Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


BİR DEMEYE BİLDİN AĞAM

Kadirli insanı farklı bir kültüre sahiptir.


          Geçmişi eşelendiğinde birçok uygarlıklara ev sahipliği yapmış olmasının bunda etkisi büyüktür. Her devirden bir parçayı bu yörede bulabilirsiniz. Ala Camii ve Karatepe bunun bir örneğidir. Bunların yanında Sülemiş tepesi bile tarihten gelen bir ismi barındırmakta, onu gelecek nesillere doğru aktarmaktadır.

          Ala Camiinin geçmişinin M.Ö 1300 lü yıllara kadar uzandığı söylenmekte, Sülemiş tepesinin isminin de, Selçuklu devrine ait olabileceği, hatta daha da gerilere uzanacağı bilgisi tarihçiler tarafından belirtmekte olup, Mana olarak;“Askerin atış yeri.”anlamına geldiği söylemektedir.

          Bizim Kadirliler fazla bilmese de dünyanın bizden iyi bildiği Kara Tepenin, Bizans dönemine ait olduğu aşikârdır. 

          Ben tarihçi değilim. Bu tip konuları irdelemek de bana uymaz, Ama bu yörenin insanı olarak bazı zaaflarımızı irdelemekte bana düşer.

          Kadirli insanı saftır. Temiz yüreklidir. Vatanını çok sever. Milliyetçidir. Bir yazarın anlattığı hiç aklımdan çıkmaz.

           “Çanakkale’de Mustafa Kemal Paşa’nın alayında Kadirliler, Kozanlılar, Fekeliler vardı. Cephedeki askerler ne zaman zor duruma düşerse onlar yardıma gelir, düşmanı dağıtır giderlerdi. Akşam olunca da halay çekerler, Türkü söylerler, piyes oynarlardı.”

         Gerçekten bu anlatım Kadirli insanına çok uyar. Başka söze gerek yoktur.

         Yöremizde sözlü edebiyat çok gelişmiştir. İnsanlar,” Karacaoğlan lama.” dediğimiz şiir türünü söylemeyi çok severler. Buna ağıtlarda girmektedir. Ayrıca fıkra üretmek sanki buranın tek uğraşıdır. İstediği adama fıkra üretebilirler.

         Küçükken pamuk toplamaya gitmiştik. Vahap Kocaman’ın köyünden bir ağabeyimiz vardı. Sanki tiyatro oyuncusuydu. Her konuşmasına insanlar gülmekten kırılırlardı. Aramızda şöyle bir konuşma alışkanlık haline dönüşmüştü. Derdi ki;

          “Ula Memed Alii Memed Alii. Koyunları buldin miiiii?”

           Belki sözlerde bir gariplik yoktu ama söyleme şekli etraftaki herkesi güldürmeye yetiyordu.

             Bunun yanında bir Kerim amcamız vardı. Allah rahmet eylesin. Elçilik yapardı. Bana;

            “Genel sekreter.”diye hitap ederdi. Ben o sözünden çok hoşlanırdım. Ama bütün millet onun söyleyiş şekline gülmekten kırılırlardı.

            Birinde İsmail diye bir arkadaşımız sıtma olmuştu. Çadırın için de yatar, sıcakta tir tir titrerdi. Onu görence;

           “Ne yatıyon İsmahal. Andırın aptalı gibi.”demişti ve hala o lakabı çalışan ameleler unutmadılar. Çocuğun adı” andırın aptalı.”  Olarak kaldı. 

             Fıkra anlatmak istiyor musun? Mutlaka bir kahraman bulmalısındır. Bizim Kadirliler hiçbir şey bulamasa Aptalları bulurlar. Onların üzerine onlarca fıkra üretirler. Mesela onlardan birisi;

             Aptal oğlu askere gitmiş. Yüzbaşı bunun karalığından şüphelenmiş ama bir türlü;

           “Sen aptal mısın?” diyemiyormuş. Bir gün eğitim alanında onu görmüş.

            “Asker, gel buraya.”demiş.

            Aptal oğlu koşarak gelmiş ve Yüzbaşı’nın karşısına dikilmiş.

           “Geldim ağam.”demiş.

