Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


BM KARARI ARDINDAN


Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, ABD´nin Kudüs kararını geri alması hakkında verilen karar tasarısını, oy çokluğuyla kabul etti. Yapılan oylamada 128 ülke karar tasarısının kabulü, 9 ülke reddi yönünde oy kullanırken, 35 ülke çekimser kaldı. Ret oyu veren ülkelerin ABD ile bağlantıları dikkat çekerken, çekimser oy kullanan ülkelerin jeostratejik konumları oldukça önemli. Kanada ve Avustralya olağan çekimserliklerini belirtirken, Mısır, Irak ve Afganistan´ın ABD karşıtı oy kullanması dikkat çekici. Bu arada eski Varşova Paktı ülkelerinin çekimserliği de çok doğal. Çünkü halen Rusya´nın, yeni ve etkin yayılma politikalarındaki hedef konumundalar. Ayrıca Batı Avrupa ülkeleri de ABD karşısında kararlı bir duruş sergilerken, İngiltere, Fransa, Almanya ve Hollanda´nın bu kararla duruşu da önemli.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda bir oylama daha sonuçlanırken, çıkan sonuç her ne kadar olumlu olsa da bağlayıcılığı olmadığından, sadece ahlaki boyutuyla ve üye ülkelerin ABD´ye karşı gösterdikleri tepkisellikle önem kazanıyor. Aksi halde Güvenlik Konseyi dışında alınan kararların bir bağlayıcılığı olmadığından, ABD´nin, bu kararla davranış değiştireceğini beklemek rasyonel olmaz.

ABD, bu karara rağmen ancak kendi inisiyatifi doğrultusunda hareket edecektir. Bu kararın alınması, ABD´nin etkinliğini ve gücünü kaybettiğini değil, sadece Başkan Trump´ın, eski ABD Başkanları kadar saygın olmadığını gösterebilir. Bu karar, aynı zamanda Arap Dünyasının birleştiğini de göstermez. Önümüzdeki süreçte Suudi Arabistan ve Mısır ile İsrail-ABD ilişkisinin nasıl bir koordinasyon içinde geliştiğini göreceğiz.

Bu karar değerlendirilirken, sadece İslam ülkelerinin başarısı yönünde görüş ileri sürmek de hataya götürür. Çünkü Kudüs, üç semavi din inananları için de kutsallığını korumaktadır ve inanca dayalı koruma, sahiplenme içgüdüsüyle hareket edildiği de realitedir. Yani Vatikan da en az İslam ülkeleri kadar, Kudüs üzerinde söz sahibi olmak istemektedir.

BM Genel Kurulu, esasen ilk kez 25 Kasım 1947´de aldığı 181 sayılı kararla, Kudüs´ün statüsünü belirlemişti. Ardından 1948, 1968, 1980 yıllarında aldığı kararlarla, Kudüs´ün özel statüsü konusunda ısrarcı oldu ve 1 Aralık 2006´da 61/62 sayılı kararla Kudüs´ün Başkent olarak ifade edilmesini ve kutsal Kudüs şehrinin statüsünü değiştirmeyi amaçlayan tüm kararları, yasaları geçersiz kabul etti. Yani 21 Aralık 2017´de alınan karar, aslında daha önce alınmış olan kararlarda ısrarcı olunduğunun göstergesi ve tarihselliğinde olduğu gibi hiçbir bağlayıcılığı olmayacak.

Bu kararın ardından ABD´nin bölgesel politikalarında da herhangi bir değişim olmayacağı, Trump´ın Başkanlığıyla birlikte başlayan bölgesel gelişmelerle görülüyor.

Türkiye bu kararın ardından önemli bir zafer kazandı denilebilir mi, bu tartışılır. Çünkü zaten Kudüs´le ilgili kapsamlı kararlar var ve zaten Kudüs´ün özel statüsünün korunmasını diğer devletler de inançları doğrultusunda destekliyor. Bu kararın iç siyasette kazanıma yönelik kullanılmasındansa, bölgesel gelişmelerin rasyonel değerlendirilmesiyle; her an gelebileceği görülen İran-Suudi Arabistan savaşı ya da giderek cesaretlenen ve ezeli düşmanı olan Arap ülkelerinin en zayıf durumundan faydalanmak isteyen İsrail´in, Lübnan´a yönelik işgal girişimi; YPG/PYD dolayısıyla PKK´nın yeni stratejiler ve desteklerle Türkiye´nin baskısından kurtarılarak, bölgede etkinliğinin giderek artırılması gibi gelişmelere karşı hazırlıklı olunması gerekir. Ayrıca gelinen durumda, eğer gerçekten Türkiye´nin önemli bir uluslar arası konuma geldiği değerlendiriliyorsa, derhal Kıbrıs sorununun çözümünde atılımlarla, bu günkü konjonktüre uygun olarak geliştirilecek etkin bir stratejiyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyet´inin tanınması doğrultusunda girişimler de düşünülmelidir. İsrail´in vaat edilmiş topraklar idealinde, Kıbrıs´ın da yer aldığı gerçeği, göz ardı edilmemelidir. 

YAZARLAR

  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 25.6 ° / 13 ° Güneşli
  • BIST 100

    9693,46%1,77
  • DOLAR

    32,58% 0,35
  • EURO

    34,75% 0,10
  • GRAM ALTIN

    2507,64% 0,95
  • Ç. ALTIN

    4181,01% 0,22