BASK Genel Başkanı Bayram Zengin Temmuz ayı enflasyon oranının açıklanması nedeniyle yaptığı basın açıklamasında; devam eden kamu işçileri toplu iş sözleşmeleri ile kamu görevlileri toplu sözleşme görüşmelerinde, TÜİK’in piyasa gerçeklerini yansıtmayan oranlarla gölge etmemesini istedi.

Zengin, basın açıklamasında şu hususlara yer verdi:

“TÜİK tarafından açıklanan vatandaşın ciddiye almadığı ısmarlama rakamlara göre, Temmuz ayında enflasyon (TÜFE)  % 1.80 artmıştır. Yılın ilk 7 ayının kümülatif enflasyon oranı % 10.41 açıklanmıştır.

Bu durumda, Hakem Kurulu tarafından Temmuz ayında memur ve emeklilerine yılın ikinci altı ayı için reva görülen % 3’lük sadaka miktarı artışın % 60’ı erimiş bulunmaktadır.

Bu artışı belirleyenler ve eylemsizlikleri ile belirlenmesine katkı verenler utanmalıdır.

Onları vicdanları ile başbaşa bırakıyoruz.

HEDEF  TOPLU SÖZLEŞME GÖRÜŞMELERİ Mİ?

Halen yaklaşık 700 bin kamu işçisi adına 2021-2022 yılları için toplu iş sözleşme pazarlıkları devam etmekte, kamu işçileri düşük ücretlere yapılan  seyyanen artışlara ilaveten Hükumetin 2021 yılı ilk altı ayı için “% 9”, ikinci altı ayı için “% 5 + enflasyon farkı” teklifini yetersiz bulup bu teklifin yenilenmesini beklemektedir.

2 Ağustos tarihinde de yaklaşık 3 milyon 250 bin memur için 2022-2023 yıllarını kapsayacak memur toplu sözleşme pazarlıkları başlamıştır. Memur toplu sözleşmelerini yürüten sendika ve konfederasyonlar kayıpların karşılanmasını bile seslendirmekte zorlanmaktadır.

Böyle bir ortamda TÜİK’in, toplu pazarlık dönemlerinde iktidarlara nefes aldırmak için enflasyon oranları ile oynamayı kendine görev biçmesi kabul edilemez.

ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI NE DEMEK İSTİYOR?

2 Ağustos günü başlayan  memurların 6. Dönem (2022-2023) toplu sözleşme görüşmelerinin ilk toplantısında Bakan Sayın Vedat Bilgin’in “Türkiye … çalışanlarını enflasyonun altında ezdirmeyecektir. Enflasyonun üzerinde bir noktada meseleyi ele alacağımızı belirtmek isterim." İfadesi, yeni dönem görüşmelerin yüzdelik artışla noktalanacağını göstermektedir.

19 yıldır toplu pazarlık sürecine ve sürece katılanlara baktığımızda Sayın Bakan bu sözünde haklıdır.

Çünkü Memur-Sen ve Kamu-Sen’in ortak taleplerinde “mayınlı alanlar” temizlenmemiş, özgür ortamda toplu sözleşme yapılması için 19 yıldan beri hiçbir girişimde bulunulmamış, toplu sözleşme masasında görüşülmesi gereken ve 4688 sayılı yasanın “toplu sözleşmenin kapsamı”nda saydığı başlıkların kanun metinlerinden kurtarılarak görüşme masasında belirlenmesinin yolu açılamamıştır..

Bu durumda toplu sözleşmeler, ister imzalansın isterse Hakem Kuruluna gitsin, yüzdelik artışlarla katsayı belirlenmesinden öte bir anlam taşımayacaktır. Sayın Bakan bu gerçeği açık yüreklilikle ifade etmiştir.

Kabine üyeleri ile teklifsiz ve davetsiz çat kapı misafircilik oynayanlar, çelik çomaklarını bir kenara bırakıp, ne üyeleri ne de diğer memurlar için en küçük bir adım atmışlardır.

Enflasyona endeksli artışın olacağı yerde ne sendikalara ne de toplu sözleşme metinlerine gerek vardır.

2023 SEÇİMLERİ ÖNCESİNDE MEMURLARIN SON ŞANSI.

2 Ağustosta başlayan toplu sözleşme görüşmeleri, 2023 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesinde memurlar için önemli bir fırsattır.

Masaya oturan sendikaların bu fırsatı değerlendirmelerini, peşkeş çekmemelerini umuyoruz.

Toplu sözleşme masasına oturan sendikaların söylemlerinde sağladıkları ortaklığın, olumsuzluk halinde, eylemlere de yansımasını bekliyoruz.

Toplu sözleşme görüşmelerine Hükumetin hazırlıksız gelmesine tepki göstermeyip açık onay veren sendikaların Hükumete 12 Ağustos gününe kadar süre vermelerinde iyi niyet bulunmamaktadır.

Anılan tarihte Hükûmet sadece yüzdelik artış teklifini verecektir ancak toplu görüşme sürecinin yarısından fazlası heba edilmiş olacaktır.

Memurların ve emeklilerinin süreci iyi takip etmelerini ve oynanan oyunu bozmalarını bekliyoruz.

MEMURLARIN TEMMUZ AYI KAYIPLARI NE KADAR?

BASK/AR-GE Birimi tarafından yapılan araştırmaya göre; TÜİK’in açıkladığı Temmuz ayı enflasyonu ile (aile yardımı hariç) bazı unvanlardaki memurların aylıklarındaki erimenin özeti şudur:

12/1 derece ve kadrodaki bir hizmetlinin Temmuz ayında aylığındaki 120 TL’lik artışın 74.16 TL’si, dönemin bitmesine 5 ay kala erimiş, geriye 45.84 TL kalmıştır. Aynı şekilde;

• 9/1 derece ve kadrodaki bir memurun  aylığındaki artışın 79.47 TL’si,
• 7/1 derece ve kadrodaki bir öğretmenin aylığındaki artışın 90.12 TL’si,
•  8/3 derece ve kadrodaki bir pratisyen doktorun aylığındaki 129.97 TL’si,
• 12/3 derece ve kadrodaki bir hemşirenin aylığındaki artışın 87.19 TL’si,
• 11/3 derece ve kadrodaki bir teknisyenin aylığındaki artışın 83.33 TL’si,
• 1/4 derece ve kadrodaki bir mühendisin (büro) aylığındaki artışın 138.05 TL’si erimiştir

Bu oranlar 5. Dönem (2020-2021) toplu sözleşmesini belirleyen Hakem Kurulu kararının güncellenmesi gereğini ortaya koymaktadır.

Ne yazık ki, her şeyi güncelleme meraklıları memurların toplu sözleşmelerini güncellemeyi akıllarının ucundan bile geçirmemektedir.

Yeni başlayan toplu sözleşme görüşmelerinde, 5. Dönem kayıplarının karşılanması karara bağlanmadan yeni dönem toplu sözleşme görüşmelerine başlanmamasını bir kez daha hatırlatıyoruz.

Bu arada ülkemizin farklı yörelerinde meydana gelen orman yangınlarında hayatını kaybedenlere Cenab-ı Hak’tan rahmet ve mağfiret diliyor, milletimize geçmiş olsun diyor, hayatını hiçe sayarak yangınlarla ,mücadele edenlere şükranlarımızı sunuyoruz.”