Çevreci örgütlerin fahri avukatlığını yürüten Av. İsmail Hakkı Atal konuyla ilgili şu açıklamayı yaptı ve elindeki belgeleri paylaştı:
?Bildiğiniz üzere geçmiş hükümetin Mersin-Silifke-Büyükeceli Beldesinde nükleer santral yapmak hususundaki aşırı ısrarlı tutumu sonucunda , Danıştay ve Anayasa Mahkemesi nezdindeki yargı yoluna başvuruyu engelleme sonucunu doğuran Türkiye ile Rusya arasında ikili anlaşma 13 mayıs 2010 tarihinde imzalanmıştır. Bilindiği gibi Anayasa´nın 90 maddesine göre usulüne uygun yürürlüğe girmiş ülkeler arası anlaşmalar aleyhine Anayasa Mahkemesi dahil yargı yoluna başvurulamıyor.
Mersin Nükleer Karşıtı Platform geçmiş dönem sözcüsü Sabahat Aslan adına Danıştay 10. Dairesi´nde 2011/ 8967 E. sayılı -" dosya ile görülen Türkiye ile Rusya arasındaki ülkeler arası İkili Anlaşmanın uygulanmasına ilişkin Bakanlar Kurulu Kararı´nın iptali davası "nın duruşması geçtiğimiz 9 Haziran Salı günü Danıştay´da yapıldı. TBB Çevre Komisyonu ve Türkiye Çevre Hareketi avukatlarından Av.Fevzi Özlüer ve Av. Emre Baturay Altınok ile birlikte katıldığımıiz duruşmada nükleer santralle ilgili tüm önemli argümanlarımızı ortaya koyduk.
Davamızdaki dayanaklarımızdan da birisi olan ve Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği bölümünün , nükleer santralin kurulacağı Büyükeceli beldesinin halen aktif olan Kuzey Anadolu Ecemiş fay hattı üzerinde olduğunu ve bu fay hattında her an bir deprem olabileceğini ortaya koyan raporu ektedir. Ülkemiz ve bölgemiz için felaket oluşturabilecek , inşa edilecek olursa başta çocuklarımız olmak üzere hepimizin hayatının tehlike altında olacağı, adeta pimi çekilmiş bir nükleer başlıklı bombanın üzerinde oturmak anlamına gelecek Mersin - Akkuyu Nükleer Santralinin kurulmaması için aydınların kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmektedir.
Çocuklarınızın geleceği için bilgilenmeniz ve bilgilendirmeniz dileğiyle bu davayla ilgili dava dilekçemizi ve akkuyu"daki depremsellik raporunu paylaşıyorum.?
