Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


ÇİĞŞAR ve OBALAR


         Gurbet elde hep özlemişimdir Çığşar´ı. Çocukluğumun geçtiği, anılarımın canlandığı, rüyalarımın yorum bulduğu bir yerdir çığşar ve obaları.

         Eskiden bahçe kültürü yoktu insanlarda. Kaçakçılıkla geçinir, ağaç keser lata satarlardı. Öyle ağaçlar vardı ki bir harman yeri büyüklüğünde. Haşmetinden inelerdi dağlar, taşlar. Üzerinde Leylekler yuva yapar şakır şakır öterlerdi. Çok severdik leylekleri. İsterdik ki bizim yakınımızdaki çamlara da konsunlar. Şakır şakır ötsünler sabah akşam. Yılanlarımızı yesin, balıklarımızı yutsun, çocuklarımıza gülsün.

        Ama olmadı.

        Yıllar geçtikçe leylekler uçmaz oldu obada. Patika yolların yerine çakıl yollar yapıldı. Dağlar taşlar elma bahçesiyle doldu. Yemyeşil oldu Çiğşar ve obaları.

        Birileri para kazandı mı bilmiyorum ama hastalık kökünü kazıdı elmaların. İnsanlar tekrar kaçakçılığa döndü. Kestiler kestiler sattılar, uzun uzun çamları, Kamalakları, Selvileri. Üzerinde leyleklerin yaşadığı ağaçlar kayboldu birer birer.

       Leyleklerin türküsü eskidi artık. Şimdi yüzlerce binlerce ev yapıldı çığşar ve obalarına. Obaları diyorum. Kadirli´den Çığşar´a, Çiğşardan Andırın´a kadar her taraf oba. Her obada bir çeşit meyve satar çocuklar yaylacılara. Yaylacılar çocukları arar, çocuklar yaylacıları. Kimi domates satar, kimi armut, kimi elma, kimi kiraz, kimi erik.

       Tozlu yollardan binlerce araba geçer gece gündüz. Her araba geçtikçe obayı duman bürür. Etraf görünmez olur. Kirazlar toz olur, toprak olur.

       Hal bu ki kiraz demek Çiğşar demek, Çiğşar demek kiraz demektir. İngiltere Kralına kadar ulaşmış Çiğşarın kirazı. Bunu bilir Kadirli Kaymakamı, Andırın kaymakamı. Osmaniye Valisi, Maraş Valisi.

         ?Bilirlerde ?dedi. Sofulu dayı.?Yapmazlar yolunu şu obaların.?

         ?Yapar, yapar da ?dedi. Emekli müdür.?Adama duyurmazlar ki.?

         ?Nasıl duyurmazlar. ?dedi Sıvacı Musa?. Andırın kaymakamı geldi geçenlerde. Herkese sordu ? Nerelisin ?? diye. Burada herkes? Kadirliliyim? deyince bir tuhaf oldu adam. Anlaşılan hoşuna gitmedi Kadirliler. O zaman;? Kadirli Kaymakamlığı yaptırsın yolları.? dediği söyleniyor. Kadirli Kaymakamı ise obalara hiç gelmemiş.?

          ?Getirmemişlerdir. Dedi Emekli Müdür.?Ben diyorum ya. Etrafındaki adamlar Kaymakamı yönlendiriyor. Kaymakam da o obaların nüfusuna bakıyor. Kimseyi göremiyor. Göremeyince de ilgilenmiyor. Hal bu ki Kaymakam bilse buralarda Kadirli kadar nüfus var. O zaman gör bakalım nasıl hizmet geliyor.?

          ?Hizmet istemiyoruz ?dedi Sofulu dayı.?Şu yollarımızı yaptırsınlar yeter.?Her gelen araba toz içinde kalıyor. Hele birde yağmur yağmadığında.?

          ?Benim araba mahvoldu.?dedi Bankacı.?Altını bir yere vurmuşum. Motoru yenilediler. Daha başka masraflarla birlikte üç milyarım gitti.?

