Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


SURİYE´DE AKIL OYUNLARI


Suriye´de devam eden mücadelede gelinen nokta, akılları karıştırmaya başladı. Bölgede bulunan oyuncuların en renklisi ve güçlüsü olarak, baş aktör konumundaki Trump, ABD´nin Suriye´den çekileceğini açıkladı ama bu çekilmeyi 60-100 günlük bir süreye bağlarken, Noel kutlaması için Irak´ta bulunan birliklerine yaptığı sürpriz ziyarette, yaptığı yeni bir açıklamayla, kafaları karıştırdı. Trump, Irak´ta kalıcı olduklarını, gerekirse Suriye´ye buradan kolaylıkla müdahale edebileceklerini, vurabileceklerini söyledi.

ABD´nin, Irak kuzeyinde önemli büyüklükte üsleri mevcutken, buraya, büyük uçakların da inebildiği bir hava üssü de kurdu. Ayrıca, Katar´da bulunan Al Hudadi Hava Üssü, bölgenin en büyük üssü olma konumunda. Suriye kuzeyinde de sayıları 16-25 arasında üssü mevcutken, bunların bir kısmı hava üssü konumunda ve Doğu Akdeniz ile Basra Körfezi bölgesinde bulunan gemileriyle de bölgede, istenilen yer ve zamanda, hava üstünlüğünü elde edebiliyor.

Trump´un, Suriye´den çekileceğini açıkladığı ABD askerlerinin sayısı, 2000 civarında. Bu sayı, bir tugay büyüklüğündeki birliği dahi temsil etmezken, çekilme için belirlenen süre 60-100 gün. Oysa ABD gücünde bir ülke, bu sayıdaki birliklerini, ağırlıklarıyla birlikte, birkaç gün içinde bölgeden çekebilecek imkân ve kabiliyete sahip. O halde, çekilmenin zamana yayılması maksatlı.

Fransa, ABD´nin kararı ardından bölgeden çekilmeyeceğini açıklarken, ABD´nin boşaltacağı üslere de yerleşeceğini belirtti. Bölgede İngiltere, İtalya gibi ülkeler de var ve çekilmeyecekleri görülüyor. ABD kararının ardından, İsrail uçakları Şam üzerinde boy gösterdi ve İsrail, ?Ben buradayım? derken, gerektiğinde Suriye´yi vuracağını da açıkladı.

Rusya, halen Suriye´nin en stratejik konumunda aktif olarak mevcut ve İsrail´i, Suriye üzerine yönlendirdiği hava operasyonlarını, sivil uçaklarla perdelediği için uyararak, ?vururum? dedi ve bölgede, hava kontrolü kesinlikle Rusya´nın elinde. Rusya, Esad ile devam kararlılığında görünürken, bunun en büyük destekçisi, bölgede aktif olarak bulunan İran ve İran, dış siyasetinde oldukça pragmatik davranmakla tanınıyor.

Suudi Arabistan´ın da bölgede olduğu ve önemli derecede maddi destek sağladığı bir realite iken Mısır´da bölgede bulunmak için çaba gösteriyor. Kaldı ki Mısır zaten tarihselliğinde Suriye ile tek devlet olma girişiminde bulunmuş ve Birleşik Arap Cumhuriyeti´ni kurarak, 1958-1961 arasında bu oluşumu yürütmüştü.

Bölgenin panoramik görünümü böyleyken, ABD´nin çekilme kararının anlamının tartışılması doğal. Çünkü sahada çok fazla anlamı ve uygulanırlığı yok gibi duruyor ve imkân mevcutken çekilmenin zamana yayılması, ABD´nin, yeni oyunlar kurguladığının göstergesi. Zaten muhtemelen bu nedenle, Türkiye, Fırat doğusuna yapmayı planladığı ve kararlılık gösterdiği harekâtı erteledi.

ABD, Suriye kuzeyinde bulunan YPG/PYD´yi daha güneye çekip, boşalan bölgeye Suriye ordusunun konuşlanmasını sağlayabilir ya da Şam da yeniden büyükelçilik açan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) dâhil, Arap ülkelerinin ordularından müteşekkil bir silahlı gücü bölgeye yerleştirebilir. Ya da YPG-PYD´yi ki ABD, SDG adını verdiği güç ile bu oluşumu bir sayıyor, Türkiye sınırından itibaren, belirli silahların menzili dışına çekebilir. Böylelikle de Türkiye üzerindeki tehdidin, ortadan kaldırıldığını ileri sürebilir.

BAE ardından Bahreyn´de Şam´da yeniden büyükelçilik açtı. Arap ülkeleri, Şam´ı dolayısıyla Esad rejimini yeniden tanımaya başladı ve Suriye´nin yeniden Arap Birliğine alınacağı konuşuluyor. Ayrıca, Suriye´nin bütünlüğü bağlamında, Rusya´nın da desteğinde, Suriye rejimi İdlip bölgesine yerleştirilebilir. Böyle bir gelişme karşısında, Türkiye´nin tutumu önemli. Menbiç sorunu da ortadan kalkıyor gibi görünürken, Fransa´nın bölgede bayrak göstermesi ve Suriye rejiminin Menbiç güneyinde konuşlanması, burada da yeni bir şeylerin habercisi. Yani, Türkiye´nin Suriye topraklarındaki varlığı, Suriye´nin bütünlüğü bağlamında ve Türkiye´nin de söylemlerine uygun olarak, her an tartışmaya açılabilir. Bu arada, Türkiye´nin kararlılığı devam etmeli mi? Evet ve mutlaka etmeli. Üstelik uygun şartlar tespit edildiğinde de terör örgütü konumundaki YPG/PYD, dolayısıyla PKK, mutlaka imha edilmeli.

Türkiye, Dışişleri Bakanının ağzından, Suriye´de bir seçim yapılır ve Esad kazanırsa, Esad ile görüşülebileceğini açıkladı. Oysa strateji uzmanları, olayların başından bu yana Esad ile görüşülmesi gerektiğini savunuyorlardı. Diplomasinin pragmatik olmasının gerekliliğinde oyun kurgulanmasıyla gerekiyor ki bölgede aktif tüm ülkeler, bunun bilincinde.

Suriye´de oluşan konjonktürde, akıl oyunları tüm şiddetiyle ve riskleriyle devam ediyor ve devam edecek bir görünüm sergiliyor. Birileri her durumda kazanırken, kaybeden, her zaman olduğu gibi yine, yeniden bölge halkları olacak.

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00