Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


OKUL KAYDI


                        Kozan Lisesinden ayrılmıştım.

                   Adana Borsa lisesine kayıt yaptıracaktım. Elimde tasdikname okula geldim.Mavi gözlü,beyaz tenli,utangaç tipli bir Müdür yardımcısı vardı.Adını sonradan öğrendim,Bekir GÜNEŞ.Elimdeki belgeleri ona uzattım ve;

                   ?Hocam.?dedim.?Ben bu okula kayıt olmak istiyorum.?

                     Kağıtlara bakmadan tekrar bana uzattı ve;

                    ?Olmaz.?dedi.?Dışarıdan öğrenci almıyoruz.?

                    Tüylerim diken diken oldu. Daha önce başıma gelmişti.Kadirli Lisesine kayıt olmak istemiştim okul Müdürü de, bunun gibi kabul etmemiş,bende ağzıma geleni söylemiştim.Sonunda Müdürle gırtlak gırtlağa gelmiştik.Ve işimiz olmamıştı.O deney aklımda varken Bekir GÜNEŞ Hocanın üzerine gitmedim.Çünkü sonuç yine aynı olacak, bende kayıt yaptıramayacaktım.

                   Kağıtları aldım bir süre karşısında bekledim.Bekir Hoca ben karşısında durdukça eli ayağı titriyor, yüzüme bile bakmıyordu .Sanki bakarsam beni kandırır korkusu yaşıyordu. Yanına gelip giden çocuklara da sert davranır gibi yapıyor ama onları kırmak da istemiyordu. Kötü bir insan değildi Bekir GÜNEŞ Hoca.Verilen görevi harfiyen yapmaya çalışıyordu.Bu her harekatından anlaşılıyordu.

                  Bir süre sonra okuldan dışarı çıktım. Canım çok sıkkındı. Ne yapacağımı da bilmiyordum.Hangi okula varsam aynı şeyi söyleyecekler ama almamak için mücadele edeceklerdi.Bunu adım gibi biliyordum.Hatta tek başıma gelmeme bile kızıyordum.Müdür yardımcılarıyla tartışmak,kayıtta ısrarcı olmak,işimi olmayacak şekle sokabilirdi.

                   Doğruca Mustafa Ağabeyin yanına gittim.

                    Mustafa Ağabey kadın terzisiydi ve Adana´nın namı değer bir şahsiyetiydi. Her tarafta mutlaka adamı bulunurdu.Aslen Kilisliydi. Bütün bunları bildiğim için yanına uğradım.

                  Masanın üzerinde ütü yapıyordu. Beni görünce güler gibi yaptı;

                  ?Ne o Dokuzoğlu??dedi.?Yolunu mu şaşırdın? Yüzünü gören cennetlik.?

                  Çoktan beri yanına gelmemiştim. Beni görünce önce şaşırdı.Sonra çay söyledi.Bir süre hal hatır sordu.Bende durumu anlattım.Kozan Lisesinden ayrıldığımı beni orada okutmadıklarını söyledim.Adana da okumak istediğimi uzun uzun anlattım.

                  ?Ne güzel etmişsin.?dedi.?Kozan´da okuyup da ne yapacaksın?Gel burada oku.Hem Ağabeyin yardım eder.Bir işin olursa yardımcı oluruz.?

                    ?Ağabeyim yardım etmez.?dedim.?Onunla konuşmuyoruz.?

                   Mustafa Ağabey hiçbir şey söylemedi. Ağabeyimle konuşmadığımızı,onunla atıştığımızı,onun yüzünden  okulu bırakmak mecburiyetinde kaldığımı biliyordu.Bazen kendisi de onunla konuşmadığından yada kırgın olduğundan bahsettikten sonra;

                  ?Şimdi ne yapacaksın ya ??dedi.

                 ? Bir adam bulacaksın.?dedim.?Benim yalnız gitmemle iş olmuyor.?

                  ?Sana bir İlkokul Müdürü bulsam olur mu ??dedi.

                  ?Neden olmasın??dedim.?Müdür Müdürle daha iyi anlaşır.?

                   Mustafa Ağabey elindeki işleri tamamladıktan sonra telefonun yanına vardı. Rehberden bir numara buldu ve telefonu çaldırdı.Karşıdaki adamla bayağı sohbet ettiler.Daha sonra benim durumumu anlattı.Telefonu kapattı.

                  Mustafa Ağabey iş bitirmeyi seven bir insandı.Etrafındaki dostlarının gücünü görmek için bile, bu tip işlere bayılırdı.Konuştuğu kişi Dost evler İlkokul´u Müdür´ü Ahmet Beydi.Anladığım kadar onun oğlu da aynı okula gidiyormuş.O nedenden dolayı Mustafa Ağabeye yardımcı olacağını söyledi.

