Ahmet DOKUZOĞLU-NE DEMİŞTİK?


YARIMCA MUSKASI


         Bugün başım ağrıyor. Başımın her yanı değil, bir tarafı ağrıyor. Doktor kızıma söylüyorum.

          ?Kızım? diyorum.? Başımın yarısı ağrıyor,ne yapayım??

           Kızda meraklanarak cevap veriyor.

          ?Bulantı var mı ??

          ?Yok? diyorum.

          ?Gözünde bir anormallik var mı ??

          ?Yok? diyorum.

          ?O zaman dediklerim olursa beni ara.? diyor. ?Tehlikeli olabilir.?

            Eskiden bu tip ağrılara yarımca derlerdi. O zaman çocuktum anlayamazdım yarımcanın ne olduğunu. Şimdi daha iyi anlıyorum. Başın yarısı ağrıyınca yarımca oluyormuş.

            Babam muska yazardı yarımcası olanlara. ?Ağrının hemen geçtiğini, muskanın çok etkili olduğunu. ?söylerdi hastalar.

            Bu gün yarımca muskası yazılmıyor. Aslında yazacak adam yok. Yaşlılar hariç kimse yarımca muskasını bilmiyor. Başı ağrıyan hastaneye doktora gidiyor. Yeşil kartla bir sürü ilaç yazdırıyor. Birkaçını kullanıyorlar, gerisini atıyorlar çöplüğe. Çöplük  ilaç kutularıyla dolu. İçim sızlıyor o kutuları görünce. Bazen hastalara, bazen doktorlara kızıyorum.

             Ben; askere gidene kadar doktora hiç gitmedim. İyi mi ettim, kötümü ettim bilmiyorum.

             Aslına bakarsan gidemedim. Bizim zamanımızda doktora gitmek o kadar kolay değildi. Doktor çok azdı. Halk çok fakirdi. Çok insan sigortasız ve düzenli geliri olmayan zavallı insanlardı. Hastalandıklarında muskacıya giderlerdi. Birde ?sıhhiyeci? dedikleri iğnecilere. Köyün en iyi doktorları iğnecilerdi. Üç kuruşa, beş kuruşa bakmadan iğne vururlar, insanı iyileştirirlerdi. Sırıkçılar ise kol kırılmasından, ayak burkulmasından çok  iyi anlarlardı.

           Hep onları gördüm askere gitmeden önce.

           Diş meselesi ise daha ilginçti. Bazı kişiler diş çekerlerdi köyde. Ellerinde demirden bir kerpeten olurdu. Dişi ağrıyan hastayı yere yatırırlar, iki kişide kollarını tutardı. O da çeker atardı dişi.

          Her köylünün başına bunlardan biri mutlaka gelmiştir.

          Şimdi kimse bunları bilmiyor. Sigortası  olanda olmayanda hastaneye koşuyor. Muayene oluyor, ilaç yazdırıyor, kullanıp atıyor.

          Bazılarının nutuk çektiği gibi kötü mü oluyor?

          Hiç kötü olur mu?

          Baş ağrıyınca doktora gitmenin neresi  kötü ?

          Kötü olmadığına göre sorun ne? 

          İnsanı illaki bir cepheye koyacaklar ya. Sanki gelecek iktidar bütün bunları bir kenara atacak ve eskiye dönecekmiş gibi.

          Hiç eskiye döner mi?

          Dönmesi mümkün mü?

          Bu iktidarın fikir babası olan Rahmetli Özal da buna benzer laf ederek on yıl iktidarda kaldı.

             ?Ben gidersem eskisi gibi olur. Yine kavgalar başlar. Kan gövdeyi götürür. Renkli televizyonlar, siyah beyaz´a döner. Anarşi artar. Bunlar bir hükümet bile kuramazlar.? derdi.

            Ama gitti.

            Şimdi adı bile yok. Partisi silindi memleketten.

            Ne anarşiye dönüldü. Ne de renkli televizyonlar siyah beyaz oldu. Fakat Özal´ın şahsi kininden dolayı;

          - Amerika Irak´a saldırdı.

          -Çekiç güç göreve geldi. Kuzey Irakta bir Kürt bölgesi oluştu. Bizde bütün bunlara göz yumduk. Cebimizde Dolar mark bulundurduk. Enflasyonu tırmandırdık. Borcumuz arttı. Hayali ihracatlar ayyuka çıktı.

        Bu hükümet de tam onaltı yıldır görev başında. Cumhuriyet tarihinin en fazla oy almış hükümeti. Meclis aritmetiği ellerinde.İstediği kanunu çıkarıp, istediği kişiyi mahkûm ettirebiliyorlar. İstediği kişileri de koruması altına alabiliyorlar.

         Ama yaptıkları iş ortada:

        -Kendine muhalif Paşaların hepsi tutuklu.

