Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


UHUD SAVAŞI


            Bedir savaşı Kureyş´lilere büyük bir darbe olmuştu. Elebaşlarından birçoğu katledilmiş, maddi olarak kayıplar verilmiş, manevi itibarları kırılmıştı. Akıllarına gelmeyen bir felaketi yaşamışlardı.

            Şam ticaret yolunun Müslümanlar tarafından tutulması nedeni ile Saffan Bin Ümeyya Irak tarafından Neciş yolunu seçmiş fakat, Zeyt Bin Harise ticaret kervanlarının önünü kesmiş kafileyi ganimet olarak ele geçirmişti. Bu olaydan dolayı Kureyş´liler paniğe kapılmış, Müslümanlar ise gün be gün çoğalmışlardı.

              Ebu Süfyan, Şam ticaretinden yüzde yüz kârla dönmüş, fakat hisse sahiplerinin birçokları Bedir´ de öldüğü için kâr  ?Darün nedve? de muhafaza ediliyordu. Aslında bu kârla Medine´ye sefer yapacaklardı. Babaları, kocaları, oğulları telef olanlar toplanarak, Ebu Cehil´in yerine Mekke Reisi olan Ebu Süfyan´a başvurdular.Ona dediler ki;

               ?Muhammed, bizim büyüklerimizi öldürdü. Artık intikam alma zamanı gelmiştir. Kervanın sermayesini sahiplerine verelim, kârı ile de bir ordu hazırlayalım. Medine´yi basalım.? dediler.

                 Bedir´de yakınlarını kaybedenler karalar giyinmiş, şairler, hatipler sokak sokak dolaşıp, Arap toplumuna nutuklar çekiyor, Kureyş´e yardım yaparak, Müslümanlara karşı  destek istiyorlardı. Bunda da başarılı oluyorlardı. Çünkü ticaret kervanlarının tehlikede olması Mekke´li olan herkesi etkiliyordu.

              Ehabiş denilen, Mustalık oğulları, Hevn oğulları, Haris oğulları, Kinane oğullarından toplam iki bin asker toplandı. Buna Mekke´lilerde katılınca toplam sayıları üç bin iki yüz´e çıktı. Bunun, yedi yüzü zırhlı, iki yüzü atlı, üç bin de develileri vardı.

             Orduya destek vermek, savaşçıların moralini yüksek tutmak, amacıyla kadınlar da bu sefere katılmışlardı. Başlarında da Ebu Süfyan´ın karısı Hind bulunuyordu. Babası Utbe, Amcası Şeybe ve kardeşi Velit Bedir´de katledilmişti. Kadınlar yanlarına defler almışlar,  Bedir´de ölenlere ağıtlar yakacak, savaşan erkekleri kışkırtacaklardı.

              Utbe´yi Bedir´de Hz. Hamza(ra) öldürmüştü. Hind, Habeşli Vahşi ile anlaştı. Kendisine bol mükâfat verecekti. Vahşi Cubeyr´ in kölesiydi. O da mükâfat olarak kendisini azat edecekti. Onun da Amcası Bedir´de öldürülmüştü.

              Kureyş bütün hazırlıkları tamamladı. Yirmi gün sürecek sefer için, mahşeri bir kalabalıkla yola çıktılar. Medine´ye doğru adım adım ilerliyorlardı.

              Orduda Esvet Bin Muttalip, Cubeyr Bin Mut´im, Saffan Bin Ümeyye, İkrime Bin Ebu Cehil, Haris Bin Hişam, Abdullah Bin Ebi Rabia, Halit Bin Velit ve Amr Bin As gibi Mekke´nin ileri gelen şahsiyetleri de bulunmaktaydı.

            Resulullah(sav)´in Amcası Abbas(ra) Müslüman olmuş, fakat Mekke´lilerden bunu gizliyordu. ?Bedir´de çok zarar gördüğünü.? ileri sürerek bu savaşa katılmamıştı. Fakat Kureyş´in bütün hazırlıklarını mektupla Resulullah(sav)´e bildirmişti.

          Peygamberimiz ve ashabı bu haber üzerine, ani bir baskına karşı silahlandılar. Medine´nin mühim yerlerine nöbetçiler dikildi. Peygamberimiz(sav) Ensar ve Muhacirleri toplayarak nasıl bir yol izlemeleri gerektiğini sordu. Müşrikleri Medine´ de mi? Yoksa Medine dışında mı? Karşılamaları gerektiğini söyledi.

          Bir kısmı Medine´de karşılamaları gerektiğini, bir kısmı da Medine dışında bir yerde karşılanmasını savundular. Çoğunluk ise şehir dışında uygun bir yerde göğüs göğse çarpışmak istiyordu.