             Yüzbaşı askerin yüzüne bakmış ve

            “Sağa dön.”demiş.

             Aptal oğlu sağa dönmüş ve

            “Döndüm ağam.”demiş.

             Yüzbaşı bu defa;

            “Sola dön.” demiş.

              Aptal oğlu yine dönmüş ve

            “Döndüm ağam.”demiş.

             Yüzbaşı onun aptal oğlu olduğuna tam inanmış ve

            “Sen aptal mısın lan ?”demiş.

             Abtal oğlu yılışıvermiş ve

           “Bir demeye bildin ağam.”demiş.

             Bunun gibi onlarca fıkra üretilmiştir. Kadirliler, asıl fıkrayı Kozanlılara karşı üretmişlerdir. Kozanlılarla çok eskiye dayanan bir fıkra düşmanlıkları vardır. Kozanlılar Kadirlilere, Kadirliler de Kozanlılara fıkra üreterek bu savaşı ülkenin her yerine duyurmuşlardır. Bunlardan biri;

 Askerde yüzbaşı inzibatlara talimat vermiş;

“Gidin şehirde ne kadar Kadirli’li ve Kozanlı varsa tutun getirin.” demiş.

 İnzibatlar dört koldan şehre girmişler. Her yeri dolaşmışlar ama kim Kadirli’li kim? Kozanlı? bilememişler. Birisi yüzbaşının karşısına dikilmiş;

“Komutanım.” demiş. “Biz Kadirli’liyi ve Kozanlıyı nasıl bileceğiz?”

Yüzbaşı inzibata;

“Oğlum.” demiş. “Kahvelerde iki sandalyeye oturan kim varsa getirin. Mutlaka o Kadirli’li veya Kozanlıdır.”

 Bunun yanında, Kadirli de Kara Tepeli fıkraları da ünlüdür. Belki de Kadirlilerin Kara Tepeyi bilmemeleri bu fıkralar nedeniyledir. Çünkü Kara Tepeli davranışlarını ancak geri zekâlılar yapabilir. Fıkra anlatılan Kara Tepeli insanı normal değildir. Hastadır. Düşünemeyen bir varlıktır. Onlardan biri şöyledir.

 Kara Tepeli köylüler şehre inmişler. Bakkalda tuz görmüşler.

Bakkala;

“Bu tuz nasıl yetiştirilir?” diye sormuşlar.

Bakkal da;

“Bunu tarlaya ekeceksiniz.” diyerek onlarla dalga geçmiş.

Kara Tepeliler bir miktar tuz alarak köylerine gelmişler. Tarlayı sürüp, tuzu serpmişler. Her gün gelip, gidip tuzun çıkmasını beklemişler. Bir türlü ektikleri tuz çıkmamış. Bir araya gelmişler ve tuzun çıkmamasındaki sebebi sineklere bulmuşlar.

Hep birlikte tarlada sinek avlamaya karar vermişler. Ellerinde tüfekle tarlada dolaşırlarken, sineğin biri arkadaşlarının alnına konmuş. Bunu gören Kara Tepeli, diğer arkadaşlarına işaret etmiş. Onlardan biri, sineği vurmak için tüfeği ateşlemiş. Sinek de, arkadaşı da ölmüş. Yanına gelen diğer arkadaşına olayı anlatırken;

“İki cızdan, bir bizden öldü” diyormuş.

 Kadirli de Yörük fıkraları da az değildir. Onlardan biri de şöyledir.

Yörük oğlu kendi partisi iktidara gelince bir Müdürlük istemiş. Siyasiler de buna lüks bir semtte Müdürlük vermişler. Odasına oturmuş, kapı her çalındıkça içeriden;

“Dıkılın.” diyormuş.

Bir gün böyle, iki gün böyle, derken sekreteri içeri girmiş;

“Müdür Bey.” demiş. “Burası kibar insanların bulunduğu bir yer. İnsanları içeri buyur ederken biraz nazik ol.”

Yörük oğlu;

“Tamam” demiş.

Biraz sonra kapı çalınmış Müdür içeriden seslenmiş;

“Dıkılınız...”

Yukarıda da belirttim ya Kadirlimizde sözlü edebiyat çok gelişmiştir. Âşıkların çok olması bekli de bundandır.

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51