Ata Alp And


EVLER-14      


          *BAHÇELİEVLER

          Babam işi biraz düzeltmeye başlamıştı… Tası tarağı toplayıp avludan ayrıldığımızda bu kez Obalar caddesinin sol tarafında bahçeden bozularak yeniden kurulan bir mahallede mekân kuracaktık… Babamın pamuk toplama arkadaşı olan paytoncu Çolak Memed Emmi kanalıyla olmuştu bu mahalleye gelişimiz. Çolak Memed  Emmi’nin yanına geldiğimizde o bize içinde birkaç portakal ağacı olan arsayı göstermişti… 

            Bu kez biraz daha büyüktü aldığımız arsa. 150 m2 kadar olan arsanın güneydoğu köşesine duvarları briket, üzeri çinko kaplı evimizi kurmuştuk. O zaman bu oda evlerin yapılışında mutlaka çocuksu görselliklerimizde çok heyecanlı anları yaşamış olmalıydık. Fakat şu an o duygu ve merak dolu detayların ortadan kalktığı bir zaman törpüsünden geçmiş gibiyiz sanki. Tabii açık söylemek gerekir ki ne evimizden, ne göç alan bir varoş olan mahallemizin adından, yapısından, insanından asla kompleks duymadım, duymadık… Hatta emek ve alın terinin sıcaklığıyla saran saygı ve özgüven karışımıyla bir duygu sadece yaşadım… Hayatın gerçeğiydi bu: emek verilerek, süzülüp gelen alın teriyle kazanılan kazanç ve onurlu duruş çok önemliydi bizim için ve hatta yaşadığımız sürede artarak sürdü… 

O günleri düşünürken babamız, ailemiz varmıydı da bizden esirgedi diye sorarız kendi kendimize… Teşekkür ederim ki, onların koşullarında çalışa çabala hayatı tanıdık, yaşamı öğrendik, mirasımız dürüstlük oldu. Çalışıp başarmanın, sorumluluk duygumuzun temellerinin atılmasını hep bu sayede öğrendik, tattık, mutlu olduk. Rahmetli anne ve babamızın onurla, emekle durduğu hayatta biz de onların izine basarak yaşam savaşımızı onurla, alın teriyle verdik. Bizim bu güzel anılarımız konaklardaki, saraylardaki anılardan güzeldir. Hem biz zaman içinde her güzelliği tattık; yoğu da gördük varı da. Hem de yapay kent soylu havaları bize göre değil, varsın ağalar, beyler tıkabasa kullansınlar.

            Dönelim evimize; Dağlıoğlu mahallesine… Mahallemizin adına sanırım önceleri Bahçelievler diyorlardı, sonra n’olduysa Dağlıoğlu mahallesi oldu. Ama bunun ne önemi var. Saray oğlu olsa/n ne yazar… Dağ, deniz oğlu olmuşsun bakın manzarası da gayet güzel! Bir de komşumuz Melek Abla’nın oba yoluyla sokağımız arasından geçen sanırım Karasu da denilen 2-3 metre enindeki kanalizasyonun üzerine belediyenin yaya köprüsü yaptırdığı “Melek Köprüsü” adlı bir köprü vardı. Bu yeni kurulan mahallede ise su ve elektrik yoktu henüz. Bahçe sahibinin kafasına göre parselleyip sattığı bu parsellerin bağlandığı sokaklar zamanla açılarak su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanmaya başladı.

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9915,62%2,05
  • DOLAR

    32,42% -0,15
  • EURO

    34,65% -0,66
  • GRAM ALTIN

    2439,28% 0,14
  • Ç. ALTIN

    3999,24% 0,19