Ahmet DUMAN


Örselenmiş bir toplum?


Seçim seçim olmaktan çıktı. Bir toplumsal işkence aleti durumuna getirildi.

Eğer 25 haziran sabahına sağ salim ulaşabilirsek tümüyle bedenen ve ruhen örselenmiş bir toplum durumuna getirilmiş olacağız.

Anımsadığım seçimlerin hiç birine benzemeyen seçimler yaşıyoruz. CHP´nin 27 yıllık iktidarı devrettiği o ünlü 15 Mayıs 1950 sabahını anımsamam olası değil fakat okuduklarımdan öğreniyorum ki, CHP sanki daha önce defalarca iktidar devretmiş bir olgunlukta, DP çok kez böyle bir iktidar devir teslimini yaşamışlar gibi. Bazı anılarda İsmet Paşanın eşine ?hanım efendi yarın sabah Kızılay´a belediye otobüsü ile inmeye hazır mısınız?? dediği rivayet olunur. Olasılıkla, İsmet Paşa´nın o yıllarda bir özel arabası yok!  

1954 seçimleri de mayıs ayında yapılmıştı. Şöyle böyle anımsıyorum. Kırıp dökülen yok, biraz üzüntü belki, sonra hayat normal akışını sürdürmüştü?

Şimdi üzülerek ifade ediyorum ki artık Demokrasimiz güllük gülistanlık, bahar havasında değil. Bunu siyasetçi esnafımız öğrenemedi ve sürdüremedi. İktidar yani siyasi güç, zaten kırılgan kişilikli politikacıya iyi gelmedi. O kibar, ince insanlardan birer despot ortaya çıktı. Toplumu germeye başladılar. Örgütlü toplum yapısının çok güzel örnekleri olması gereken ?ocak ve bucak teşkilatları? toplumu bölmeye başladılar. Kahveler ayrıldı hatta camiler bile.

1954 seçimlerinde çok büyük bir zafer kazanan DP bu zaferin sarhoşluğuna fena kapıldılar. Din, mezhep, etnisite ve benzeri birçok kavram ve kurum siyasi malzeme olmaya başladı. Adnan Menderes DP grubunda ?siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz? diyerek kendisinin halife yapılmasını bile istemiştir.

Şimdi yeni bir seçimin eşiğinde alabildiğince bölünmüş, hırpalanmış ve örselenmiş bir toplumsal yapıyla yüz yüzeyiz.

Bir kişi, önlenemez bir öfke ve kızgınlıkla her sabah ve akşam toplumu germeye ve örselemeye devam ediyor. Kimse kimsenin yüzüne bakacak halde değil. İktidar çığırtkanlığına soyundurulmuş yüzlerce her çeşidinden medya organı desteğinde Tayyip Bey, kendi gibi olmayanları bağıra çağıra aklına gelen her biçimde suçluyor. Kimi hain, kimi dinsiz, kimi yalancı! Alanlarda kendisini alkışlamak üzere getirttiği yüz binlerce insanı kendilerinin karşısında olan ve ?öteki? ilan ettiği diğer insanlara karşı kinlendiriyor diş biletiyor. Bu insanlar öyle bir hale getirilmiş ki İçişleri bakanının ?Suruç olayı Muharrem İnce´nin eseridir? saçmalığını bile alkışlıyor.

Ötekileştirilen kesim, sayısal olarak, az da değil: yarıdan fazla! Bu insanlar düşman olarak işaretleniyor. Hem de ?ben Cumhurbaşkanıyım, ben Başkomutanım ben Her şeyim? diyen biri tarafından!

Alanlardan müthiş alkış alıyor. O´nun istediği bu: Alkış ve oy! Gerisini boş ver.

Peki, Tayyip Beyi bir kurtarıcı olarak görenlerin CHP li İYİ Partili, SP li tanıdıkları hiç yok mu? Tanımıyorlar mı? Daha da önemlisi, Tayyip Bey kimleri kimlerden kurtarıyor. Tehlikede olan neresi? Bu tehlike karşısında Tayyip Bey´in başarıyla ?ötekileştirdiği? insanların tavrı ne? Yani köşede çerez satan Ali kardeşimiz CHP´li diye bölücü mü?

Bu noktada görev AKP li seçmenlerindir: Tayyip Bey gibi düşünmek bu ülkeyi toparlamaz!

Sanıyorum kendisi böyle düşünmüyor. Yani kendi kendine. O etrafında toplanan guruplarla kendine kurduğu dünyada onların kendisine anlattıkları ?ötekilerin? dünyasından habersiz yaşıyor.

Yoksa bu ?ötekilerin? de bu ülkede yaşadıklarını, ürettiklerini, tükettiklerini bilmez mi? Bu ?ötekilerin? de vergi ödediklerini askerlik yaptıklarını, vatanı savunurken şehit olduklarını bilmez mi?

Ayrıca çok daha önemli  bir gerçek de; Bu ?ötekiler? Suriyeli göçmenler değil! Bu memleketin asıl sahipleri.       

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00