PROF. DR. FİKRİ AKDENİZ - BİLİM DÜNYASI


21. YÜZYILDA MATEMATİKSEL ÖĞRENME KURAMI


Matematik, problemleri çözmek için mantıksal ve sistematik düşünme sürecini içerdiğinden, 21. yüzyıl düşüncesinde önemli rolü olan alanlardan biridir. Bu durum, matematiksel yeterliliklerin öğrenme yoluyla geliştirilmesini, bilgi, beceri ve tutumlarla bütünleşmeyi gerektirir.

20. YÜZYILDAKİ GEÇMİŞ EĞİTİME BAKIŞ

20. yüzyıl, matematiğin binlerce yıllık tarihinde akla dahi gelmemiş bakış açılarının doğduğu, eski problemlere yeni çözümlerin ve ispatların yapıldığı yeni problemlerin sunulduğu, yeni kuramlarla yeni çığırların açıldığı, yeni ufukların belirdiği bir yüzyıl oldu. Biz bu yazımızda yalnız matematiksel öğrenme ve eğitim üzerinde duracağız. Yirminci yüzyılda önceden belirlenmiş bir programı yerine getirmek ve belirli bir süre içinde öğrencileri eğitmek amacıyla öğretim faaliyetinde bulunulmuştur. Bu eğitim modelinde öğretmen, eğitimin merkezidir. Bilgi sağlayıcı olarak aktif ve öğrenci pasif bir katılımcıdır. Öğrenci verilen bilgileri alır. Aşağıdaki şekilde anlatılanlar görülebilir.

Şekil 1 Matematiksel öğrenmenin süreci

MATEMATİK ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ

MATEMATİKSEL

ÖĞRENME

Bu gösterim, nesneler arasında genellikle doğrudan bir iletişim olmadığını gösterir. Matematik ve konu öğrenme süreci içerisinde bazı öğrenciler tarafından iyi anlaşılmayabilir. Bu nedenle, eğitim faaliyetinin aracısı olarak öğretmen, matematik ile öğrenci arasında bir çevirmen gibi davranır. Öğretmen, öğrenmeyi geliştirmeye yardımcı olmak, uygulama ve üretimi etkilemek için yönlendirici, kaynak değerlendirici, düzenleyici, katılımcı ve öğrencinin öğreticisidir.

21. YÜZYIL İÇİN EĞİTİM

Yaşayarak öğrenmek, bedeli en yüksek öğrenme biçimidir. Ama en kalıcı olanıdır ve getirisi en yüksek olandır. Öğretmenler, öğrencilerin öğrenmeleri hakkında etkileşimde bulunmalarına, tartışmalarına, ve sorgulamalarına yardımcı olur. Eğitim daha öğrenci merkezlidir. 21. yüzyılda eğitime gelince öğrenciler için eğitim teknolojisi standartları ve gerekli beceriler şunlardır: yaratıcılık ve yenilik, iletişim ve işbirliği, araştırma ve bilgi akıcılığı, eleştirel düşünme, problem çözme, dijital vatandaşlık (bilgi teknolojilerini düzenli olarak etik, eleştirel ve güvenli bir şekilde kullanma becerisini ifade eder.) ve teknoloji operasyonlarıdır.

21. yüzyılda matematiksel yeterlilik için hedefler değişti ve dünya çapında matematik eğitiminde eğitim reformlarına yol açtı. Ekonomik başarı, giderek artan bir şekilde, öğrenilen matematiği gerçek dünya problemlerine uygulayabilen, yenilik yapabilen, yaratıcı düşünebilen ve sürekli değişen ekonomilere uyarlayarak katılabilen, matematiksel olarak yetkin öğrencilerden oluşan bir işgücü oluşturmaya bağlıdır. 21. yüzyıl eğitimi önümüzdeki yıllarda yeni bir anlayışla zihinde canlandırılmalıdır. Amacın öğretime değil, öğrencinin öğrenmesi için eğitime odaklanması gereken var olan paradigma (değerler dizisi) nın ötesine geçer. Daha iyi bilgi, daha iyi beceriler ve teknik bilgiler (know-how), daha iyi davranışlar ve değerler arayacağız. Ülkemizde öğretmenlerin/Öğretim görevlilerinin 21. yüzyıl matematik yeterlilik değerlendirmesine odaklanması sağlanmalıdır.

