Ortalık karışık; Türkiye, sözde ?oyun kurucu ülke? konumundan, kurulan oyunlardan kendini kurtarmak için çareler arayan Ülke konumuna düşürüldü. ?Şam´da Cuma namazı kılmak? rüyalarından, şimdi artık tüm Güney ve Doğusunu kurtarma çabasında? Kulakların çınlasın Ahmet Bey!
Barzani, Kuzey Irakta Referandum yaptı. Biz ?Yok Hükmündedir? dedik. Bu ?Yok Hükmündedirin? hükmü var mı? Bence yok. Asıl iş Ekonomik ve siyasal yaptırımları uygulayabilmek. Somut sonuç bunlarda? Ama uygulanabilirse.
Her kafadan bir ses çıkıyor demek olası değil; bir kafadan bir ses çıkıyor ve o sesin de Türkiye´yi getirdiği yer burası. bakalım nerelere götürecek? Çok acı olanı hatta yürek yakanı da; bu gün birkaç gazetede manşete çekilmiş olan itiraf: Yanılmışız?
?Kişi kendini bilmek gibi irfan olamaz.? Buyurmuş Ziyapaşa Hazretleri. İnsanın yanlışını bilmesi onu kabullenmesi bir erdemdir. Fakat bu hata, yapıldığında da tekrarlandığında da can yakıyorsa, hele de yapılan hata ?hatayı yapandan? veya ?yanılandan? başka herkese zarar veriyorsa bu ülkenin geleceğine onarılamaz zararlar veriyorsa artık bu hiçbir masumiyet kabul etmeyecek derecede bir başka şeydir. Söylemeye dilim varmıyor. Allah sonumuzu hayır etsin!
Yapılan hataların yüze vurulması bu hatalar üzerinden AKP Genel Başkanına eleştiriler yapılması hatalardan doğan zararları gideremeyecektir. Söz konusu zararı Ülkemiz, Türkiye görmüştür. Görünüşe bakılırsa ?yanılma? ?aldatılma? süreceğe benziyor? Yeni hata ve aldanmalara izin vermemek gerekmez mi?
Ne zaman Ortadoğu´da sorun çıksa tozlu raflardan sykes pico, gertrude bell, Arabistan Yarımadasının şeyhleri bedevileri ile ilgili anılar indirilip tarihçiler tarafından ortaya sürülür. Asıl ortaya sürülen Osmanlıcılıktır! Gidip Avrupa ya da ABD den Hanedan kalıntıları toplayacak değiller ya eldekileri Hanedanlaştıracaklar. İşin bu yönü ayrı bir şenlik!
Bir ?yanılma? da Barzani´nin bizim yok hükmünde saydığımız referandumu ile ilgili. Bu referandumun muhatabı Türkiye değil, Irak Devleti de değil. bu referandumun muhatabı Birleşmiş milletlerdir.
Barzani bu oylamadan sonra bir adım daha atacak: Birleşmiş Milletlere gidip, Kürtler Bağımsız bir devlet olmaya hazır diyecek (Sevr Antlaşması madde 64).
Dikkatinizden kaçmamış olmalı; Barzani´nin Referandum çabası TBMM de milletvekili olan Kürtleri de heyecanlandırdı. Bazıları gayet pervasız biçimde Kürtlerin haklı talepleri veya hakları olduğunu söyleyebildiler. İktidar partisinden olan bazıları ise lafın şöyle bir etrafından dolaşarak ?Türkiye´nin bu referanduma karşı çıkmasının doğru olmadığını? söylediler. İşi daha da ileri götüren biri ?Kürt Halkı kendi kaderini tayin etme hakkını kullanıyor? dedi. Bu laf gündeme yeni bir kavramı ve belgeyi getirmiştir: Ulusların kendi kaderlerini tayin etme hakkı! Yani Self Determinizm! Yani Wilson Prensipleri!
ABD başkanı Wilson Birinci Dünya Savaşının sonuna doğru barış antlaşmaları için hazırlık yapan Galiplerin uymalarını istediği bir takım prensipler yayınladı. Wilson Prensipleri denilen bu öneriler, savaştan mağlup çıkan devletlerin yeniden toparlanmasını olanaksız hale getirilmesi için hazırlanan prensiplerdi. ?Prensipler? 14 maddeden oluşuyordu. Bizi doğrudan ilgilendiren Osmanlı İmparatorluğunu ele alan 12. Maddesiydi. Bu madde Osmanlı imparatorluğunda Türkler dışında kalan ulusların da kendi kaderini tayin etme haklarını içeriyor.
Anladınız değilmi adamların ellerinde Yok hükmünde bir Sevr antlaşması ve artık yeniden Wilson prensipleri var.
Bizim elimizde ne var? Bir torba dolusu Oslo, İmralı, Dolmabahçe,Aldatılma, Yanılma ve Hata!
AKP Genel Başkanı bu hataları işlerken veya yaparken kendisine ?yapma? diyenlere de ?haklıymışsınız? diyebilecek mi?
