Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


GELİŞMELERLE REFERANDUMUN GETİRİSİ


Bulunduğu coğrafya her an yeni gelişmelerle şekillenirken, Türkiye, tüm devlet sisteminin değişmesini öngören bir referandum ile yoğunlaşmış durumda ve Cumhurbaşkanı dâhil tüm yürütme yetkilileri, neredeyse tüm zamanlarını referandum sürecine ayırmış görülüyor.  16 Nisan akşamı referandumun sonucu ortaya çıktığında, şu aşamada sadece bürokratların anlık tedbirlerle yürütmeye çalıştığı değerlendirilen, Türkiye dış siyasetinde gelinen nokta ne olacak?

Dünya ve özellikle bölgesel gelişmeler bu kadar hızlı şekillenirken, özellikle Kerkük´te Barzani´nin bayrak ve referandum kriziyle başlayıp, ABD´nin, Suriye hava üssünü vurmasıyla buradayım demesinin ardından oluşacağına kesin gözüyle bakılan, Suriye kuzeyindeki YPG/PYD/PKK yapılanmasının sonuçları ne olacak?

Bölgesel gelişmelerde, yeni hamlelerle Türkiye´nin hedefleri birer birer boşa düşürüldüğünde, ne olacak? Cumhurbaşkanının halen ısrarla söylediği, ?terör bitmedikçe hedefimiz Menbic ve Rakka olacaktır? sözleri, yeni tertiplenmede ABD ve Rus birlikleri ile Suriye rejim kuvvetlerinin konumuyla, neredeyse imkânsız görünüyor. Bu durumda, siyasi hedefine ulaşamadan bitirilen, Fırat Kalkanı Operasyonuyla kontrol altında tutulan topraklar ne olacak?

Türkiye´de halen üç milyonun üzerinde Suriyeli göçmen bulunuyor. Bu göçmenlere verilen haklar, her gün sosyal medyada doğal olarak Türk vatandaşları karşısında pozitif ayrımcılık olarak görülüp tepki alırken, Suriyeli göçmenlerin alışkanlıkları, yaşam tarzları, kültürleri ile Türk toplum yapısına uymadığı da görülüyor ve artık etnik tartışmalar, ölümle sonuçlanan kavgalara dönüşebiliyor. Türkiye, Suriyeli göçmenlere geri dönüşümsüz milyarlarca dolar yardım yapmışken, gelişen ve gelişmeye devam eden sorunlara nasıl çözüm bulunacak?

Bölgesel kaosla, Afganistan dâhil göçmen kabul etmeye devam eden Türkiye, kısıtlı ekonomik imkânları ile üretime yönelik tesisleri ve bu yönde yatırımları olmadan, yap-işlet-devret modeliyle inşa ettiği, üretime yönelik olmadığı gibi, yakın ve orta vadeli ekonomik getirisi olmayan tesislerle, ekonomik istikrarsızlığa ve işsizliğe nasıl çare bulacak? Üstelik ?en az üç çocuk? sloganı, neredeyse Devlet politikası haline de dönüşmüş ve nüfus artışı da tüm hızıyla devam ederken.

Türkiye, referandum öncesi gerilen ve kopma noktasına gelen AB ile ilişkilerinde, hangi siyasi hedeflere ulaşmaya çalışıyor? Rusya ile geliştirilmeye başlanan ilişkiler, Trump sonrası neden yeniden ABD istikametinde yönlenmeye başladı? Uluslararası ilişkilerde, her iki küresel güçle dengeli ilişkiler içinde olmak, daha doğru bir yaklaşım olmaz mı?

Zamanın kesinlikle çok önemli olduğu dönemde Türk halkı ve anladığımız kadarıyla Devlet kademesi tamamen referandum ile yoğunlaşmışken, bölgede, ?atı alan Üsküdar´ı geçiyor.? Türkiye ise tam da her yönüyle ve tüm gücüyle, bekası yönünde, bölgesel siyasette etkin olması gerekirken, tüm iç dinamiklerini rejim/sistem değişikliği üzerinde topluyor.

Türk halkı, 16 Nisan´da, sandık başında kararını verecek. Sonuç evet veya hayır çıktığında yaşanacak gelişmeleri, zamanı geldikçe göreceğiz.

Türkiye, bu referandum ile dünyaya ya yeni bir demokrasi dersi verecek ya da kapitalizm temelli emperyalist güçlerin kurduğu oyunda, kendini bir anda çok daha farklı bir zeminde bulacak. Türkiye için hangi kararın doğru olduğunu halk oylayacak ama kararı tarih verecek.

Tarih objektiftir, hiçbir zaman yanlış karar vermez ve hataları affetmez.

Bölgesel ve küresel konjonktürde gelişmeler durmaksızın devam ederken, Türkiye´nin rejim/sistem değişikliği ve evet çıkması halinde muhtemel binlerce kanun değişikliğiyle, böyle bir oyalanma sürecinin ardından neleri kaybettiğini, elbet bir süre sonra göreceğiz. Çıkan sonuçtan, nelerin kazanılıp nelerin kaybedildiğini de tarih mutlaka yazacak.

Ancak çok daha önemli bir gerçekle karşı karşıyayız. Türk milleti, sandık başında yer almasıyla nasıl bir demokrasi örneği sergileyecek? Katılım oranı ne olacak? Çünkü bir gerçek var ki Türkiye´de halk, genellikle tatil dönemlerine rastlatılan seçimlerde, her dönem, sandık başına gitmektense tatili tercih etti. Bu referandum sürecinde böyle bir sıkıntı yok ve katılımın fazlalığı sonucu kesinlikle etkileyecek.

Mademki Devlet kademesi böyle bir süreci tüm küresel ve bölgesel gelişmelerin üzerinde tutarak zaman kaybetmeyi göze aldı, o halde halkın, sandık başında mümkün olan en fazla çoğunlukla yer alarak tercihini yapması ve ülkenin bir an önce normal şartlarına dönmesi lazım.

Can UĞURATEŞ

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04