Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


DEVLET KAPISI- 2018


          Bir söz vardı, dışarı içeriye benzemiyor.

          Yada gördüklerimizle yaşadıklarımız bir değil.Ama en doğrusu sanırım;Evdeki hesap çarşıya uymuyor ata sözü olacak.Evde yaptığımız hesaplar çarşıya uymadı.Bu gün yaşadığımız olaylar bunu kanıtladı.

          Eskiden de devlet kapısını eleştirirdik. Sinemalarda, Tiyatrolarda çok kullanılan bir söz vardı.

          ?BU GÜN GİT YARIN GEL.?

          Evet yıllarca bu kelimeyi dilimize doladık.Çünkü devlet kapısında işler elle yapılıyordu. Bir makbuz kesmek bile dakikalarımızı alırdı.İnsanların işleri çoktu.Memurlar ne kadar gayret etseler de yetiştiremezlerdi.İşin zor tarafı da bir sefile gelir dayanırdı.Memur da ister istemez, o sefil köylüye bu sözü söylerdi.

          ?BUGÜN GİT YARIN GEL.?

         Gazetelerde,dergilerde bu köylü ile ilgili çeşit çeşit yazılar çıkardı.O yazıları okuyan siyasetçilerde başa gelmeden önce bu konu ile ilgili nutuklar çeker, yeminler eder,köylünün oyunu alır Millet Vekili olurdu.Yapar mıydı? Orasını bilmem.Ama işler günden güne  teknolojiler sayesinde bayağı azalmıştı.Hatta yok denecek seviyelere kadar inmişti.

         İşte bütün bunları düşünerek devletin kapısına uğradık. Sanıyorduk ki sırayı erken alırsak işimiz erken biter. O sebeple İnternetten Randevu aldık ve yola çıktık.Devletin kapısına istenilen saatte vardık.Karşıdaki memur;

          ?Sıra alacaksınız.?dedi.

           ?Biz: internetten sıra almıştık.?dedik.

            ?Adın neydi ??dedi.

            Adımızı kimlik numaramızı söyledik. Önündeki bilgisayarda ismimizi bulamadı.

           ?Yeniden sıra almanız gerekli.?dedi.

            Bir şey söylemeden dışarı çıktık ve sıra numarasını aldık. Bu sıramatik işini beklide devletin dairesinde ilk uygulamaya koyan bizlerdik.Fakat buna ek olarak siyasilerimiz, internetten,yada telefonla randevusu alma işini araya soktular.Bizim uygulamaya koyduğumuz sıramatikleri saf dışı etmeye çalıştılar.Fakat memurlar sıkıştığı yerde bizim uygulamaya koyduğumuz sıramatiği devreye sokmayı çok iyi becerdiler.Telefon ve internet randevuları fazla işe yaramadı.

             Sıramız gelince karşıdaki memur;

             ?Ne işiniz vardı ??dedi.

              Bizde durumu anlattık.

              Kimliklerimizi istedi. Önündeki  bilgisayara bir şeyler yazdı.Daha sonra yazıcıdan bir kağıt çıkardı.

              ?Alın bunu.?dedi.?Oradaki parayı yatırın, daha sonra bizden, telefonunuza gelecek SMS de belirtilen miktarı yatırıp buraya gelin.?

               Hanım bana ben hanıma baktım. Kağıtları alarak dışarı çıktık.Doğruca Bankaya gittik.İçeriden para almıyorlar.ATM´lerden yatırılacak.Oradaki memura rica ettik.Bizim adımıza işleri yaptı.Makbuzları aldık ama daha sabahın körü.Köyden gelmişiz.Kurumda bekliyor olsak,memura deriz ki;

              ?Biz köyden gelmişiz. Gidecek arabamız yok. İşimizi yapında gidelim.?

               Ne mümkün. Memurun karşısına bile seni getirmiyorlar. Bir soru soracak olursan;

               ?Şu parayı yatır gel ?diyorlar. Onu bile diyemiyorsun.

               Sokaklarda vakit geçirmeye çalışıyoruz.Hanımla birlikte çarşıyı dolaşmaya başladık.Alışverişimizi yaptık.Tanıdık yerlerde biraz oturduk.Herkesin işi var gücü var.Akşama kadar yanlarında duramıyoruz ki;

                Akşam beşe kadar çarşıda dolaştık. Beşten sonra aramayacaklarını bildiğim için tekrar eve geldik.

                Yarın oldu hala kurumdan haber yok. Telefon açıyorum cevap veren yok.En sonunda daireye  geri geldik.İşimizi yapan memura durumu anlattık.O da içeride bir isim verdi.Onu bulduk.Genç bir delikanlı çıktı karşımıza.

                ?Hacı Amca.?dedi.?Sizin işte bir sorun var. Onun için Vergi dairesine bir yazı göndereceğim. Onun cevabını getirin.İşleminizi tamamlayayım.Biraz bekleyin.

