Ata Alp And


NAZIM OLMAK?


Nazım olmak, Orhan Kemal olmak, Sabahattin Ali, Yaşar Kemal olmak, bir Yahya Kemal olmak, Dranas olmak,  Faruk Nafiz olmak ya da Cahit Sıtkı Tarancı olmaktan çok daha öte ve kolay şey değildir? Neden diyeceksiniz şimdi, o tarafta mısın, bu tarafta mısın, neden?.. Nedeni şu? Bırakın yazıp çizmeyi; biraz bilgisi ve kültürü olan herkes bilir ki, rüzgâra karşı yürümek, muhalif sanatçı olmak kolay şey değildir. Tüm dünyada bunun somut yaşanmışlıkları vardır. Burda tabii ki özellikle geçmiş yılların tahammülsüzlüklerinde, demokrasi yoksunluklarında bunun, insan yaşamına yönelik ağır baskılı süreçleri yaşandığı bilinmektedir. Bunda darbelerin de payı vardır. Bu konudaki bir araştırma kalınca bir kitabı dolduracak kadar evrenselleşir. Hatta işin aydın tarafına el atacaksınız ve bilimi de selamlayacaksınız ki o zaman Galileo, Bruno, Sokrates bunların başında gelir. Mesele şair, yazar, sanatçı ya da bilim adamı olmakta değil de aydın olup olmamakla ilgili ve alnında duyduğu ışığı topluma yansıtmakla ilgili bir insancıl, sanatsal ya da bilimsel işlev sergileyip sergilememekle ilgilidir.

Nazım derken, sanatsal anlamda gelenekten gelip çağdaş çizgiye yönelen, sinema dahil birçok yerde yazınsal ve basın anlamında görev alan çok yönlü bir yazardan söz ettiğimizi anlarız. Ticari anlamda risk eşittir kâr koşutluğu edebi ve sanatsal anlamda da ne yazık geçerlidir galiba.. Nazım´ın şiirde dünya devi olmasının da biraz da nedeni budur. Özgürlükçü bir şair olarak şiirini tüm dünyaya duyurma şansı da olmuştur. Kuşkusuz salt bu değildir.. Bu olsa, Neyzen Tevfik´in de kulaklarını çınlattığı biri olarak bir kulvarda kaybolur ve sanatsal anlamda ölümsüzleşmezdi Nazım. Dönemini, sürecini tamamladığında da esamesi okunmazdı tabii ki.

Nazım´ın hapisliği var, aşkları var, adı var ama şiirleri de var? Son yıllarında yazdığı rahat ve lirik bir şiiriyle analım biz Nazım ustayı?

 

CENAZE MERASİMİM

Bizim avludan mı kalkacak cenazem? 
Nasıl indireceksiniz beni üçüncü kattan? 
Asansöre sığmaz tabut, 
merdivenler daracık 
                               ***
Belki avluda dizboyu güneş ve güvercinler olacak, 
belki kar yağacak çocuk çığlıklarıyla dolu, 
belki ıslak asfaltıyla yağmur. 
Ve avluda çöp bidonları duracak her zamanki gibi. 
                               ***
Kamyona, yerli gelenekle, yüzüm açık yükleneceksem, 
bir şey damlayabilir alnıma bir güvercinden; uğurdur. 
Bando gelse de, gelmese de çocuklar gelecek yanıma, 
meraklıdır ölülere çocuklar. 
                               ***
Bakacak arkamdan mutfak penceremiz. 
Balkonumuz geçirecek beni çamaşırlarıyla. 
Ben bu avluda bahtiyar yaşadım bilemediğiniz kadar. 
Avludaşlarım, uzun ömürler dilerim hepinize...

                                                               Nâzım Hikmet

 

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51