          ?Ya Resulullah(sav), Sen bizi düşmanlarımıza karşı çıkar, bizim kendilerinden korkup sinmediğimizi anlasınlar.? diyorlardı.

            Hz.Hamza(ra)da meydan savaşına taraftardı. 

         ?Ya Resulullah(sav), Sana kitabı indiren Allah´a and olsun ki, kılıcımla Medine dışında Kureyş´lilerle çarpışmadıkça bir şey yemeyeceğim.? diyordu.

             Çoğunluk Medine dışına çıkmak istediğinden Peygamberimiz (sav) de Medine dışına çıkmaya karar verdi. Günlerden cuma idi. Mescit de cuma namazı kılındı. Cumadan sonra Müslümanlara öğütlerde bulundu.

        ?Eğer sabrederseniz bu sefer de Allah size yardım eder.? buyurdu.

         Halkın bir kısmı;

          ?Siz Allah´ın Peygamberine ısrar ettiniz, savaşı şehir dışında istediniz. Hâlbuki O´na emir semadan gelir.?dediler.

          Peygamber(sav) üzerine zırhını giydi. Dışarı çıkınca bir kısım insanlar;

         ?Ya Resulullah(sav), Biz sana muhalefet ettik. Sen nasıl murat edersen öyle yap.?dediler.

          Ancak Resulullah(sav);

         ?Bir Peygamber zırhını giydikten sonra savaşmadan onu çıkarmaz.? buyurdu.

          Kadınlar kalelere yerleştirilmiş, eli silah tutan Müslümanlar orduya katılmıştı. İkindi saatinden sonra bin kişilik bir kuvvetle yola çıktılar. İçlerinde üç yüz kadar münafık vardı. Reisleri Abdullah Bin Ubeyy;

          ?Ben meydan savaşına taraftar değilim. Medine´den çıkılmamasını istedim. Muhammed çoluk çocuğun sözüne uydu. Bizim sözümüzü dinlemedi.? dedi ve kavminden üç yüz kişiyi alıp geri döndü. Böylece İslam ordusunun sayısı yedi yüze inmiş oldu.

            Medine ile Uhut arası bir saat kadar iken, Uhud´a gelmeyip yarı yolda Şeyheyn denilen mevkide gecelediler. Hz. Peygamber(sav) orduyu  teftişten geçirdi. Usame Bin Zeyd, Abdullah Bin Ömer, Zeyd Bin Sabit, Ebu Said´i Hudri, Abdullah Bin Amr, Numan Bin Beşir gibi on beş kadar çocuğu geri çevirdi. Geri çevrilenler de Medine´de kalanları ve kadınları korumakla görevlendirildi.

               Cumartesi günü sabah namazını cemaatle kıldıktan sonra İslam ordusu Şeyheyn´den Uhud´a doğru yola çıktı.

               Uhud Dağı Medine´nin tam kuzeyine düşmekte, şehrin merkezinden beş km kadar uzaktadır. Uhud´un güneyinde Vadiyül kanat suyu bulunmakta, bu suyun da güneyinde Ayneyn Tepesi bulunmaktadır.

               Mahşeri bir kalabalıkla yola çıkan Müşriklerin yanlarındaki kadınlar defler çalıyor, erkekleri Bedir´in intikamını almaları için kışkırtıyorlardı. Her konakladıkları yerde develer kesiliyor, yiyip içiyorlardı.

                On günde Zülhüleyfe´ye geldiler. Burada Müslüman casuslar yürüyüş halindeki askerlerin arasına sızmışlardı. Yirmi gün sonra ölü denecek kadar yorgun halde Uhud´a kadar geldiler. Karargâhlarını Uhud Dağının Medine´ye bakan eteklerinde çorak bir yere kurdular. Gerek askerlerin, gerekse hayvanların yorgunluklarını çıkarmaya çalışıyorlardı.

               Kureyş´in başında Ebu Süfyan Bin Harb bulunuyordu. Sağ kanadına Halit Bin Velid, Sol kanadına da Ebu cehil´in oğlu İkrime kumanda ediyordu. Sancaktarları ise Talha Bin Ebu Talha idi. Düşmanın niyeti Müslümanları mağlup ettikten sonra Medine´yi yağmalamaktı. Beraberlerinde yüz kadar okçu vardı. Zaferden o kadar emindiler ki, dönüş yollarını emniyete almayı bile akıllarına getirmediler.

