Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


AĞA VE EŞKİYA


                (Çukurağalı Romanından)   

    Köstü bir şey söylemeden içeri girdi. Kâhyanın hareketlerine bayağı kızmıştı. Olay çıkarmak istemiyordu. Dışarıdaki kapıdan geçtikten sonra üç kapı daha geçti. Kâhya onu arkadan takip ediyor, nereye gitmesi gerektiğini arkadan fısıldıyordu. Sonra merdivenin tam karşısında salon gibi bir odaya girdi. Ağa beyaz bir karyola üzerinde yatıyordu. Sırtında bal rengi bir pijama vardı. Saçları bembeyaz olmuş, hafiften sakalı uzamıştı. Onu bu kadar uzun sakallı hiç görmemişti. İlk bakışta yaşlı şeyhlere benziyor, onlar gibi mazlum mazlum bakıyordu. Yanına yaklaşarak elini öptü. Yatağın yanına çömeldi ve ağlamaya başladı. Bir yakını ölmüş gibi hüngür hüngür ağlıyordu. Ağa da onun ağlamasını seyrediyor susturmaya çalışıyordu. Ağa konuştukça ağlaması daha da artıyor çocuklaşıyordu. Hiç böyle olmamıştı. O güne kadar hayatında hiç ağlamamıştı. Hiç kimseyi Ağa kadar yakınında görmemişti. Bir süre sonra ağlamayı kesti ve ağaya baktı. Konuşamıyordu. Sanki dili tutulmuş anlatacakları kafasından uçup gitmişti.

                 ?Nasılsın Köstü.?dedi Ağa.

                 ?İyiyim Ağam ?dedi Köstü.?Senin hasta olman bizi perişan etti. Sen olmazsan biz ne yaparız.?

                  ?Korkma ?dedi Ağa. ?Biz daha ölmedik. Bana kalsa bir şeyim yok. Ama lakin Doktorlar çok korkuyor. Ta Almanya´dan ilaç getirdiler. Buraların ilaçları tesir etmiyormuş bana.?

                  ?Neyin var ki ağam ?dedi Köstü.

                   ?Hiç sorma köstü. ?dedi Ağa. ?Geçenlerde bahçede dolaşıyordum. Hafiften üşütür gibi oldum. Elma ağacına yaslanayım derken yere düştüm. O günden beri doktorlar dışarı çıkarmıyor. Ayaklarım tutmaz oldu. Bak ellerim sapsarı. Bet beniz kalmadı bende.?

                    Köstü Ağanın eline baktıktan sonra.

                   ?Kansız kalmışsın Ağam.?dedi. ?Av eti olsa da yesen. Ağca dağda geyik var diyorlar. Bir tane yakalasam hiçbir şeyin kalmaz vallahi. ?

                   ?Ağa içini çekerek:

                   ?Kim vuracak geyiği köstü.?dedi. ?Eskidenmiş o geyik eti yemeler. ?

                   ?Ben vururum Ağam. ?dedi köstü. ?Yeter ki sen iste. Dağ taş dolaşırım vururum geyiği.?

                    ?Sen dağları özledin herhalde.? dedi Ağa.? Kaç aydır gitmiyorsun dağlara??

                    ?Altı ay oldu ağam.?dedi Köstü. ?Yaylalar gözümde tütüyor artık. Geceleri ağ meşeyi görüyorum. Loru görüyorum. Tuvalas kıyısını görüyorum. Bucu burcu sümbül kokuyor her yer. Geyikler dolaşıyor sanki etrafımda. Gecenin bir yerinde kalkıyorum yerimden. Etrafımı dolaşıyorum. Ne geyik var. Ne kayalar var. Ne çam sesi,ne kamalak sesi. Her şey yalan sanki. Uyutmuyorlar yatağımda beni. Sanki yalvarıyorlar bana. ?Gel Köstü.? diyorlar. ?Etme eyleme gel. Sana yakışmaz bu taş duvar arasında yaşamak. Senin yerin ağca dağdır, Toros´lardır, Oğlak kayası, Yelli Kayadır. Ben, onlara diyorum ki Ağam. ?Ben Ağama söz vermişimdir. Sözümden dönemem gayrı. Gelemem sizin yaylanıza.?diyorum. Ama beni dinlemiyorlar ki. Yine geliyorlar uykuma. Yine yatırmıyorlar beni.?

                ? Dağda Eşkıyalar vardır köstü.?dedi Ağa. Onlar bir duyarsa yaşatmazlar seni. Kara Hürü ve Çocukları peşindeler senin. Bir haber alırlarsa pestilini çıkarırlar vallahi.?

                  ?Eşkıyalar şehre inmiş ağam.?dedi Köstü. ?Geçenlerde iki çocuk buldum bahçede. Eşkıyaları sordum onlara. Biraz sıkıştırınca ağızlarından kaçırdılar. ?Her taraf eşkıya amca.? dediler.?Jandarmalar onları yakalamıyor.?dediler. ?Yakalanınca hemen çıkıyorlar.? dediler. ?Bir de silahları var onların? dediler. ?Ne polis karışıyor silahlarına ne de jandarma.? dediler. ?Gittikleri yerde taşıyorlar onu.? dediler. Çatışmalarda hep onu kullanıyorlar.? dediler. Adına da ?karata mı ne? dediler. Adını bile söyleyemiyorum silahlarının.?

Köstü anlattıkça Ağa için için gülüyordu. Konuşması bitince:

                 ?Bre köstü. ?dedi. ? Çok cahil kalmışsın. O karata dedikleri yakın dövüş sanatı. Bir nevi güreş desen de olur. Sen onlardan korkma da, Kara Hürü´nün adamlarından kork. Yerini bir bulursa yaşatmaz vallahi.?

                   ?Korkma Ağam. ?dedi köstü. ?Tedbirimizi alıyoruz. Geleceği varsa göreceği de var Kara Hürü´nün.?

              ?Dikkatli ol.?dedi Ağa. ?Kimseye de bir şey söyleme. Bu iş şakaya gelmez. Karda yürü izini belli etme. Kapıdaki kâhya bile bilmesin.?

                 Köstü ayağa kalktı. Ağanın elini öptükten sonra.

               ?Geyiğe gideyim mi ağam.?dedi. ?Tam zamanıdır ha.?

               ?Sen bilirsin.?dedi Ağa.?Canın gezmek istiyorsa gezde gel. Fazla gecikme ha.?

              ?Tamam, Ağam.?dedi Köstü. Ağaya saygısını göstererek dışarı çıktı. Kapıda Kâhya bekliyordu. Köstü´yü görünce:

               ?Amma oturdun ha. ?dedi.?Adam zaten hasta. Konuşacak halimi var kocanın.?

?Sen anlamazsın ?dedi Köstü. ?Adamın adama ihtiyacı var. Benimle konuşunca rahatladı. Adamsız kalmış adam.?

                Kâhya cevap vermedi.

                Köstü demir kapıdan çıkınca geri döndü. ?Cevabı aldı.?dedi içinden. Sonra eve doğru yürüdü. Akşam olmuş karşıdaki camiden ezan sesi geliyor, şehrin ışıkları parlıyordu.

 

 

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92