Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


KARARLILIK VE BAŞARIDAN FAYDALANMA


Türkiye siyasi iradesinin, Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK), Zeytin Dalı Harekâtı ardından Menbic ve Fırat Doğusu olarak gösterdiği hedefte, Irak kuzey batısında bulunan Sincar Dağı, PKK´nın burada konuşlanmasıyla önem kazandı. PKK, IŞİD ile mücadeleyle terör örgütü tanımından kurtularak meşruiyet kazanma yolunda, bölgede bulunan Ezidilere yardım görünümünde buraya yerleşti ve Sincar Dağı, yeni Kandil olarak tanımlanmaya başlandı.

PKK terör örgütüyken, bir anda ve özellikle Suriye kuzeyinde YPG/PYD yapılanmasıyla ve farklı bir imajla ortaya çıktı. IŞİD ile mücadelede karşılıklı ve danışıklı olduğu rahatlıkla anlaşılabilecek hamlelerle bölgede yeni oluşum için demografik yapıyla oynarken, toprak kazanımı da sağladı. Bu yapılanmayla, bölgesel vekâlet savaşlarında bir yandan ABD´nin El´i olurken bir yandan da Rusya ile ilişkilerini sağlam tutmaya çalıştı. Bunu başarır gibi göründü. Çünkü her iki güç de bölgede varlığını etkin sürdürebilmek için bölgesel bir piyona ihtiyaç duyarken, YPG/PYD dolayısıyla PKK, bölgedeki varlığı, geçmişinde yaptığı eylemler ve örgütsel yapısıyla bu iş için biçilmiş kaftan konumundaydı. Ancak terör örgütü büyük bir dolduruşa gelerek, tamamen teröristlerden oluşan ve terör eylemleriyle, dağlarda gayri nizami harp düzenine alışmış olan gücünü, aldığı silah desteğiyle düzenli ordu gibi algılamaya ve bu yönde de yapısını değiştirmeye başladı. ABD´nin özellikle Suriye kuzeyinde yapılandırmaya çalıştığı yeni oluşumda, 30.000 civarında sayıya ulaşan bir kuvvetle yeni bir sınır güvenliği gücü kurulacağını açıklamasıyla, bundan destek aldığını da düşünmeye başladı. Ancak, TSK´nın başlattığı Zeytin Dalı Harekâtının gelişmesi ve sonuçları önemli bir gerçeği ortaya çıkarırken, PKK için bir yıkım etkisi yarattı. PKK, bir terör örgütü için çok büyük bir hata yaparak, Afrin bölgesinde mevzi savunmasına kalkıştı. Sonuç, PKK için kesin yenilgi ve dağılarak panik halinde kaçış. Son açıklamalara göre etkisiz hale getirilen terörist sayısı 3.755 ki daha fazla olduğu söylemleri var. Üstelik TSK ve birlikte hareket ettiği ÖSO, bunu sivillere zarar vermeksizin başardı. Bunun yarattığı bölgesel etki, Fırat Kalkanı Operasyonu sonrası yapılan normalleştirme çalışmalarıyla birlikte, Türkiye lehinde muhteşem seviyede.

TSK bir kez daha kendini ispatlarken, Türkiye, bölgede önemli bir güç olduğunu yeniden lanse etti. Bunun getirileri Fırat Kalkanı Operasyonu ile birlikte değerlendirilirken, Türkiye´nin kararlı duruşunu yumuşak güç ile birlikte doğrudan ve çekinmeden askeri harekâta dönüştürebilmesiyle elde ettiği başarılar ve TSK´nın sahadaki hareket tarzlarıyla, imkân ve kabiliyetlerinin disipliniyle bütünleşmesi, Türkiye´nin söylemlerinde caydırıcılığını önemli ölçüde artırdı. Bunun önemli bir sonucu da derhal ortaya çıktı. PKK Sincar Dağını boşaltarak, burayı Irak Ordusuna terk etti.           

