Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


SURİYEDE YENİDEN KURGULANAN ABD OYUNLARI


ABD´nin bölgesel oyununda, yeni bir evreye girildiği artık net olarak görülüyor. Başkan Trump´ın, ABD askerinin Suriye´den çekileceğini açıklamasıyla başlayan çekilme sürecinin tartışılması, yine Trump tarafından, Irak´ta bulunan ABD birliklerine Noel ziyaretinde yapılan açıklamada, Irak´ta kalıcı olduklarının ve buradan, gerekirse Suriye´ye müdahale edebileceklerinin söylenmesiyle farklı bir boyut kazanmıştı. Devam eden süreçte, bu gün gelinen nokta, ABD Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton tarafından, Türkiye ziyareti öncesi, İsrail´de yapılan açıklamayla netleşiyor.

Bolton, İsrail´de Netanyahu ile görüşmesinden önce gazetecilere yaptığı açıklamada, YPG/PYD´yi kastederek, ABD´nin Suriye´den çekilmesinin ön şartı olarak, Türkiye´nin, Kürtlerin güvenliğini garanti altına alması gerekliliğini belirtti.  

Türkiye´nin, haklı YPG/PYD=PKK ısrarı ve baskısına rağmen, ABD, YPG/PYD, dolayısıyla PKK´yı, bölgesel stratejik ortak konumunda değerlendirmekten vazgeçmeyerek, Türkiye´nin baskıları karşısında oyalama taktiğini sürdürürken,  Suriye rejimine de kimyasal silah kullanılmaması yönünde klasikleşen iddiasıyla, gözdağı vermeyi ihmal etmiyor. Bu, ABD tarafından, her an ve sıradan bir gerekçeyle, Suriye´nin vurulabileceği anlamına geliyor.

Bu arada satır aralarında, ?Yüzyılın Anlaşması? olarak geçen, Trump´ın İsrail-Filistin barış planının, Şubat 2019´da açıklanacağı beklenirken, ABD´nin İsrail Büyükelçisi Friedman, bunun birkaç ay ertelendiğini duyurdu. Oysa bu girişim, İsrail´de Netanyahu´nun elini güçlendirmeyi amaçlar görünüyordu. Bu anlaşmanın gerçekleştirilebilmesi için, ABD tarafından Ürdün, Suudi Arabistan, Mısır, Katar ve İsrail ile görüşmeler yapılmış ancak Filistin ile herhangi bir görüşme yapılmaması dikkatleri çekmişti.

?Askerlerimizi tehlikeye atmamak ve aynı zamanda Başkan Trump´ın, bizimle birlikte mücadele eden, Suriyeli muhalif kuvvetlerin hayatlarının tehlikeye atılmayacağı talebini de karşılamak için, Türkiye´nin, ABD ile koordine olmadan ve en azından, ABD ile fikir birliğine varmadan, herhangi bir askeri müdahalede bulunacağını düşünmüyoruz.? Bolton tarafından yapılan bu açıklama, doğrudan, ABD´nin Suriyeli muhalif kuvvet olarak değerlendirdiği, YPG/PYD´nin güvenliğinin teminine yönelik. Bu söylem, ABD´nin bölgesel hedeflerinden vazgeçmediğini ve özellikle İran´a karşı vekâlet savaşçısı olarak, bölgedeki Kürt etnisiteyi, YPG/PYD üzerinden hareketle kullanacağını teyit etmiş oldu.

Aslında bu gelişmeyle, bölgesel hedeflerle, Kürt Lawrence´i olarak anılan İngiliz Binbaşı E.W.C.Noel tarafından 1919´da İstanbul´da başlatılıp, 1925´e kadar Doğu ve Güneydoğu Anadolu´da sürdürülen faaliyetlerle, Şeyh Said isyanına giden süreçte, Musul ve Kerkük´ün kaybıyla sonuçlanan oyunlar akla geliyor. Yakın zamanda, ABD´nin Irak müdahaleleriyle yeniden ve ısrarla gündeme alınarak, Barzani´nin, bağımsızlık referandumuna kadar elinin güçlendirilmesine ancak değişen konjonktürde gözden düşürülerek, Merkezi Irak Hükümetinin yeniden bölgesel hâkimiyetini sağlayan sürecin ardından, ABD´nin, bölgesel etnisiteleri, kendi çıkarları doğrultusunda acımasızca kullanmaktan çekinmediği görülmüştü. ABD´nin, bir anda Suriye´den çekileceğini açıklayarak, YPG/PYD ya da ABD tarafından SDG (Suriye Demokratik Güçleri) olarak tanımlanan kuvvetlerin, bölgeye müdahalede ısrarcı olan Türkiye´nin önünde bırakması, bölgedeki, kullanıma hazır hale gelmiş Kürt etnisite ağırlıklı unsurları, yeniden hayal kırıklığına uğratmıştı. Tarih her zaman olduğu gibi tekerrür mü edecekti?

ABD kurmayları, bölgesel vizyonla, gelişebilecek olan senaryoları değerlendirerek, muhtemelen, devam eden hedeflerine yönelik önemli çıkarımlar sağlanmadan bölgeden ayrılmanın, bu boyutta, gelecekte kendilerini zora sokacağını gördü. Yinelenen, bölgesel halkları kullanıp ortada bırakma oyunu, İsrail´in bölgesel hedefleri için de önemli seviyede risk oluşturacaktı. Zaten, Suudi Arabistan, Ürdün, Katar ve Mısır işbirliği ile Filistin, İsrail karşısında etkisizleştirilirken, İran´ın da mezhepsel baskılarla kontrol altına alınmasının gerekliliğinde, bölgesel bir vekâlet savaşçısının elde bulundurulması şarttı. Çünkü bölgedeki Arap ülkelerinin, doğrudan İran ile çatışması bölgesel gerginliği tırmandırırken, İsrail´in, bu kaostan yara almadan kurtulması neredeyse imkânsızlaşacak ve İsrail´in varlığı, Araplar tarafından yeniden ve şiddetle sorgulanacaktı. Bölgede kontrollü kaos hedeflenirken, İsrail´in Büyük İsrail Stratejisi, oyun dışı bırakılamazdı.

ABD heyeti, Bolton başkanlığında 08 Ocak´ta yeniden Türkiye´de ve Türkiye´nin bölgesel söylemlerinde ısrarı ortadayken, görüşmelerden nasıl bir sonuç alınacağı merak konusu. Ancak, Türkiye´nin ısrarlı ve baskıcı söylemleri ile Suriye sınırına, Fırat doğusuna müdahale edecek şekilde yaptığı askeri hazırlığa rağmen, önemli derecede taviz vermesi mümkün görünmüyor. Böyle bir taviz, Türkiye´nin caydırıcılığını yeniden sorgulamaya açarken, kurulması muhtemel masada yeniden dağıtılan kartlarla, elinin oldukça zayıflamasına da yol açabilir.

Can UĞURATEŞ               

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 15.2 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Cumartesi 24.8 ° / 13.8 ° false
  • Pazar 25.4 ° / 14.4 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9548,57%0,19
  • DOLAR

    32,49% 0,16
  • EURO

    34,80% 0,25
  • GRAM ALTIN

    2487,88% 1,05
  • Ç. ALTIN

    4157,48% -1,05