Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


BARIŞ PINARI OPERASYONUNUN GETİRDİKLERİ


Barış Pınarı Operasyonu ikinci haftasına girmişken oluşan konjonktür, bu operasyonun amacına ulaşmaya başladığını gösteriyor. Türkiye, Fırat Doğusuna müdahale ısrarının ardından, ABD’ye rağmen, Tel Abyad ve Resulayn istikametinden bölgeye giriş yaparak, birkaç bölgede dar da olsa derinlikte M4 Karayoluna ulaşarak, karayolu üzerinde kontrol sağladı. Bu noktaların kontrolüyle de Kandil’den Akdeniz’e uzanan, önemli bir lojistik hat kesilmiş oldu. Türkiye’nin, nev’ine göre göre oldukça hızlı ve başarılı yürüttüğü Operasyon devam ederken, bölgede etkin diğer güçler üzerinde oluşan baskıyla, dengesel oyunlarda, kartlar yeniden dağıtılmaya başlandı. 
Esasen Trump’ın da teyit ettiği gibi, ABD tarafından, son yıllarda YPG/PYD/PKK üzerine oldukça yüklü askeri yatırım yapılmasına, lojistik ve eğitim desteğiyle, düzenli orduya geçiş çalışmalarına ve bölgede seksen bine ulaştığı söylenen askeri güç oluşumu sağlanmasına rağmen, tüm yapılanların, TSK karşısında bir anda boşa düştüğü ortaya çıktı. Yani, terör örgütünden bir düzenli ordu kurulamayacağı, kıyafet veya emir komuta bütünlüğü sağlanmış gibi görünse de terör örgütü elemanlarının çapulcu davranışlarına devamlılıkla, tüm planları boşa çıkarıp, oluşturulmaya çalışılan imajla, algılarda meşrulaşmayı sağlayamayacağı görüldü. Terör örgütü, TSK’nın operasyonunun başlamasıyla birlikte, Türkiye’nin sınır illerindeki ilçelerde, doğrudan sivil yerleşim yerlerine ve sivillerin üzerine havan ve roket atışları yaparak, çocuklar dâhil yirmi civarında sivilin hayatını kaybetmesine ve onlarcasının yaralanmasına neden oldu ki bu davranış şekli, esasen bir savaş suçu niteliğinde kabul edilebilir. Ancak uluslararası arenada hala at gözlüğüyle bakan gözler, terör örgütünü, “Kürtler” kavramıyla bütün olarak algılamakta ısrarcı davranmaya devam ediyor. Bu yanlış algı ise, en büyük zararı bölgedeki Kürt etnisiteye veriyor. Çünkü yüzyıllardır, dönemin güç odaklarınca bölgede ısrarla piyon konumuna itiliyorlarken, bu ısrarın devamlılığı görülüyor.
Yapılan operasyona gelen uluslararası tepki ve yapılan girişimler, halen, terör örgütünün meşrulaşmasına yönelik gelişimi destekler görünüm sergiliyor. Ancak, son iki günde, ani bir değişimle, yeni planların devreye girdiği görüldü. Türkiye’nin, bölgeye ilk müdahalesi olan Fırat Kalkanı Operasyonunun başından bu yana, ısrarla, ABD tarafından Menbiç’te kontrolün Türkiye’ye devredilerek, buranın terörden arındırılması talebine rağmen, ABD ve Rusya arasında yapıldığı değerlendirilen bir anlaşmayla, ABD’nin Menbiç’ten çekildiği, bölgeye Rusya destekli ve İran yanlısı olduğu bilgisi verilen, Suriye rejim kuvvetlerine bağlı birliklerin girdiği bildiriliyor. Esasen bölgeye Suriye rejiminin girmesi, Suriye’nin toprak bütünlüğünün savunulması idealinde sıkıntılı görülmezken, bunu Cumhurbaşkanı da dile getirdi ancak terörden temizlenmesi şartını ortaya koydu ki bu doğru bir söylem. 
Barış Pınarı Operasyonun müteakip safhalarına, Menbiç ve Ayn el Arap (Kobani) üzerinden devam edileceği anlaşılıyordu. Çünkü daha doğuda bulunan ilçelerde, Suriye rejimi de bayrak çekiyor ve buralara müdahale daha farklı girişimler gerektiriyordu. Özellikle de Kamışlı bölgesi, daha detaylı bir mücadele gereksinimi içeriyordu. Ancak sahadan gelen haberlerle, Rusya destekli Suriye rejim kuvvetlerinin, yapılan anlaşmayla, Menbiç ardından Ayn el Arap’a da gireceği ve kontrolü sağlayacağı doğrultusunda. Bu durum gerçekleşirse, Türkiye, bölgede halen fiilen bulunduğu alanlarda sınırlanmış konuma gelecek. Ancak, oluşan konjonktür, Türkiye’nin, bölgesel siyasi hedeflerinde doğru yolda olduğunu ortaya koyuyor.
ABD, Rusya ile yaptığı anlaşmalarla, bölgede kısmen de olsa ağırlıklı olarak Suriye’de, gücü Rusya’ya bırakmış gibi ve bu durumda da bölgesel kazanan Rusya olurken, gelişmeler doğrultusunda, Türkiye’nin tartışılmaz bölgesel güç olduğu ve bundan sonra Türkiye dışlanarak, bölgesel planlamalar yapılamayacağı gerçeği de görülmüş oldu. Türkiye’nin akıllıca müdahaleleri ardından, bir diğer kazanan ise Suriye oluyor. Çünkü Türkiye’nin yaptığı haklı ve akıllı hamlelerle, sahada ve masada, Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik önemli gelişmeler ortaya çıkıyor. Bir başka kazanan ise ideolojisini yayma, ABD’nin operasyonlarını toprakları dışında karşılama ve mezhepsel boyutta yayılımla İran.  
Küresel boyutta oluşan gelişmeler ise Türkiye’nin uluslararası arenada yalnızlığına rağmen, güç odaklarının çıkarlarının nüanslarla çakışması konumunda, yaratılmak istenen olumsuz etkiyi çok da artıramadan devam ediyor. Kurtlar sofrasında liderler birbirleriyle en güzel pay kavgasındayken, Türkiye, yaptığı akıllı hamlelerle, kazanım elde etmeye devam ediyor.
Ancak, bu gün itibarıyla ABD’den gelen ziyaretçilerin çantalarında olanlar ve Rusya’nın, ABD ile yaptığı gizli anlaşmaların -ortak çıkarları, dikkat çekici sonuçları ortaya koyabilir- Cumhurbaşkanının Kasım ayında yapması planlı ABD ziyaretiyle bütünleşmesinden ortaya çıkacak sonuç önem kazanırken, önemli bir gerçek daha sahneye çıkıyor. Suriye kuzeyinde bir terör yapılanmasının oluşması, günümüz gelişmeleriyle neredeyse imkânsızlaşıyor. Bu sonuçsal etkin varsayım ise Türkiye’nin, yaptığı hamlelerde doğru yolda ve başarılı olduğunu gösteriyor.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05