Sevr Antlaşmasının Beşinci Bab, Birinci Kısım, Birinci Fasıl başlıklarıyla 152. maddesiyle başlayan bölümü Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri ile ilgili maddeleri içermektedir.
Madde152-Türkiye´nin bulunduracağı silahlı kuvvetler ancak aşağıda belirtilen kuvvetlerden ibaret olacaktır.
1-Zatı şahaneye özel kuvvetler,
2-Memleket içinde emniyet ve huzurun korunması ve devamı ile azınlıkların korunmasını temin edecek jandarma kuvvetleri,
3-Büyük çaplı karışıklıklar meydana gelmesi durumunda jandarma askerini takviye edecek ve gerekirse sınırların gözetlenmesini sağlayacak kuvvetler,
Madde 153-Bu antlaşmanın yürürlüğe girmesini izleyen altı ay içerisinde 152. Maddede açıkça anlatılmış silahlı kuvvetlerin dışında kalan birlikler terhis ve lağv edilecektir.
Askerlikle ilgili bölüm yukarda anlaşılabilir çevirilerini yazdığım maddelerle başlayıp 178. Maddeye kadar sürmektedir. Burada askerlerin hangi birlikte kaç kişi olacağı ne cins silah taşıyacakları komuta edecek olanların rütbeleri belirtilmiştir. Sultanın korunması için ayrılmış olan birlik 700 kişiyi geçmeyeceği 154. Maddede belirtilmiştir. Ayrıca askeri okulların öğrenci sayısı askerlik süresi ve askerliğe alım işlemleri de belirtilmiştir. Ağır silahların adı bile yoktur! Ancak tabancalara kaç mermi verileceği özellikle not edilmiştir.
Antlaşma imzalandığı yıllarda (1920) bile çok zor anlaşılabilecek bir Türkçe ile yazılmış diyemeyeceğim çünkü Sevr Anlaşmasının imzalanmış bir Türkçe metni yok. Fransızca, İngilizce ve İtalyanca yazılmış, imzalanmış. Osmanlı Meclisi Mebusanınca onaylanması gerekliliği söz konusu olunca alelacele Türkçeye çevrilmiş. Çeviri için gerekli para da zorlukla temin edilmiş. Bu yazıya aldığım maddeler Prof. Nihat Erim tarafından ilk çeviriden yeni harflerle yeniden basımından alınmıştır. Dipnotlarına bakılırsa rahmetli Nihat Erim, Fransızca metinle de karşılaştırmalar yapmış.
Eskiden her icraattan sonra böyle şeyler yapardık. Bu nedenle bizim arkadaşlarımıza ?Sevr Paranoyası? tanısı konulmuştu.
Hükümetin acele meclisten geçirerek yürürlüğe soktuğu Askerlik Yasasını okuyan kim olursa olsun eğer Sevr Antlaşmasını da okumuş ise ne düşünür?
Size verdiğim maddeleri okudunuz. Peki, ne düşünüyorsunuz? En azından benim düşündüklerimi. Değil mi?
Sevr Antlaşmasıyla ilgili çoğu metinler antlaşmanın ?ölü doğmuş bir akit olduğunu? söyler. Ben bu düşünceye katılamıyorum.
Arada sırada sizde okuyun; benim gibi düşüneceksiniz!
