Yılmaz AYDOĞAN / BÖYLE GİTMEZ!


SİYASİ AYAK 2: YANLIŞ ALGI, YANILGI

Toplumumuzdaki genel beklenti, eğer “siyasi ayak ortaya çıkarsa tüm karanlık noktaların aydınlanacağı ve FETÖ tehdidinin yok edilebileceği” yönündedir. Sistemli biçimde, “siyasi ayak ortaya çıkartılırsa bu hesabın artık kapanacağı” algısı yayılıyor. Öyle bir rüzgâr estiriliyor ki siyasi ayak


Toplumumuzdaki genel beklenti, eğer “siyasi ayak ortaya çıkarsa tüm karanlık noktaların
aydınlanacağı ve FETÖ tehdidinin yok edilebileceği” yönündedir. Sistemli biçimde, “siyasi
ayak ortaya çıkartılırsa bu hesabın artık kapanacağı” algısı yayılıyor. Öyle bir rüzgâr
estiriliyor ki siyasi ayak budur denilerek, örneğin, Ak Parti içerisinden dört vekil gözaltına
alınsa, sanki toplum hafızasında yer alan tüm sorular cevap bulacakmış gibi bir algı toplumun
bilinçaltına yerleştiriliyor.
Bu büyük bir yanlış! Asıl “siyasi ayağı” gizlemek, gözlerden kaçırmak için hazırlanıp
uygulanan bir operasyon.
Sahi siz de mi öyle düşünüyorsunuz?
“Siyasi ayak” elbette var. Olmasa bu işler yapılamazdı.
“Kod Ergenekon” kumpasına destek veren bugünkü iktidar mı, bu iktidara karşı “17/25”
kumpasını destekleyen ABD ve İsrail mi, yoksa hem ABD’ye hem İsrail’e hem de bu iktidara
hükmedebilen, onlarla oynayabilen bir başka ayakla mı karşı karşıyayız?
Bu kadar güçlü bir ayak bir iki kişilik ya da beş on kişilik bir yapı olabilir mi? Ahtapot gibi
bir şey olmalı değil mi?
Erdoğan’ın deyişiyle üç katlı, Bahçeli’nin deyişiyle dokuz ayaklı. …
Aşağıdaki dört paragraf noktasına ve virgülüne dahi dokunulmadan Sayın Erdal
Sarızeybek’in “Ustanın Göremediği Siyasi Tuzak” adlı kitabından alınmıştır. (Sayfa: 54, 55.)
“Gerçekten de bu siyasi ayak örgütlü, iç desteğiyle birlikte derin kültürel bağları olan organize bir
yapı olmalı. Üstelik FETÖ’nün bir ayağı da değil aksine onu da oynatabilen bir yapı. HattaTürkiye’nin
siyasetine yön veren bir yapı. Dolayısıyla böylesi karmaşık ve iç içe geçmiş bir yapının ne mene bir şey
olduğunu açığa çıkarabilmek için, öncelikle bunu yapabilecek yeteneğe sahip güç odaklarının masaya
serilmesi gerekiyor. Öyle bir güç ki FETÖ’yü ibadet temelinde kurabilecek, sonra bunu ticarete
dönüştürebilecek derken tepe kadrolarıyla ihanete sürükleyebilecek bir çete. Tıpkı Usta’nın dediği gibi
üç katlı ama tepe noktasıyla devletin tüm ama tüm kurum ve kuruluşlarının beyin takımına sızmış bir
güç odağı. Burada sözünü ettiğimiz ibadet değil, ticaret de değil, Türk Ordusu ve Türkiye
Cumhuriyeti’ni yıkmayı hedeflemiş bir ihanet şebekesi.
FETÖ’ye bu açıdan bakıldığında, örneğini verdiğimiz Bülent Arınç bunu tek başına yapabilir mi?
Ya da Gülen’e FETÖ olmadan önce dizdiği övgülerle hâlâ tartışılan Bekir Bozdağ bunu tek başına
becerebilir mi? Ya da ikisi bir araya gelse, isterseniz onlarca hatta yüzlerce isim sayın, kişiler üzerinden
gidilerek yaşadığımız bu üç darbeyi peş peşe yapma becerisine sahip bu yapı açığa çıkarılabilir mi
dersiniz? Bu öylesine derin bir güç ki Türk Ordusu’nun komuta kadrosuna sızabiliyor, istediklerini de
