Sanata barış ne güzel yakışıyor? Ne güzel yan yana duruyor, ne güzel kol kola?
Biz de bu gün bu yönde bir düşünce trapezi kuralım dedik; insin şiirler, binsin barış? Tutalım yüreğimizi barışa, sanata, şiire; bir o yana, bir bu yana.
Sanat ve şiir derken Faruk Nafiz´in ?Sanat?ını anımsıyorum. Ama başka sanatlar da varmış?
Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken
Yazılmamış bir destan gibi Anadolu´muz.
Arkadaş ,biz bu yolda türküler tuttururken
Sana uğurlar olsun ayrılıyor yolumuz.
Faruk Nafiz Çamlıbel böyle derken;uyağın gür seslisi, bayrak şairi ArifNihat Asya da:?Sen, mermi yaratırsın;/Ben, ondan saray yaparım!//Suya ektiğin kamışı/Keser, biçer ney yaparım!? der. Eee? Sen ney yaparsın da Neyzen Tevfik durur mu?.. Her zaman ki doğallığı ve sözünü esirgemezliğiyle o neyden üfürür sözcükleri:
Sanma ki ciddiyetle sarf ederim sanatımı
Ney elimde suyu durmuş kuru musluk gibidir.
Bez mi meyde sühefanın saza meftun oluşu.
Nazarımda su içen eşeğe ıslık gibidir.
Tabii buna gülüp geçmemek gerekir, uyak salatası diyen bir meftunluk durumuna düşmemek gerekir barışa da selam verirken?
Barışa sıra geldiğinde ?Maksat barış/Yurtta barış cihanda barış/? diyen Oktay Rifat ?Kendi savaş/Adı barış/Ama yanarmış yıkılırmış/Beş veeer/Maksat barış? der halkcıl söylemini kendi ironisiyle kuşatırken; Ataol Behramoğlu çevirisindeki Yiannis Ritsos ?Barış adlı şiirinde
Kardeşler, barış içinde ancak
derin derin soluk alır evren
tüm evren, taşıyarak tüm düşlerini
Kardeşler, uzatın elerlinizi
Barış budur işte.
Melih Cevdet Anday ise ?Olsun da Gör? adlı şiirinde barış adına şöyle seslenir:
O gün gelsin neşemiz tazelensin de gör
Dünyayı hele sen bir barış olsun da gör
Seyreyle gülü bülbülü
Çifter çifter aylar gökyüzünde
?