          ?Bir sen değilsin.?dedi Emekli Müdür.?Herkesin arabası sakatlandı. Altı yüksek olanlar hariç.?

           ?Ben ?dedi Bankacı.?Türkiye´nin birçok yerini gezdim. En güzel yayla bizim burası En kötü yolu olan yaylada ise yine burası. Anlaşılacak gibi değil. Kim engelliyor yolların yapımını bilmem. Eskiden Ağalar istemezdi yolların yapılmasını. Bu dağların büyüsü bozulmasın derlerdi. Şimdi onlarda yok ki engellesin. Yüzlerce ev yapılmış obalara. Kadirli´de, Andırında olmayan güzellikte evler var. Karadeniz´ in yaylalarından bile güzel bu obalar. Ama Karadeniz de devlet dâhil herkes yaylaya gelinmesini isterken, buralarda herkes yaylaya gitmesinler diye mücadele ediyor. Sanırım birileri hala bunun farkında değil. İstiyorlar ki insanlar çadırda yaşasın. İstiyorlar ki insanlar yaylalara çıkmasın. Olacak iş değil. Hala buralarda devlet yok. Hizmet yok. Toplumsal dayanışma hiç yok.

           Buranın adı Büyüleyen yaylası. Adını koyan Manzara karşısından büyülenmiş olmalı. Bu kadar güzel bir yayla nerede var. Bir yabancı gelse dağda kalır. Ne doğru dürüst bir kalacak yer var. Ne doğru dürüst alış veriş yapılacak bir market. Hala telefon çekmiyor birçok bölgede İngiltere, Fransa, Almanya, Rusya veya Japonya buralardan kiraz almak istese ulaşacak bir telefon yok. Yine de birileri İngiltere Kralına ulaştırmış kirazı. Bundan devletin de milletinde haberi yok. Çünkü Çiğşar kirazı mevsimin en son kirazı. Bundan sonra kiraz çıkmayacak. Elin ecnebisi bunu biliyor ama biz farkında değiliz. Bilseydik yollarımız asfalt olurdu. Çiğşar köyüne, Beyoğlu, Savrungözü, Büyüleyen, Tuvalas, Ali Paşa, Gâvur mağarası, Sıyrıngaç, Bağdaş, Ebil Hasan, Elmacık, Göbüğet obalarına turist dolar, Şenlikler düzenlenir, festivaller yapılırdı.

           Ama tozlu yollar sayesinde tır gelemiyor, Tüccar gelemiyor, kirazlar satılamıyor. Kiraza verilen bu kadar emek boşa gitmek üzere. Bu da ülke ekonomisi için büyük kayıp. Her şeyden önce varını yoğunu kiraza bağlamış bu insanların tekrar lata kesmeye, kaçakçılık yapmaya zorlamamak gerek.

            Bir vatandaş olarak, bu yörede büyümüş, bu yörenin dağına taşına hayran kalmış biri olarak yalvarıyorum, rica ediyorum, bağırıyorum çağırıyorum. Gelin şu yollarımızı yapalım. Gelin şu tozlu yollardan kurtulalım. Gelin şu kirazı dünyaya tanıtalım.

            Bu gün İngiltere Kralı istiyor, o zaman dünya Çığşar kirazı diye tutturur. Bende kazanırım. Ülkemde kazanır. Valimde kazanır Kaymakamım da kazanır. Hepsinden çok Çiğşar Kirazı kazanır. Halkımız kazanır.

            Bu gözler Doğuya en güzel yolu yapan devleti arıyor. Bu gözler Vekilini arıyor. Hükümetini arıyor. Valisini Kaymakamını ve Asfalt makinesini arıyor.

            Ya dünya Çığlar Kirazı diye tutturur. Yada bu millet dağda lata kesmeye başlar.

            Selam olsun ülkeyi yönetiyorum diyenlere.

 

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51