sızdırabiliyor, direnen olursa emekliye zorlayabiliyor, böylece istediği kişiyi istediği kadroya
getirebiliyor. Üstelik tüm bunları yaparken de küresel destek alabiliyor. Bu işin asker kısmı, bir de yargı
tarafı var. Bu derin güç istediği hâkimi savcıyı istediği davaya verebiliyor, aksine bir karar veren olursa
ister onları yargılıyor isterse de sürgün edebiliyor ve sonuçta istediği yargı kararına ulaşabiliyor.
Kısacası böylesi bir gücü tek kişi taşıyamaz, üç beş kişi de bu gücü kaldıramaz.
Şimdi “siyasi ayak” arıyorsa eğer bu ülke, önce bunu becerebilecek güç odaklarına bakmalı. Belki
hemen aklınıza bu güç sadece AKP’de var düşüncesi gelebilir ama bu eksik kalır. Sadece siyasi değil
yaşamın her alanına teşkilatlarıyla girmiş, bunu siyasi güce dönüştürmüş ve arkasına da tam bir
küresel destek almış bir yapı olmalı. Tek başına bir siyasi parti, bir hükümet istese de bu işin altından
kalkamaz. Çünkü FETÖ üzerinden Türkiye’ye vurulan darbelerin küresel siyaseti etkileyen sonuçları
var.
Örneğin; kumpas kurup Türk Ordusu’nu mu vuracaksınız, bunu etkileyen ABD’nin Suriye politikası
var, Irak politikası var. Dolayısıyla seçtiğiniz hedefi vurmadan önce ABD’nin, İsrail’in, İngiltere’nin
hatta Rusya’nın desteğini almak gerekebilir. Türkiye’nin Ortadoğu’daki siyasetini etkileyen güçler
bunlar. Dolayısıyla Türkiye’de güçlü bir ordu ya da etkisizleştirilmiş bir ordunun bu küresel siyaseti
nasıl etkileyebileceğini hesaba katmanız gerekiyor ve olası sonuçlara göre bu ülkelerle koordine
etmeniz gerekiyor. Kaldı ki karşımızdaki çete sadece Türkiye’den yönetilmiyor ki kumandayı elde tutan
ABD ve İsrail de var. Bu, 15 Temmuz kalkışmasıyla elde edilmesi hedeflenmiş sonuçların bu ülkelerin
de işine geliyor demek. Bakmayın siz hiç haberimiz olmadı deyişlerine, hepsi biliyor. Kaldı ki bu
dünyada hiç kimse Arınç’ın dediği gibi bir gece ansızın ortaya çıkıp da hadi darbe yapalım demiyor,
aksine planlı programlı, organize işler bu işler. Kolay değil, Türk Ordusu’nu hedef alıp darbe yapmak.
Türkiye Cumhurbaşkanı’nı hedef alıp darbe yapmak ve nihayetinde 25 Temmuz’da üçüncü kez ortaya
çıkıp bu kez hem orduyu hem milleti hem de Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmak için darbeye kalkışmak
kolay değil!...”
“Siyasi ayak” aranırken failin dini görünümlü yapısını; Türk Milleti ve Türk Devletine
açıkça düşmanlık besleyen ve bunu saklama gereği duymayan mahfilleri; bu mahfillerin
kullanımına uygun siyasi partileri, o partilerin siyasi söylemlerini, Devlet kavramına ve rejime
bakışlarını; tarihimizi ve tarihi süreçte geleceğimize kasteden kalkışmaları bilebilmeliyiz.
Böyle yaparsak 15 Temmuz’un siyasi ayağını daha kolay buluruz.
Kurcalayalım bakalım altından ne çıkacak?

YAZARLAR

  • Perşembe 24.1 ° / 11.6 ° Güneşli
  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • BIST 100

    8806,72%-0,01
  • DOLAR

    32,25% 0,26
  • EURO

    35,08% 0,67
  • GRAM ALTIN

    2270,84% 0,79
  • Ç. ALTIN

    3854,72% 0,51