Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


BAKMAK ve GÖRMEK


           Ben Ortaokuldayken Türkçe derslerinde bir yazı vardı.Sanırım Nurullah ATAÇ´ın  makalesiydi.?BAKMAK VE GÖRMEK.?İnsan bir şeye bakar ama görmez.Gördüğünü  beyninde eleştiremez.Ondaki teferruatları şekillendiremez.Sonunda unutur gider.

            Görmek ise baktığı şekilleri yorumlar,hatırlar ve gelecek nesillere ulaştırır.Basit gibi görünen bu olay insan davranışında önemli bir yer tutar.Önemli oluşu da düşünen insanlar içindir.Düşünmeyen insanlar için Bakmak la görmek arasında bir fark yoktur.

            Halbuki Türkçemiz derin bir felsefe dilidir. Her kültürdeki insana göre bir konuşma şekli ve üslubu vardır.Aynı konuşmayı bir çoban farklı,tiyatrocu farklı,siyasetçi faklı, anlamlara getirebilir.Karşıdaki dinleyici de onu kendine göre yorumlar ve tepki verir.

           Bu günlerde Türkçemizle ilgilenen fazla insan kalmadı.Bazı araştırmacılarımız vardır ama onlarda kendi kendilerine anlatırlar.Aşağılara halkın içine giremezler.Çünkü bu halk her telefuzdan anlamaz.Bunun örneğini Merhum Bülent.Ecevit vermişti.Türkçeye ?olanak? kelimesini sokmuştu.Fakat halkımız olanakla, oğlak kelimesini birbirine karıştırdı.Onu kendine mizahi bir komedi haline getirdi.

            Yine bu günlerde bir siyasi ahlak anlayışı türedi. Kimse kimseyi dinlemiyor.Yada  yüzde elli, yüzde elliyi hiç tanımıyor.Tanımak bir yana görmek bile istemiyor.Bu korkunç bir yaşama şekli.İki insanın birbirlerini anlamaması,onu kendine yasaklaması,hatta davranışlarına ambargo koyması anlaşılacak gibi değil.

           Fakat şu  davranışlar bir gerçek.Her ferdimizde bir siyasi düşünce mevcuttur.Beğen sekte beğenme sekte her vatandaş bir şeyleri savunuyor.Savunduğu fikrinde doğruluğuna o kadar inanıyor ki,kendinden olmayanların hepsi patates dininden oluyor.Bu söz Sn. ERBAKAN Hocamızdan alıntıdır.Şimdiki gençler onu pek bilmeseler de O; siyasi mizahımıza büyük katkılar sunmuş bir lider olarak hafızalarımıza yerleşmiştir.Allah rahmet eylesin.Hocamız konuşmalarını tasvip etmediği kişiler için;

            ?Haydi oradan.Heydi oradan.?diye cevap verirdi.Bu da insanlarımızın hafızasında yer etmiştir.

            Merhum Süleyman .Demirel´in de şapkası  mizahımızda kayıtlıdır.Onu da Allah rahmet eylesin.Niçin yaparsa birileri onun peşinde dolaşır, şapkasını almaya çalışırdı.Bir çok defa bu olay gerçekleşti.Her defasında da Süleyman DEMİREL şapkasını geri aldı ve ;

            ?Şapkamı kimseye gabtırmam.?derdi.

             Ama olacak oldu.

             Darbeden sonra şapkayı Turgut ÖZAL´a gabtırdı. Turgut ÖZAL saltanatı  Demirel´in elinden 12 Eylül darbesiyle aldı.Ama;

           ?Köprüleri sattırmam.? diyen muhalefetin gözüne baka baka ;

           ?Ben satarım.?dedi.Ve iktidar oldu.

            İşte o andan itibaren de Devlet malında satışlar başladı.Kar eden bütün devlet kuruluşlarını peş peşe sattılar.Satamadıklarını da borca verdiler.Firmayı borçla alan şanslı kişi,kısa süre sonra aldığını  katı katına satıp kaçtı.

           Devletin dev kuruluşları satıla satıla bu günlere geldi. Bu günlere derken araya on yedi yıldır AKP den başka giren olmadı..O da kalanların bir kısmını Fettullahçılara, bir kısmını da kendi yandaşlarına sattılar.Ayrıca bazı firmalara el koyup yandaşlara peş keş çektiler.

            Bunları bilmeyen bir tek vatandaş yoktur.

            Bundan sonra satılacak bir şey kalmadı.

            Yatırımlar yaklaşık yirmi beş yıldır durdu. Sıkışan hükümet petrole zam yapıyor. Şirket kar etmiş, zarar etmiş yada etmemiş hiç önemli değil. Petrol satılıyorsa  vergide veriliyordur. Başka vergilerin hiç önemi yok. Varsa da geri verilebiliyor.Türkcell de olduğu gibi.Arabası olan petrolü almaya mecbur.Üstüne Motorlu taşıt vergisi ve muayene ücretleri işin çabası.Araba değil mübarekler vergi dairesi veznesi.Kolay olan sadece üç taksitle ödeme durumu..

              Trafik Sigortası parasını herkes biliyor.Söylemeye gerek yok.İnsanlar şaşırmış durumda.

            Siyasete girince bakın nerelere geldik.

             Asıl amacım okumayı anlatmaktı. Siyasete girince insan ne diyeceğini de şaşırıyor. Aslında siyaseti sevmiyorum.İhtiyacımda yok.Fakat bu insanlara nasıl okumayı sevdiririz diye kafa yoruyoruz.Fakat beceremiyoruz işte

            Bankada çalışırken siyasetle uğraşan bir memurumuz vardı. Ona bir gün yeni kitabımı satmak istedim.Bana dedi ki;

           ?Ya Ahmet bey kardeşim.Ben hayatımda hiç kitap okumadım ki.?

              Doğru söylüyordu.

              Adam bütün Millet Vekillerinin adını soyadını ezbere biliyor. Hepsiyle arkadaşlık ediyor.Ama hayatında hiç kitap, makale, ve araştırma yazısı okumamıştı.Hatta çok öğündüğü dini kitapları bile eline almamıştı

             .Bir gün ona rastlarsanız,size dünya ve Osmanlı tarihini ezbere anlatabilir.Avrupa´nın Amerika´nın yakında çökeceğini, delilleri ile sunabilir.Türkiye´nin ne yapması gerektiğini sana tek tek anlatabilir.Bir söz vardır.Kimin söylediğini bilmiyorum ama sık sık karşıma çıkıyor.Şöyle diyor;

            ?Cahillik ne güzel bir şey.Her şeyi biliyorsun.? Ve Başka bir söz de şöyle diyor.

             Okudukça ne kadar cahil olduğumu gördüm.?

             Sirçü lisan ettik ise af ola.İsterim ki insan önce insan ola.

YAZARLAR

  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • BIST 100

    9670,53%0,26
  • DOLAR

    32,52% -0,08
  • EURO

    34,78% -0,23
  • GRAM ALTIN

    2421,67% -0,33
  • Ç. ALTIN

    3982,08% -0,92