PROF. DR. FİKRİ AKDENİZ - BİLİM DÜNYASI


EVRENİN GERÇEKLERİNİN TOPLUMA YANSITILMASI


Akıllı yaşamın geliştiği evrende kendisini bulan insan sürekli genişleyen evrenin gizemlerini anlamaya devam etmektedir. Evrenin genişlediğinin keşfedilmesi yirminci yüzyılın en büyük entelektüel devrimlerinden biriydi. İnsanın evrenle ilişkisi açısından kritik bir dönemde yaşıyoruz. Tarihinde ilk kez insanoğlu gönderdiği araçlarla yaşadığı gezegenin çevresini ve evreni araştırıyor.
Biz 4,5 milyar yıl süren rastlantısal, yavaş bir biyolojik evrimin ürünüyüz. Evrimin artık durduğunu düşünmek için bir neden yoktur. İlk çağlardan bu yana insanlar evrendeki yerlerini düşünmüştür. Ancak nereye gittiğimizi bilmek için nerden geldiğimizi bilmemiz gerekir.
Işığın saniyede 300000 km hızla yayıldığını biliyoruz. Sokaktaki insan ışığın bir hızı olduğunu algılamayabilir. Ancak ışık hızı tanımlı bir fiziksel olaydır. Bugün ışığın bir dalga hareketi olduğunu biliyoruz. Işığın yayılması için bir ortama gereksinim yoktur. Işık boşlukta yayılabilen bir özelliğe sahiptir. Evrende değişmeyen tek mutlak büyüklük ışık hızı olduğundan zaman kesin olarak ışık hızına dayandırılan saatlerle ölçülür. Ayrıca, uzunluğun kesin olarak ölçümü de ışık hızına dayandırılır. 
Özel görelilik kuramı Güneşin enerjiyi nasıl ürettiğini açıklayarak evrene ait bir gizeme daha açıklık getirmektedir. Evren, üçü uzay, biri zaman olmak üzere dört boyutla temsil edilir. Hawking ve Penrose genel göreliliğin, evrenin büyük patlamada başladığını öngördüğünü ispatladılar.  Büyük patlamadan önce zaman yoktu ve ondan önce hiçbir şey olmadı Büyük patlamadan önce ne oldu diye sormak güney kutbunun güneyi neresidir diye sormak gibidir. 
İnsanların uzay hakkında en çok merak ettiği konular evren bilim (KOZMOLOJİ) ve dünya dışı yaşamdır. Yıldızlar uzaydaki gaz ve toz bulutlarından oluşur. İnsanlarla yıldızlar aynı maddelerden yapılmıştır. İnsanlar gibi yıldızlar da sonsuza kadar yaşayamazlar. Yıldızlar ve onların arasındaki uzay, büyük oranda en basit iki atom olan hidrojen ve helyumdan meydana gelmiştir. 
Evrenin gerçeklerinin topluma yansıtılması nasıl sağlanır? Sorumuza yanıt vermek için aşağıdaki görüşü paylaşmak istiyorum.
İngiliz felsefeci ve sosyolog Sir Karl Raimund  Popper (1902-1994) ün 1934 yılında yayımlanan  “Bilimsel Araştırmanın Mantığı” adlı kitabında “Deneyim, içgüdü ve sezgileriyle güdülenen alçakgönüllü, toplumsal sorumluluk taşıyan, evrensel düşünen, ahlaki değerleri yüksek bir birey, önyargılardan ve dogmalardan arınmış olarak evreni sorgulayabilir. Evrendeki var olan gizem sorgulanarak kitlelerin anlayabileceği biçimde sunulmalıdır.” demektedir. 
Analitik (matematiksel) düşünme sistemi bir ülkede ne kadar yerleşikse ve bu sistemle birlikte yetişen bireyler ne kadar çoksa o ülkenin gelişmişlik düzeyinin de o ölçüde arttığını düşünüyorum.  Ussal yetkinleşme ve bu düşünme yapısı ile evrenin gerçeklerini topluma yansıtabilmek için bilimsel gerçeklere odaklanmalıyız Bilginin gelişimi en iyi bilimsel bilginin gelişimi araştırılarak incelenebilir. Analitik düşünme gücünün geliştiği kuşakların yetiştiği bir ülkede dogmatizm yaşanmaz. Yaşamın sırrı bilgili olmak değil, yaşamı doğru yorumlayarak gerçekleri görüp uygulayabilmektir.  


KAYNAKLAR
Gott, R. J. (2001) Einstein Evreninde Zaman Yolculuğu. Zamanda yolculuk  olasılığı. Akılçelen Kitaplar (Editör. Cengiz Yalçın, Çeviren: Erdem Kamil Yıldırım, 6. Baskı)
Sagan, C. (1980) Kozmos: Evrenin ve Yaşamın Sırları (Çeviri: Reşit Aşçıoğlu), Altın Kitaplar Yayınevi
Sagan, C. (1973, 2000) Kozmik Bağlantı, Dünyamız ötesine heyecan verici  bir bakış.(3. Baskı) Say Yayınları
Hawking, S.(2012) Ceviz Kabuğundaki Evren (Çeviri Kemal Çömlekçi,  6.Baskı) ALFA-Bilim

YAZARLAR

  • Çarşamba 35.2 ° / 19.1 ° Güneşli
  • Perşembe 35.8 ° / 20.3 ° false
  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • BIST 100

    9645,02%-0,50
  • DOLAR

    32,56% 0,14
  • EURO

    34,81% 0,49
  • GRAM ALTIN

    2417,74% -0,61
  • Ç. ALTIN

    4073,33% 0,00