PROF. DR. ÖZER OZANKAYA
?Efendiler ve ey ulus, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mansıplar ülkesi olamaz.
En doğru, en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır.
Uygarlığın buyurduğunu ve istediğini yapmak, insan olmak için yeterlidir.
Tarikat başkanları hemen bu dediğim gerçeği bütün açıklığıyla kavrayacak ve kendiliklerinden, hemen, tekkelerini kapatacak, müritlerinin artık erginliğe ulaşmış olduklarını elbette kabul edeceklerdir."
Mustafa Kemal Atatürk
Tarikat gibi demokraside meşru olmayan bir örgütlenmenin etkinliklerine, HEPSİ DE LAİK DEMOKRASİYİ SAVUNMASI GEREKEN siyasal parti başkan ya da temsilcilerinin, vb. katılması meşru değildir!
Tarikatları böylece hortlatanlar, demokratik meşruluğa saygılı iseler, ulusumuzun önüne çıkıp bu konuda Atatürk´ün yukardaki görüşüne karşı düşüncelerini açıklamalıdırlar !
Her türlü "tarikat örgütlenmesi"nin demokraside yeri olmadığını söyleyecek yerde, tarikat toplantılarına katılmak, laiklikten yani demokrasiden sapmadır!
Çünkü "tarikat", "dernek" değildir. Ergin olmayanları, yani çocukları içine alır; onları robotlaştırır; yönetimi özgür oyla seçilip değiştirilmez: babadan-oğula, dâmâda, vb. ?elverme?yle geçer; her türlü silahtan daha güçlü silah olan ?parasal gelirleri? denetlenmez, vb.
Demek ki derneklerde bulunması zorunlu olan bu demokratik meşruluk ölçülerinden hiçbirine sahip değildirler!
Tarikatlar, demokratik siyasal parti yarışmalarının yerine mezhep, dinsel yorum .. gibi tartışılmadan dayatılan dogmaların kavgasını koyarlar! Ulus birliğini ve barışını, yurt güvenliğini yıkarlar! Yurttaşları yeme içme, giyim-kuşamdan, düşünce ve davranış ölçülerine dek her alanda, hem düşünmeden kerameti kendinden menkul bir ?şeyh?e boyun eğmeye, hem de bu konumlarını sürdürebilmek için yurttaşları biribirlerine düşmanlığa koşullandırmaktadırlar.
Hemen hepsinin de sömürgeci devletlerden birinin ya da ötekinin ?beğenisini (!?) kazanmış olmaları? boşuna değildir!
CUMHURİYETİMİZİN KURUCUSUNU DİNLEYİNİZ!
Demokratik meşruluğa saygılı siyasetçiler, kanımca, bu çağdışı örgütlenişlerin yerine, yalnızca yetişkinleri içine alan DEMOKRATİK DERNEKLER gibi barışçıl birer «düşünce kulübü »nün oluşması gereğini ilân etmeli ve bunda diretmelidirler.