                 Yaklaşık bir saat kadar kapıda bekledik.

                  Bir saat sonra genç delikanlı dışarı çıktı. Elindeki vergi dairesi yazısını bize uzatarak.

                  ?Alın bunu .?dedi.?Vergi dairesine götürün.?

                ? Kardeşim.?dedim.?Bunun vergi dairesi ile ne işi olur. Belediye Emlak işleri desen ne ise?  

                  Memur;

                 ?Hacı Amca .?dedi.?Tapu Kadastro bir tutanak tutmuş.Tutanakta hibe yazıyor. Alacağınız şahsa hibe yolu ile geçmiş. O nedenle 1974 yılından bu yana vergisi Vergi dairesine yatacak.?

                   Memurun söylediklerinden bir şey anlamadım. Neden hibe olmuş?Hibe olunca neden vergi dairesi bakıyor?Vergi dairesi bizden ne isteyecek?Biliyorum ki köye kadastro 2001 yılında falan geldi.Daha önce tapusu yoktu.Tapunun olmadığı yere nasıl hibe yazılabilir.

                   Kafamızda dolaşan bir sürü sorularla vergi dairesine vardık.Bir kaç memura sordum sonunda bir delikanlıya gönderdiler.Delikanlı Kağıtları alınca önümüze bir beyanname uzattı.

                  ?Şunu doldurun getirin.?dedi.

                  Çalışırken bazı okur yazar olmayan amcalar, teyzeler gelirdi. Bu tip bir beyanname uzattığımda boynunu büker ve;

                  ?Ben anlamam ki çocuğum.?derdi.?Sen dolduruversen ne olur??

                   Bizde acırdık Amcaya veya teyzeye.Kendimiz doldurur imzasını alırdık.Onlar aklıma geliverdi.Karşıdaki memura;

                  ?Yeğenim.?dedim.?Gözlerim ufak yazıyı görmüyor. Sen dolduruversen olmaz mı??

                  Genç delikanlı itiraz etmeden kağıdımızı doldurdu. Teşekkür ettik.Daha sonra Müdür yardımcısına gönderdi.Müdür yardımcısı kağıtları aldı.İyice inceledi.Ve dedi ki;

                  ?Falanca kim??

                    Falanca dediği bize satacak olan kişi. O Adana da.

                   ?O yok.?dedim.

                   ?O gelecek ve imzayı atacak .?dedi.

                   ?O gelemez.?dedim. ?Ayrıca neden gelsin??

                   ?Suç işliyorsunuz.?dedi. Müdür yardımcısı.?Şimdi sahte evrak düzenlemekten sizi savcılığa versem ne ceza alırsınız biliyor musun ??

                    ?Tepem atmak üzere ve yanına oturdum.

                    ?Haklısın.?dedim.?Burası Türkiye. Bir yeri, birisi bedava  kardeşine verecek.Ve bizde onu alırken sahte evrak düzenlemiş olacağız, içeri gireceğiz.Ömür boyu sürüneceğiz öyle mi? ?

                    ?Öyle.?dedi. Müdür yardımcısı.Bu arada yanımıza çaycı geldi.Vergi dairesinde öyle kolay kolay çay söylemezler ama bize verdiler.O da bizim Hacı arkadaşın kızı sayesinde.Bu arada onun sayesinde Müdür yardımcısıyla köylü çıktık.Nerdeyse akraba olacaktık.Sonunda bende vekaletin olduğunu söyledim.Ona istinaden beyannameyi tekrar düzenledik.İmzayı ben attım.Tam işi bitirdik derken Müdür yardımcısı;

                     ?Bu evrak komiteye girecek.?dedi.?Bu yıl ki komitede doldu.2018 Yılı ocak ayının ilk haftasında komite var. Siz 2018 ilk hafta sonu gelin.Evraklarınızı alırsınız.?

                     İşler uzadıkça etrafımda memurlar birikmeye başladılar.

                     Birisi;

                    ?Bir yazı yazan Ahmet Dokuzoğlu var.?dedi.?O neyiniz oluyor.?

                      İşte o benim.?dedim.

                      Hepsi memnun oldular.Devamlı yazılarımı okuduklarını söylediler.Fakat bu sevginin karşılığını değiştirmedi. İşimiz 2018 Yılına kaldı.

                      2018 ?in ikinci haftasında daireye gittik.Yazımızı aldık.Tapu dairesine verdik.Tapu dairesi iki gün sonra bize bir mesaj gönderdi??Nolu işleminiz için,207 Tl döner sermaye,120 tl tapu harcı yatırınız.

                    Gülsem mi? ağlasam mı? derler ya.Ormanlığın kenarında bir yeri almak için sadece devlete tam 530 Tl ödüyorduk.Oraların devlet yanında  rayiç bedeli ise 600 civarındaydı.

                   Sosyal devlette nerelere kadar geldiğimizin kanıtıydı bunlar.

                                  

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00