Ben Musa Hoca´yı severim.
İlçemizin en farklı Cami imamlarındandır.KUR´AN´ı kerimi okuma şivesi dikkat çekici ve etkileyicidir.İmamlığı yanında sevecenliği, iş bitiriciliği ve toplumdaki samimi davranışları her zaman dikkatimi çekmiştir.
Hacca ve Umreye düşkünlüğü de ayrı bir özelliktir.
Bu gösteriyor ki Peygamberimizi çok seviyor .Peygamberimizi çok seven bir din adamı rastgele bir adam değildir.Belki de onu çok sevmemin nedeni bu özellikleridir.Bunlar güzel davranışlardır.
Bugünkü konumuz bir din adamının biyografisini yazmak değildir.
Konumuz din adamlarının halk içindeki düğünleri ile toplum düğünleri arasındaki farkı karşılaştırmaktır.Hepimiz az çok biliyoruz ki toplumda dejenere olmuş ahlak kuralları vardır.Bazıları dini yaşamı seçerken Arap yaşamını kendine örnek seçmekte, toplumun yaşam biçimini eleştiri altına almakta,halkın inançlarını aşağılamaktadır.
Bunlar çoğunlukla tarikat kökenli cahil kişilerdir.Bazıları da Anadolu kültürü ile tarikat kültürü arasında bocalamakta, halkın yaşamını aşağılayıcı bulmaktadır.Biz bu davranışlar arasında Diyanete bağlı imamlarımızın nasıl davrandıklarını görmek istedik.
Bir konuyu incelemek için bir denek lazım. Bizde denek işini Musa Hocamızın düğününde görmek istedik.Onun bu hafta kızının düğünü vardı.Bizde davetliydik.
İlk etap da karşılaştırma yapacağımız aklıma gelmemişti.Olayları görünce yazma gereği duydum.Düğün ilginçti.Misafirlerimizin çoğu kendi kültürümüz içinde yaşayan, memleketini,milletini ve dinini seven insanlardı.Fakat her iki düğün sahibi de din görevlisi imamlardı. Olayları karşılaştırma sebebimizde buydu.İmamların düğünü nasıl oluyor?Ne yapıyorlar?Oyun oynuyorlar mı ?Halay çekiyorlar mı ? Şarkı türkü söylüyorlar mı ?Saz mı çalıyorlar,def mi çalıyorlar ? İlahi söyleyip zikir mi yapıyorlar ? Hepsi merak konusuydu.
Genelde düğünlerin başlangıcında gelinle damat kuaförden çıkar ve gelinlikle salona girerler.Onların girişiyle alkış ve müzik başlar.Damatla Gelinin arkadaşları bir kubbe oluşturur ve ellerinde mum yakarak içeri girerler.Müzik eşliğinde dans ederler.Daha sonra onlara düğünün ağır topları büyükler eşlik ederler.Bir süre sonra Gelinle Damat yerine oturur ve sahneyi gençler kaplar.
Burada ise gelinle damat içeriye girdiler ve doğruca yerlerine oturdular. Onların girmesiyle salonda alkış koptu.Misafirler gelinle damadı alkışladılar.Giyim kuşamlarında hiçbir fark yoktu.
Müzik çalan grubun ön tarafına birkaç masa ve sandalye koymuşlardı.Her masada İlçenin ileri gelen imamları vardı.Onlardan birisi mikrofonu aldı ve Kur´an okumaya başladı.Kur´an bitince diğer imam dua yaptırdı.
Dua bittikten sonra Musa Hocayı anons ettiler ve ilahi okuttular.Sadece Musa Hocanın deği, diğer hocalarda sırasıyla ilahi okumaya devam ettiler.Gelinle Damat ise yerinde oturmaya devam ediyordu.
Normal düğünlerde böyle masa olmazdı.Sahne her yaştan insanlarla dolar, bazen oyun havası, bazen halay çekerler sahneyi hiç boş durdurmazlardı.
Bizim hocalar ise ilahilerden sonra nasihat etmeye başladılar.Her nasihatin sonunda dua edildi Kur´an okundu.Hepimiz geçmişlerimize Fatihalarımızı gönderdik.Yine Gelinle damat yerlerinden kalkmadılar.
Normal Anadolu adetlerinde ise Damat ile Gelin hiç durmaz elleri yorulana kadar oyun oynamaya devam ederler.Hatta yerlerine oturur oturmaz bir arkadaşı çıkar oynamaya başlar onlarda arkadaşına eşlik ederler.Böylece düğün boyunca oyun oynama faslı devam eder.
Anadolu düğünü ile Hocaların düğünü kına yakma merasiminde birleşmişti.Her ikisinde de gelinle damat ortaya çıktılar.Sahnenin ortasında birer sandalyeye oturdular.Üzerine bir tül örtüldü.Arkadaşları genç kızlar ellerinde mumla ve kına tepsisiyle dönmeye başladılar.Tabi ki güzel sesli müzisyende ;
Baba kızın çokmuyudu
Bir kız sana yükmüyüdü
Kör olası emmilerim
iç oğlunuz yokmuyudu
Kız anası kız anası
Yakın gelinin gınası
Hani bunun öz anası
Başında mumlar yanası
Türkülerini söyleyerek ana babayı ağlatmaya çalışırlar.Bunda da aynısı oldu.Daha sonra her ikisinde de pastalar kesildi.Kız oğlana oğlan da kıza pasta yedirdi.Bu gelenek hiç bozulmadan her ikisinde de devam etti.
Dikkatimi çeken konulardan en önemlisi Damat ile Gelin hep oturdular. Halbuki bizim düğünlerde damat ile gelin herkesle karşılıklı oyunlar oynar,dans ederler.Sonuna doğru bir halay takımı oluşur .Herkes sahnedeki halayda yerini alır.
İkinci ortak nokta ise takı merasimiydi. Takı merasimi her düğünde farklı olur.Birisi eline mikrofonu alır.
?Filancadan bir bilezik.
Falanca teyzesinden bir çeyrek.?gibi,sözlerle takılar takılır.Bunda da aynısı devam etti.Daha sonra Hocaların düğünü yine nasihatlerle son buldu.Kim olduğunu bilmediğim fakat güzel konuşan Hocanın biri uzun bir nutuktan sonra dua ettirdi.Salonda bulunan herkes ona amin dedi.Ve düğün sona erdi.
Son olarak şunları söylemek istiyorum.Bu bir düğün merasimi.Gençleri evlendiriyoruz. Onların mutlu gününde yanında olduğumuzu belirtiyoruz.Onların neşeli olmalarını canı gönülden diliyoruz.Aşırıya gitmeden karşılıklı oynamayı da hor görmeyelim.Bırakalım gençleri arkadaşlarıyla eğlensinler.Yarın birbirlerine anlatacak bir anısı oluşsun.En önemlisi Düğünle Cenazeyi karıştırmayalım.Hocaların düğünü diye Anadolu kültürünü yok etmeyelim.Bu bizim asırların içinden süzülmüş ananelerimizdir.
Sirçü lisan ettik ise af ola.İsterim ki insan önce insan ola.
