsefesi). düşünceyi eleştirmiş ve kesin bilgiye deney ve gözlemle ulaşılacağını belirtmiştir.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00