Sincar dağı: Kuzeyden güneye 8 km. Doğudan batıya 55 Km. derinliğe sahip. Türkiye sınırına Kamışlı istikametinden, Suriye üzerinden 75 Km; doğrudan Irak topraklarından Zaho istikametinden 90 Km mesafede, rakım 1463 m. ve çevresi tamamen düz arazilerle kaplı bir bölge. Askeri gözle bakıldığında savunulması oldukça zor bir bölge ve kuşatılmaya oldukça müsait bir konumda. Yani TSK´nın buraya yapacağı bir harekâtın, bölgedeki PKK´nın kesin imhası ile sonuçlanması kuvvetle muhtemel. Afrin harekâtı sonrası, PKK´nın burada kalması çok akılcı görünmüyordu ve Türkiye´nin kararlılığını göstermesiyle, PKK bekleneni yaparak bölgeyi boşalttı. Bu hamle, esasen Merkezi Irak Hükümetinin yani meşru Irak yönetiminin de isteklerini karşıladı. Çünkü Irak Hükümeti, ülke topraklarında yeniden hâkimiyet yolunda önemli adımlar atmışken, başka bir ülke askerinin, kendi topraklarında herhangi bir gerekçeyle konuşlanmasını, doğal olarak istemiyordu. Ancak, bölgenin önemli bir sorun kaynağı daha var: Kandil Dağında bulunan PKK yapılanması.

Kandil Dağları: Hakkâri´den itibaren güneye doğru uzanan kesik, dik, sarp bir arazi yapısıyla bütünlük gösteriyor. 1500 Km. uzunluğundaki Zagros Dağlarının bir bölümünü oluşturuyor. İran-Irak sınırında, Türkiye sınırından itibaren, Irak içinde 230 kilometreyi aşan bir derinliğe ulaşıyor ve İran içlerinde güneye doğru devam ediyor. İran istikametinde, doğuya doğru dağlık arazi yapısıyla uzanımı devam ederken, Irak istikametinde batıya doğru düz araziyle kesiliyor. Yani PKK´nın akıl hocalarının burayı seçmesinin bir nedeni var. Çünkü bu bölge, arazi yapısıyla teröristlerin hareket tarzlarına daha çok olanak sağlarken, genişliği, derinliği ve topoğrafik yapısıyla, uygun ikmal ve kaçış yollarına sahip.                

Ancak, Türkiye´nin elde ettiği bölgesel inisiyatifle baskısını artırarak, Irak Merkezi Hükümetiyle işbirliği içinde ve İran´ı da dâhil ederek, Kandile uzanması da düşünülebilir. Çünkü bir yandan Türkiye diğer yandan İran ve Merkezi Irak Hükümetinin baskısıyla, PKK burada da tutunamayacak, önemli derecede güç ve kendince itibar kaybına uğrayacaktır ki Türkiye´nin istemi, tamamen ortadan kalkması.

Terörle mücadelede kararlı duruşla yapılan yurt içi ve yurt dışı hamlelerle, PKK, güç odaklarının önemli derecede desteğine rağmen büyük kayıplar verdi. Aynı kararlılık ve mücadele kesintisiz devam ettirildiğinde, yeni eleman temininde de sıkıntıya düştüğünden, PKK´nın sona yaklaşmış olduğu görünüyor. TSK, yaz-kış inisiyatifi elde bulundurarak, baskıyla devam ettiği terörle mücadele harekâtında kesinlikle başarılı oldu ve başarıdan faydalanma prensibiyle, Fırat doğusu ile Kandile, mümkün olduğunca diplomatik hamlelerle ancak gerektiği anda silahlı müdahaleyle uzanılması da zor fakat zorunlu gibi görünüyor.

Can UĞURATEŞ 

YAZARLAR

  • Salı 29.2 ° / 15.4 ° Güneşli
  • Çarşamba 30.5 ° / 16.6 ° Güneşli
  • Perşembe 31.6 ° / 17.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    9679,80%-1,37
  • DOLAR

    32,40% 0,03
  • EURO

    34,46% -0,02
  • GRAM ALTIN

    2487,23% 0,18
  • Ç. ALTIN

    4085,85% 0,00