Geçtiğimiz hafta aylardan sonra güzel bir habere sevindik hepimiz. İlk kez Nobel Bilim Ödülü alan bir Türk ´ü okuduk gazetelerde tüm TV kanallarından bu müthiş haberi dinledik. Daha önce de ülkemizden Orhan Pamuk edebiyat dalında ilk kez Nobel ödülü alıp bizleri çok gururlandırmıştı biliyorsunuz. Ama bilim dalında alınan ilk ödüldü bu.
8 Eylül 1946 da Mardin, Savur ´da bir çiftçi ailesinin sekiz çocuğundan biri olarak dünyaya gelen Prof.Dr. Aziz Sancar 35 yılı aşkın çalışmalarının karşılığında bu unutulmaz ödülü aldı ABD li Paul Modrich ve İsveçli Tomas Lindhal ile birlikte. Aziz hoca daha önce de kanserde sirkadiyen saat kullanımıyla çeşitli ödüller almıştı.
Okuma yazma bilmeyen anne babasının eğitime çok önem verdiklerini ve tüm çocuklarını okutabilmek için olağanüstü gayret gösterdiklerini anlatan Dr. Sancar halen eşi ile birlikte kurdukları vakıfta birçok öğrenciye burs verdiklerini, onlara öğrenci yurdu açtıklarını ve her yıl Mardin´de maddi olanakları sınırlı öğrencilerin eğitiminde kullanılmak üzere azımsanmayacak bir meblağı gönderdiklerini anlattı.
Kuzey Carolina Üniversitesi´nde Biyokimya ve Biyofizik bölümü öğretim üyesi olan Sancar hücrelerin hasar gören DNA ları nasıl onardığını ve genetik bilgisini koruduğunu anlatan çalışmaları ile aldığı Nobel Kimya ödülü ile adını tüm dünyaya duyurdu. Bu ülke topraklarında yaşayıp hocanın başarısına sevinmeyen olmamıştır hiç" O sizden ya da bizden değil" cümlesini kullanmadan hem de. Bizler onunla aynı fakülte mezunu olduğumuz için ayrıca daha farklı bir gurur duyduk. Bir meslektaşımızın bir hocamızın bu büyük başarısı bizleri öyle mutlu etti ki anlatamam. Bu sevincimiz uzun sürmedi ne yazık ki.
"Ankara´nın taşına bak,
Gözlerimin yaşına bak.
Uyan uyan Gazi Kemal
Şu feleğin işine bak.
Kılıcımı vurdum taşa,
Taş yarıldı baştan başa.
Uyan da bak Gazi Kemal
Başımıza gelen işe."
10 Ekim 2015 Cumartesi günü Ankara ´ya, başkentimize, yüzlerce vatandaşımıza layık görülen menfur saldırı kararttı yüreklerimizi. Ölümün böyle sinsicesini haincesini hiç biri haketmemişti. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah´tan rahmet, başkentin çeşitli hastanelerinde tedavi gören yaralı vatandaşlarımıza acil şifalar diliyoruz, acılı ailelere de başsağlığı diliyoruz ve bu gerçekten son olsun diyoruz. Mutluluk ve sevinçler an kadar kısa sürüyor ama acılar yüzyıllarca devam edecek gibi çok yazık...
Dr. Belkıs Dilmen Uçaroğlu.