Yapılandırmacı yaklaşım: (Yapılandırmacılık: 'insanların aktif olarak kendi bilgilerini oluşturduğunu ve gerçekliğin öğrencinin deneyimleri tarafından belirlendiğini savunan bir öğrenme yaklaşımıdır) Öğrenmeyi, deneyimden anlam oluşturmayla eşleştiren bir kuramdır. İnsanoğlu, bilgiyi doğrudan almanın aksine, onu kendisi oluşturur. Son yıllarda yapılandırmacılığı destekleyen önemli araştırmalar yapılmıştır. Örgün eğitim sistemimizde kapsanan tüm disiplinlerde müfredata (öğretim programına), öğretime ve değerlendirmeye rehberlik edebilecek bir kuramdır. Özellikle matematik eğitiminde uygulanabilir. Bir ana sınıfının eğitim modelinin aksine, yapılandırmacı yaklaşım, öğrencinin kendi öğrenme sürecinin kurucusu olduğu ve öğretmenin bu etkinliğin destekleyicisi, düzenleyicisi ve kanalı olduğudur. Bilginin doğası ve öğrenme, yapılandırmacılığın temel dayanağıdır. Bilgiyi temelden kurmaya dayanır. Öğrenci, öğretilen değil öğrenendir. Öğrenme sürecinde aktif olarak rol alır, bu sürecin öznesini oluşturur. Özünde, öğrenenin bilgiyi yapılandırması ve uygulamaya koyması ve işbirliğine dayalı öğrenme (cooperative learning) vardır. Aşağıdaki şekil yapılandırmayı özetlemektedir

Şekil 2 Matematiksel öğrenmenin üçlü yapısının dönüşümü.

(MATEMATİK) ÖĞRENCİ ÖĞRETMEN

Matematik öğrenme Destekleyici

Matematiksel öğrenmenin anlamlı bir şekilde gerçekleşmesi için bilginin yapısından yola çıkarak öğrencinin öğrenme süreci bilişsel yokluk, bilgi ve önceki deneyimlerden başlamaz. Yeni bilgiyle ilişkilendirmek ve böylece önemli öğrenmeyi başarmak için hizmet eden bir temel oluşturulur. Problem çözme arayışının öğrencide bir dizi yetenek ve beceri gerektirdiğini vurgulamak önemlidir, Örneğin: düzen, planlama, disiplin, azim, Böylece bilginin içselleştirilmesi sağlanır.

Öğrencinin matematik problemlerini çözme motivasyonu, bir şekilde, bazı sorun çözme yeteneğine ilişkin kendi algısından etkilenir. Eğitimcilerin önerdiği motivasyonel yapı, kişisel ve sosyal deneyimlerin öğrenme sürecindeki gelişimlerini etkileyebileceğini ve öğretmen ve sınıf arkadaşlarıyla etkileşimin onları istenen yanıtları bulmak için çalışmaya teşvik edebileceğini belirtir. Gerçekle bağıntısı olan bir matematik probleminin çözümü, yanıtın kesin bir sürede elde edildiği sürece, öğrencinin genellikle ilginç olan bir hedefe ulaşmasını içerir. Problem çözme, üniversiteden mezun olma veya başka herhangi bir kişisel hedef gibi hedefler belirlemek, bireyin dikkati ve çabası başarıya odaklanmasını gerektirir. Öğrenci bunu başararak, onu devam etmesi için motive eden kişisel tatmin sağlar. Geliştirdiği matematiksel işlemlerde yer alan değişkenler arasında kavramsal anlamayı kolaylaştıran, stratejik bir çözümleme analizi ve esnek akıl yürütme vardır. Burada etkin olan probleme yaklaşımı çözen öğrencidir; bilgi ve iletişim teknolojileri araçlardır.

Öğretmenin rolü: Öğrencinin kendi başına bilgiye ulaşamadığı durumlarda öğrenciye yardımcı olmaktır. Öğretmen, her öğrencinin çalışma şekline göre ayarlanan gerekli işlemi uygular. Öğrenci, matematiksel olarak yetenekli ve hünerli bir öğretmen tarafından etkileşimli olarak motive edilir, Çinli düşünür Konfüçyüs (MÖ 551-479)’ün bir özdeyişiyle yazımızı sonlandıracağım: “Ne duyduysam unuttum, ne görürsem hatırlarım, ne yaparsam anlarım”. 

KAYNAK

Arias Ortiz, Elena;Cristia, Julian P.; Cueto, Santiago (2020) Learning Mathematics in the 21st Century: Adding Technology to the Equation

 

 

 

YAZARLAR

  • Cuma 24.9 ° / 14.2 ° Güneşli
  • Cumartesi 28.3 ° / 15.1 ° Güneşli
  • Pazar 28.3 ° / 15.7 ° Güneşli
  • BIST 100

    9079,97%3,10
  • DOLAR

    32,35% 0,15
  • EURO

    34,93% -0,09
  • GRAM ALTIN

    2322,96% 0,18
  • Ç. ALTIN

    3843,45% 0,00