Acı içinde kıvranırken içimde bir şey ölüyor. Sonra bir bakıyorum bir şey çıkıyor ki sana olan aidiyetimi hatırlatan. Sana öfkeleneblirim, sana kızabilirim belki öfkeyle hakaretler edebilirim. Ancak tüm bunlar seni sevmediğim anlamına gelmez. Seni seviyorum son aşkım.
İnsan öfkelendiğinde borderline kişilik belirtisi gösterir. Yerden yere vurur ve karşısındakinin olumlu taraflarını görmez. O yüzden öfkelendiğimdeki borderline gibi halim için üzgünüm. Yıllarca çok çektim be sevdiğim. Dibi gördüm. Sen de beni aylarca şiirdeki gibi kör kuyularda merdivensiz bıraktın.
Bazen sana olan aşkımın acısını çekerken ölüm acısı gibi bir acı çörekleniyor içime. Ölüm kederi içinde yas tutar gibi. Sen bana ait olmasan da ben sana aitim sevdiğim. Ömrümün sonuna kadar ait kalmayı canı gönülden istiyorum. Ne olur beni bir daha merdivensiz bırakma.
Bir çocuk var özlediğim ve tanımak istediğim. İşte o senin çocukluğun. Hâlâ parçasını taşıdığın o çocuğu kaybetme. Ben her şeyinle seni kabul ediyorum. Mesela dünyadaki en kötü, en pislik insan olsan ne yazar?! Sen benim her türlü ve her durumda kabulümsün.
Öyle bir sevda ki bu acı çekmek bile güzel senin için..
Deli kadının..