Zeynep Kural-İNCE DOKUNUŞLAR


ANKARA, ANKARA, GÜZEL ANKARA


Bundan yıllar evvel hayatımı Anadolu yollarıyla buluşturan ilk duraktı Ankara.

Yol bilmez iz bilmez bir yeni gelin olarak, soğuk bir kış günü pek çok şeyi geride bırakıp, yepyeni bir yaşama doğru koyulduğumda, sığındığım sağlam bir kale gibiydi.

Sıcacık bir mutfaktan başımı uzattığımda, gökten uçuşarak burnumun ucuna doğru düşen lapa lapa karlarla ilk kez tanıştığım o günü, bir daha hiç unutamayacağım güzellikte bir an olarak bana sunan huzur dolu bir yuvaydı.

Sonrasında yurt edindiğim, geniş caddelerine bakan ara sokaklarında ev bark kurduğum, ekmeğini yiyip, suyunu içtiğim, büyük şehir karmaşasını acemiliklerle de olsa atlattığım,

Çocuklarımdan büyük olanı büyüttüğüm, eş, dost, komşu bulduğum, Anıtkabir´den doğan güneşle kendimi güven içinde hissettiğim, kim bilir, belki de şimdilerde küçümenimin geleceğini bağladığım ve ailemizden bir parçanın orada yaşadığı bu şehre aradan geçen zaman boyunca her gidiş gelişimizde fark ettim ki, orada biriktirdiklerimle bugünüme getirdiklerim beni hiç yanıltmamış.

Artık yetişkin birer genç olmuş çocuklarımla ve tüm özlemlerimizle birlikte kısacık bir tatili amaçladığımız bu gidişimizde de Ağustos ayının sıcağına inat, yağmur damlalarını adeta bizi ferahlatmak üzere yüzümüze serpiştiren bir Ankara bizi karşıladığında,

Saygılı, ölçülü, kibar ve medeni insanıyla karşılaştığımızda,

Dökülmüş bembeyaz çiçeklerin kapladığı, akasya ve çınar ağaçlarıyla dolu kaldırımlarda her dolaştığımızda,

Vaktiyle yaşadığımız evlerin önünden geçerken, kafelerinde, restoranlarında oturup da anıları tazelediğimizde,

Bir kez daha anladım ki bu şehrin havası insana hep çekidüzen veriyor.

 ODTÜ´nün, Bilkent´in ağaçlıklı yollarında, ellerinde kitapları bilgiye koşan gençlerin bakışlarında, Kuğulu Park´taki kuğulara simit atan çocukların avuçlarının arasında yine o bilindik cumhuriyet Ankara´sının izleri vardı.

Eski meclisiyle, Anadolu Medeniyetleri Müzesi´yle, kalesiyle, kale içindeki konaklarıyla tarihi önümüze seren ve Gaziosmanpaşa´nın, Çankaya´nın resmiyetinde, Tunalı´nın canlılığında, Seğmenler Parkı´nın serin huzurunda, Cinnah´ın yokuşunda, Atakule´nin tepeden bakan görüntüsünde, Botanik Park´taki yeşilin tonunda, Kızılay´daki kalabalıkta alışageldik saygı ve düzeni hakim kılan başkenti dolaşıyorken beni en mutlu eden şeydi hala daha kendimi bir parça da olsa oraya ait hissetmem.

Bir zamanlar gurbet duygusuyla ilk tanıştığım, ama yepyeni yaşamlar keşfettiğim, hayatın bilinmezlikleri karşısında güçlü durabilmeyi öğrendiğim,  gözlerime biriken inci taneleriyle vedalaştığım Ankara, seni hep seveceğim.

 

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92