                  Bir süre sonra Ahmet Beyle Okul kapısında buluştuk.Elimdeki evrakları aldı ve Müdürün yanına girdi.Yaklaşık bir saat onu dışarıda bekledim.Dışarı çıktığında yüzü asıktı ve kızgındı.İçinden ;

                ?Bu nasıl iş ?diyordu. ?Bir çocuk istediği devlet okuluna gidemeyecek mi ??

                 Kızgınlığı bitince bana döndü;

                 ?Olmuyor Ahmet yeğenim.?dedi.?Almamak için zorluk çıkarıyorlar. Milli eğitimin talimatıymış. Kayıtlar bitene kadar kimseyi alınmayacaklarmış.?

                   Biliyordum böyle diyeceklerini.?Sonra.? derler daha sonrada kota doldu deyip işin içinden çıkarlar.Daha çok, işi Valiliğin üzerine atarlar.Orada adamı olan da işini yaptırır. Olmayanda açıkta kalır.Benim onların katakullilerini bekleyecek zamanım yoktu.Okumak mecburiyetindeydim.Bu konuda da kimseye şansımı bırakamazdım.Yanımda benimle yürüyen Ahmet Hocaya dönerek;

                  ?Ne yapacağız şimdi.?dedim.?

                  ?Valiliğe çıkacağız.?dedi.?Oradan havale yaptıracağız. O zaman almaya mecburlar.?

                   Ahmet Hocayla doğruca Adana Valiliğine gittik.

                  Yolda Valiliğe hitaben bir dilekçe yazdık. Valilikteki Milli Eğitimle ilgili bölüme girdik.Dilekçemizi aldılar kayıt yaptılar.Daha sonra Vali Yardımcısına gönderdiler.Ben dışarıda bekledim.Ahmet Hocam dilekçeyle içeri girdi.Bir süre sonra geri çıktı.Yine suratı asıktı ve kızgındı.Yanıma gelince;

                   ?Ahmetçiğim.?dedi.?Valilik diyor ki;?Okul kayıtları bir bitsin.Tasdiknameleri sonra kayıt edeceğiz.?bir süre okul kayıtlarının bitmesini bekleyeceğiz.Şimdi nakil işleri yapılamıyormuş.?

                  Ahmet Hocayla vedalaştık.O okuluna geri gitti.Benim işim yoktu.Onun arkasından yavaş yavaş yürürken, Biraderin okul arkadaşı ve Hemşerimiz Ünal Ağabeyi gördüm.Beni de çok severdi.Biraderle kalırken hem ders çalışırlar, hem sohbet ederler, bende onlara çay yapardım.Benim çayımı da çok severdi.Durumu kendisine anlattım.Yüzüme baktı ve;

                ?O kolay.?dedi.?Benim şurada biraz işim var. Onu halledeyim seni okula götürür kayıt ettiririm. Bundan emin ol.?

                  İçimden;

                 ?Bu da beni ekecek.?diyordum.?Durumu bildiğimden kayıt işinin zorluğunu anlatamadım galiba .Adam bana çok sakin bir şekilde yapacağını söyledi.Bir süre sonra Ünal Ağabey  yanıma geldi.Birlikte dolmuşa binip,Okulun önünde indik.Elimdeki evrakları aldı ve içeri girdi.Bana,

                 ?Sen burada bekle.?dedi.

                  Ben yine dışarıda Borsa Lisesinin önünde, geleni, gideni seyre daldım.Kapıda bir hademeyle tanıştım.O da Kadirlidenmiş.

                 ?Burada çok Kadirli´li var.?dedi.?Bu okul da çok güzel bir okul.?

                  Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Okula yazılacağıma hiç inancım yok. Çünkü Valilik kayıtlardan sonra tasdiknamelerin kayıt yapılacağına inanmıştım.

                   Bir süre sonra Ünal Ağabey dışarı çıktı.Uzun boylu,kıvırcık saçlı ve çok kibardı. Bakışlarıyla beni etrafta aradı. Görünce yanına kadar yaklaştı.Elime bir numara uzattı.

                  ?Bu senin okul numaran.?dedi.?1197  5-E Sınıfına kayıt oldun. Hayırlı olsun.?

                    O güne kadar uzun boylu,kıvırcık saçlı,kibar yürüyüşlü Ünal Ağabeyi hiç bu kadar yakışıklı,sevecen olduğunu görmemiştim.Hemen ellerine sarıldım.O bana baktı ve;

                     ?Velin Müdür yardımcısı Cevdet bey.?dedi.?Sana ben kefil oldum. Tembel öğrenci istemiyorum.O benim okul arkadaşımdır.Sakın onu da üzme.?

                      O gün ben bir BORSA LİSESİ Öğrencisiydim. Velim de Müdür yardımcısı, Tarih öğretmeni Cevdet ESEN´di.Kayıt işini başarmıştım.

                      Buradan yaşayan Hocalarıma sağlık sıhhat ve huzur,Rahmetli olanlara da Allahtan rahmet diliyorum.Herkese selam.A

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51