Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


İNANÇ, ÖĞRETİLER, ÖRGÜTLENME VE ŞİDDET (10)


 İkinci bin yılın gelmesine çok yakın gündeme getirilerek, beyinlerin, algıların yaşanacak gelişmelere hazırlanmasıyla ortaya atılan söylem, ?İki binli yılların savaşları, din üzerine olacak.? oldu.

Bu gelişme zaten kaçınılmaz bir algıyla birlikte oluşmaya başladı. Binli yılların özellikle ikinci yarısını uzak toprakların fethi ve sömürüsüyle, üstelik mümkün olan en güçlü misyonerlik çalışmalarıyla geçirmiş olan küresel güç odaklarının, hareket tarzları değişim göstermeye başladı. Gelişen fikir akımları, sermaye sahiplerinin değişen ve gelişen ihtiyaçlarıyla, daha çok kazanıma yönelik istemleri, ortaya çıkan kapitalist düşünceyle giderek gelişti. Her ne kadar bu yüzyılda yapılan keşifler daha çok maddi kazanımlara yönelik olsa da, keşif için gidilen topraklara, aynı zamanda bilim insanlarının da götürülmesiyle yapılan çalışmalarla, Dünya çok daha iyi tanınmaya başlandı. Kapitalizmin getirisiyle, emperyal istemleri giderek artan güç odakları, daha iyi tanınmaya başlayan Dünyanın geleceğini şekillendirmede, doğal kaynakları en az maliyetle elde edebilmenin en iyi yolunun, bu kaynakları kullanan ya da bu kaynakların zengin olduğu coğrafyalara hakim olan toplumların kültürleriyle, kendi menfaatleri doğrultusunda oynamak olduğunu da keşfetti.
Avrupa insanı arka arkaya geçirdiği kültürel devrimlerle, kendi geleceğini sahiplenmeye başladığından (Haçlı Seferleri, Magna Carta, Engizisyon dönemi yaşananlar, Otuz Yıl Savaşları, Rönesans Dönemi gelişmeleri, Fransız İhtilali, Birinci Dünya Savaşına götüren nedenler ve Avrupa Birliğine götüren fikir yapılanmalarının oluşmaya başlaması gibi yaşanmışlıkların verdiği bilinç), Amerika´nın yeni sahipleri de bu topraklardan, bu kültürden ve mücadeleci yapılarıyla çıkıp geldiklerinden, yeni beyin yapıları ve bakış açılarıyla, Dünyayı daha net görebilme imkânı elde ettiler.
Küresel güç odakları, dinlerin geliştiği bölgelerdeki otantik yapının, geleneklerle ve dinlerin etkisiyle, inançlar bağlamında, potansiyel bölünmüş bir yapıda olduğunu gördüler. Bölgeye yüzyıllarca hükmetmiş otoriteler, kendi bireysel kazanımları doğrultusunda eğitimi ihmal ettiklerinden ve felsefeden giderek uzaklaştıklarından, inanca dayalı biat kültürünün, katı yapılanmayla etkin varlığını fark ettiler.
Bölgede yapılması gereken, buradaki yapılanmaları birbirlerine karşı daha katı hale getirmek ve kapitalin gücünü hissettirerek, doğrudan kullanıma erişmekti. Bunu yapmanın yolu klasik bir stratejiden geçiyordu: Kaos ortamı yaratmak.
Güç odakları, daha önce uzak coğrafyalarda şirketler vasıtasıyla başlattıkları emperyal düzenin uygulanmasında, bunu şiddet kullanarak denemiş, etnik unsurları karşı karşıya getirmiş, dikkatlice oynadıkları demografik yapıların coğrafi konumlarıyla, geleceğe tuzaklar hazırlamışlardı. Birinci Dünya Savaşı süresince, özellikle Osmanlı topraklarında etkin faaliyet gösteren istihbarat elemanlarıyla fikir yapılarını oturtmuş, Sykes-Picot Antlaşması ile ileride kullanıma hazır yapay devletlerin sınırlarını da çizmişti. Tek yapılması gereken, bölgede oluşmuş yapılanmaları, bilinçlendirme hareketleriyle tetiklemekti. Çünkü giderek gelişen Dünyada, iletişim olanaklarının neredeyse sınırsız hale gelmesiyle, yüzyılların otoriter yönetimlerinden bıkkın hale gelmiş eğitimli bir genç nesil ile katı disiplin altında ve inanç sanarak, biat ettiği lider tarafından söylenen dışındaki her şeyi din dışı kabul eden, ölümü mutluluğa, refaha ulaşmak için mükâfat olarak gören ve ölüme koşarak gidebilen beyinleri, karşı karşıya getirmek kolaydı.
Küresel güç odakları, bu kıvılcımı Arap Baharı adıyla ateşledi. Arap Baharı adıyla tanımlanan gelişmeler, özellikle Kuzey Afrika ve Ortadoğu coğrafyasında, ülkelerin yönetimlerinin ve sınırlarının değişmesini sağlarken, zengin enerji kaynakları, yine Avrupa ve Amerikalı sermaye sahiplerinin sınırsız istemleriyle, uluslar arası şirketlerin kontrolüne geçti.
Söylemler demokrasi, eşitlik, özgürlük üzerine yapılır ve vaatler bu yönde verilirken, ortaya çıkan görünüm tamamen şiddet, vahşet ve ölüm oldu.

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00