        - Hâkim ve savcıları ele geçirdiler.

        -Anayasa, Yargıtay, Danıştay gibi üst mahkeme üyelerini ikiye katladılar. Adamlarını yerleştirdiler.

        -Kendilerine ait polis gücü oluşturdular.

        -Üniversite dekanlıklarına kendi adamlarını seçtiler.

       -Bütün kamu kurumlarına yeni yetme Müdür atadılar. Eskileri tasfiye ettiler.

       -Yayın yapan bütün televizyonları susturdular.

       -Muhalif yazarları içeri attılar.

        -Fettullahçılar ayağına ülkeyi OHAL ile yönetiyorlar.

        -Meclisi saf dışı bıraktılar.

       -Vali ve Kaymakamları ilçe başkanlıkları gibi kullandılar.

      - Ne hikmeti varsa herkes İmam hatipli olsun çabasına girdiler. Dindar gençliğin temelini attılar.

       -İsrail´i kullandılar Arap ülkelerine bulaştılar. Tunus, Mısır,  Lipya ve Suriye gibi ülkeleri demokrasi mücadelesi adı altında yerle bir ettiler.  

       -Çocuklara umre ziyareti başlattılar.

       Bütün bunları ülkenin yarısını temsil eden iktidar yaptı. Aldıkları oy da Yüzde elli. Tam yarımca muskası yazılacak durum. Belki de ondandır başımın yarısının ağrıması. Ne yazık ki yarımca muskası yazacak insan kalmadı. Partiler, Dernekler, Sivil toplum kuruluşları, İşçiler, Öğrenciler, Öğretmenler, Yazarlar, Çizerler, Aydınlarda yarımca muskası yazamıyor. Hastaneye gitmeden başka çare yok.

       Bir hasta için hastane elbette önemli. Fakat başka şeyler de önemli.

       Mesela iş ve  sendikacılık;

       Piyasada sendika yok. Üç milyon olan sendikalı işçi sayısı, beş yüz bine düşmüş. Olanlarda bir araya gelemiyorlar. Sadece sendika ağalığı var. Yani eskilerin deyimi ile sarı sendika yada hükümete bağlı sendika.

         Çiftçiler kredi batağında çırpınıyor. Köylü ektiğini satamıyor. Satsa da tekrar ekemiyor. Ürün fiyatı düşüyor, gübre ve mazot fiyatı yükseliyor.

         Bankaların mevduat faizi 14.-15 olurken Kredi faizi 22-25 civarında. Bunu bilen bilir ne demek olduğunu.

         Doktor maaşı az, yaptığı iş çok.36 saat nöbet tutturuyor körpe doktorlar. Yani hastanede yatıp hastanede kalkıyor insanlar. Bu doktorlar evli olsalar kocasını ya da karısını 36 saatte bir görecekler. Gerçek olan bu.

            Bizim Sağlık bakanı da bunları bilmiyor gibi televizyonda konuşuyor. Adam yarımca olmuş sanki.

        ? Halkımız verilen hizmetten memnun.? diyor.

         İş bu kadar basit. Doktor evine gitsin gitmesin. Karısını görsün görmesin hiç önemi yok. Çoğunluk memnun ya ona bakılıyor. Ve benimde başımın yarısı ağrır.Düşünmeye başlıyorum  düşünmenin para etmediği bu memlekette.

             Dolar 4.Tl,Eur   5.TL,Benzin  6.Tl,Çeyrek;290.Tl,Sigorta-700,Muayene-300-Vergi 1.500.Tl Olmuş.Hükümet ise bütün televizyonları kiralamış yada Bloke altına almış..Aksam sabah nutuk çekiyorlar.Miraç kandilinde ABD Suriye´yi yerle bir ediyor.Onlarsa;?Geç kalındı.? diyor. Arkadan da doğruca camiye koşuyorlar.Hocalarsa çoğunluğu Atatürk düşmanı.Mekkede,Medine deve bütün kutsal yerlerde iktidarın savunmasını yapıyorlar.Ben de;  

           ?Ak babam ak.? Diyorum.Kendi kendime. Yaşasaydın da bunları bir görseydin.Oğluna da ülkeye de bir yarımca muskası yazsaydın. Belki o zaman başımın ağrısı da,ülkenin çileside biterdi.Kimsenin yarımcası kalmazdı.

           Sirç´ü lisan ettik ise af ola.İsterim ki insan önce insan ola.

 

 

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 30.8 ° / 18.5 ° false
  • Cumartesi 31 ° / 16.7 ° false
  • Pazar 35.8 ° / 19.6 ° Bölgesel düzensiz yağmur yağışlı
  • BIST 100

    9716,77%-0,05
  • DOLAR

    32,47% -0,17
  • EURO

    34,91% 0,40
  • GRAM ALTIN

    2434,93% 0,50
  • Ç. ALTIN

    3991,84% -0,04