Can UĞURATEŞ-Sırası Geldikçe


VE GÖZLER SUUDİ ARABİSTAN ÜZERİNDE


Ortadoğu´da sular bir türlü durulmazken, Yemen ve İran üzerinden yürütülen operasyonlarla, kontrollü kaosa sürüklenen Suudi Arabistan´da yaşanan gelişmeler, bölgesel dikkatleri üzerinde toplamayı başardı. Bir anda ortaya çıkan yolsuzluk operasyonları ile kraliyet ailesinin prens seviyesinde üyeleri ve çok sayıda üst düzey bürokrat gözaltına alınırken, iki prensin şaibeli ölümü ve eş zamanlı yaşanan, Yemen üzerinden başkent Riyad´a atılan füzenin ilginç bir zamanlamayla Riyad yakınlarında havada imha edilmesi, Ortadoğu´da devam eden kontrollü bölünme ve yönetim değişikliğinin ortaya çıkardığı kaosun, bir parçası gibi değerlendirilmeye başlandı.

Dışarıdan bakılınca, yeni Veliaht Prensin kontrollü olarak operasyonlara başlayarak, ülkeyi, daha önce açıklamaya başladığı değişimlere hazır hale getirmeye çalıştığı değerlendirilebilir. Farklı bir bakış açısı ise bu değerlendirmeyi, Veliaht Prensin, krallığını garanti altına almak için yaptığı girişimler olarak tanımlayabilir. Ancak geniş bir perspektifle, krallığın garanti altına alınması doğru görünse de bu ülkenin, değişen ve gelişen Ortadoğu jeopolitiğinde, sadece petrole dayalı ekonomisi ve İslam´ın radikalleşen uygulamalarıyla, süratle yeniden kabileleşmeye ve en az dört farklı yönetim bölgesinde ayrışmaya yol aldığı da görülebilir.

ABD Başkanı Trump, yaptığı açıklamayla: Kral ve Veliaht Prens ne yaptığını biliyor derken, Suudi Arabistan´daki gelişmelerin, kontrollü olduğunu da teyit etmiş oldu.

ABD yayın hayatında olan The Washington Post Gazetesinde, 7 Ağustos 2003´de yayınlanan bir makalesinde Condoleezza Rice, Ortadoğu´da 22 devlette yapılacak değişimden söz ederek, BOP kapsamını basit bir anlatımla çerçeveledi. Bu söylemle uyumlu gelişmelerin, Arap Baharı olarak algılara sunulmasıyla başladığı değerlendirilen BOP çalışmaları, giderek kaosa dönüştü. Bu makalede söz konusu olan ?özgürlük eksikliği?, kalkışmaların kontrol dışına çıkarak radikal örgütlenmelere dönüşmesiyle, katliam eylemlerine yol açtı. Bu makalesinde Rice: Ortadoğu´da daha ileri demokrasi, hoşgörü, refah ve özgürlük derken; gelişmelerin getirisi: İnsanlık dışı katliamlar, pazarlarda satılan kadınlar, radikal din sömürüsü, muhteşem bir göç hareketi, yıkılan şehirler, dağılan aileler, çöken ekonomiler, şiddet ve vahşet oldu.

BOP kapsamında olduğu değerlendirilen coğrafya, Rice göre 22 ülkeden ibaretken, gelişmelerle bu sayının 26 olduğu iddiaları ortaya çıktı. Küresel etkilerle değişen jeostratejik bölgelerin önemi ile oluşan jeopolitiğin etkilerinin, giderek geniş bir coğrafyada değerlendirilmesi gerekliliği ile tanımlar da değişti.         

BOP kapsamına giren ülkeler: Afganistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Cezayir, Cibuti, Fas, Filistin, Irak, İran, İsrail,  Katar, Kuveyt, Komor Adaları, Lübnan, Libya, Mısır, Moritanya, Pakistan, Somali, Suudi Arabistan, Sudan, Suriye, Tunus, Türkiye, Umman, Ürdün ve Yemen olarak kabul edilmeye başlandı. Ancak bu kapsama, uygun şartlar oluştuğunda Kafkas coğrafyası ile Orta Asya Cumhuriyetleri, Endonezya ve Malezya´nın da ekleneceği realitesi var.  Bu arada sessizce teknolojisini ve askeri yapılanmasını geliştiren Hindistan ve hemen sınırındaki Myanmar´da meydana gelen olaylarla, Çin´in muhteşem atağı karşısında ABD´nin belirlemeye çalıştığı stratejide gelinen nokta ile kontrolün kopmaya başladığı da değerlendirilebilir. Küresel güçlerden özellikle ABD´nin düşünce yapısı, küçük devlet yapılanmalarının etkin kontrolüyle, rakipsiz dünya hâkimiyeti olunca, tüm değerlendirmeler bir anda boşa düşebiliyor.

Küresel gelişmelere yön veren politikalar, küresel ısınmanın yaratmaya başladığı değişimler ve teknolojinin de gelişimiyle birlikte, bakış açılarını giderek genişletti. Ancak değişmeyen en önemli düşünce yapısı, devletlerin yeniden ve küçük yapılanmalarla dizaynından elde edilecek kontrolün, etkin kullanımı.

Esasen yeni dizayn, tüm küresel coğrafyayı ilgilendiriyor. Birinci Dünya Savaşı ardından imparatorlukların yıkılmasıyla başlatılan süreç, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliğinin kontrollü ayrışımıyla ortaya çıkan küçük devletler ve Rusya Federasyonu olgusuyla devam ederken; Balkanlarda yaşananlarla, AB´ye rağmen etkinliğini gösterdi. Ortadoğu´da devam eden gelişmeler acımasızca devam ederken, bu gün neredeyse tüm Avrupa ülkelerinde, genelde ekonomiye dayalı görünse de etnik ayrışıma da götürecek potansiyel mevcut ve en güzel örnek İspanya´da yaşanıyor.

Bu gelişmelerle devam eden süreçte Suudi Arabistan, yapmaya başladığı kontrollü olduğu izlenimi veren değişimlerle, nasıl bir denge kuracak, çok geçmeden göreceğiz.

Can UĞURATEŞ

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00