            Uhud´a gelen İslam Ordusu ise savaşmak için sahanın en iyi yerini seçmişti. Uhud Dağını arkasına verdi. Sağında Medine´i Münevvere, solunda bir vadi vardı. Düşman bu vadiden saldırırsa,  İslam ordusunun sol kanadı tehlikeye girebilirdi. Resulullah(sav)  Ayneyn Geçidine kadar elli kadar okçu yerleştirdi. Başlarına da Abdullah Bin Cübeyr (ra)´nu kumandan tayin etti. Ve onlara şu emri verdi;

           ?Düşman yense de yenilse de benden emir gelmedikçe yerinizden katiyen ayrılmayacaksınız. Yenildiğimizi bile görseniz bize yardım için yerinizi bırakmayacaksınız. Düşman süvarileri gelirse onları oka tutunuz. Oku yiyince ilerleyemezler.? buyurdu.

            Zübeyr Bin Avvam (ra) zırhlı kuvvetlerin başına, Hz. Hamza(ra) de zırhsız kuvvetlerin başına geçirildi. Daha sonra çarpışma düzenine koyup, ?Beri gel?.Geri git?.?gibi sözlerle talim yaptırıp,safları düzeltti.

             Taraflar birbirine oldukça yaklaşmışlardı. Çarpışmayı ilk olarak Ebu Amir´i Fasık başlattı.

               Daha sonra karşılıklı mübarezeye geçildi. Her iki taraf da on,  on beş kadar adamını ileri sürdü. Ebu Amir´i Fasık´ın oğlu ve kavmi Müslüman olmuştu. Babasının karşısına çıkmak istedi Peygamberimiz(sav) müsaade etmedi.

                 Savaş karşılıklı çarpışmalarla meydan okumalarla devam ediyordu. Ebu Düccane Peygamberimiz(sav)´den aldığı kılıçla önüne geleni biçip gidiyordu. Öyle ki öldüre öldüre kadınların bulunduğu yere kadar geldi. Kadınlar korkudan dağlara kaçtılar. Ebu Süfyan´ın karısı Hind e kılıcını kaldırmıştı ki, Resulullah(sav)´ın kılıcına saygısından dolayı vazgeçti.

                 Savaş artık iyice alevlenmişti. Mücahitler düşman saflarına daldıkça dalıyorlardı.   

                  Hz.Hamza (ra);

                 ?Ben Allah´ın arslanıyım.? diyerek önüne, arkasına döne döne kılıç sallıyordu. Şehit düşene kadar çarpışmadan geri kalmamış, o gün müşriklerden tam sekiz kişi öldürmüştü. Müşrikler bozguna uğramışlardı. Sağ ve sol kanat kumandanları geri çekilmek zorunda kalmışlardı.

                Düşman artık hezimete uğramıştı. Fakat iş bitmemişti. Mücahitler düşmanı sonuna kadar kovalamayı bırakıp, ganimet toplamaya başladılar. Bunu gören okçular Peygamber(sav)´in talimatını unutup, ganimet toplayan Müslümanların yanına gitmeye karar verdiler. Müşriklerin sağ kanat kumandanı Halit Bin Velit, okçuların yerinden ayrıldığını görünce,  hemen hücuma geçti. İlk fırsatta yerinden ayrılmayan Abdullah Bin Cübeyr´i şehit ettiler. Daha sonra ganimet toplayan Müslümanları arkadan çevirdi.

                 Bir anda savaşın durumu değişmişti. Saflar tamamen bozulmuştu. Müslümanlar çok sıkıntı çektiler. Müslüman Müslüman´ı bile öldürüyordu.

                Müslümanlar dağa kaçmaya başladılar. Uzun bir süre toparlanamadılar. Peygamberimiz(sav) yaralandı. Amcası Hz. Hamza (ra) şehit oldu. Vahşi onun ciğerini çıkarıp Hind´e getirdi.

                 Uhud savaşı; Peygamberimiz(sav)´in dişinin kırılması ve Hz.Hamza (ra)´ın ile birlikte yetmiş şehit ile anılır. Allah tüm şehitlerimize rahmet eylesin.

                 Bu savaş da Müslümanlar yetmiş beş,Müşrikler ise kırk beş kayıp vermişlerdir.Fakat Müşriklerin maddi olarak da büyük zararları olmuştur.

                Yine savaşı yüzeysel geçmek mecburiyetinde kaldık. Halbuki bu savaş da bir çok mucizelerin yanında destanlı hikayelerde bulunmaktadır. En geniş şekliyle öğrenmek isteyenler.(Ömer Öngüt´ün ?HAZRETİ MUHAMMED? ) adlı kitabını okuyabilir. 

 

                 Sürç´ü lisan ettik ise af ola, İsterim ki insan önce insan ola.    

 

YAZARLAR

  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • Pazartesi 30.8 ° / 18.3 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9809,64%0,96
  • DOLAR

    32,58% 0,30
  • EURO

    35,07% 0,29
  • GRAM ALTIN

    2457,40% 0,88
  • Ç. ALTIN

    3991,84% 0,00