Daha önce hiç bu kadar hareketli, yorucu, telaşlı ve yoğun bir yaz geçirmedim.
Yaz boyunca, bütün bu koşuşturmalar arasında karşılaştığım ve sohbet ettiğim tüm insanların ortak bir duygunun etrafında buluştuğunu fark ettim.
İnsanlar en çok neyi özlemiş biliyor musunuz?
Huzur dolu sabahlara uyanmayı ve böyle sabahlarda hem geleceğe hem de birbirlerine güven duymayı.
Hiç tanımadıkları birilerinin selam vermelerini, onları düşünmüş olmalarını, saygı duymalarını, teşekkür etmelerini.
Bunca fenalığın arasında iyi bir şeyler söylenmesini, yüzlerini gülümsetecek güzellikte yaşanmışlıkların olmasını.
Her anlarında yanlarında olanların, onları destekleyenlerin varlığını hissetmeyi, her sıkıntının bir şekilde atlatılacağına inanmayı, bu süreçte kendilerine ve diğerlerine olan güven duygularını korumanın hatta arttırmanın ne kadar önemli olduğunu duymayı.
Bütün zor dönemlerin ardından şükür duaları etmeyi.
Önümüz bayram.
Ve herkesin hem kendi hem de başkalarının yarasını sarmak için iyi bir fırsat.
Güneşin batıp, sonra tekrar doğduğu, ağaçların yaprak döküp, sonra tekrar filiz açtığı bir evreni anlama zamanı.
Bu hafta Ege´ye geçeceğimizden, o tarihlerde uzun boylu sizlere yazabilir miyim, bilemiyorum. Bu yüzden şimdiden gönüllerdeki kalın duvarları incecikten okşayan bir dokunuş bırakmak istedim.
Sürprizler gelsin bizi bulsun. Yüzümüze, küçük mucizelerin farkına varanların mutluluğu yerleşsin. Başkalarını mutlu ediyorken kendimize yaklaştığımız, birinin gözündeki ışıltıya yerleşiyorken kendi gözümüzdeki pırıltının coşkusuna erdiğimiz günler karşılasın.
Bazen bir çınar ağacının altında ya da bir çam fidanının dibinde bazen de dallanıp budaklanmış yaseminlerin arasında yatan geçmişlerimizle sarılamadan kutlamaktır, çoğu zaman da sevdiklerimizle kucaklaşmaktır bayramlar.
Özenle büyüttüğümüz değerleri yaşamak, yaşatmaktır. Omuzlarında taşındığımız, kucaklarında sarmalandığımız büyüklerimizin ellerinden öpmek, sevgileriyle çoğaldığımız küçüklerimize mendil hazırlamaktır. Çalacağımız kapıların artması, uzatacağımız ellerin tutulmasıdır.
Bir kahve kokusuna eşlik eden sohbetlerde misafir ağırlamaktır. Kırgın gönüllerde enginliği yeşertmek, kızgın cümlelere yumuşaklığı, çocuk bakışlarına neşeyi katmaktır. Ferah, aydınlık günler dilemek, umut olmak, ümit vermek, kalpten kalbe buluşmaktır. Affedenlerden, hoş görenlerden olmaktır.
Kendimizi sevmeyi bilirken, yüreğimize tüm sevgileri yerleştirmeyi başarmaktır. Bütün bir yaşamı, gökyüzünü, yeryüzünü bu anlamda kabullenip, kabul edemediklerimizle baş edebilmeyi öğrenmektir.
Öğrendiğimizde, anladığımızda her şeyi, aslında yaşamın kendisinin bir bayram olduğunu görmektir.
Hepinize, hepimize, ülkemize huzurlu, sağlıklı, kardeşlik dolu bir bayram diliyorum. En derin sevgi ve saygılarımla.
